14. BÖLÜM~KARDEŞ

480 50 46
                                    


Sınıfın kapısına ulaştığımda ağır hareketlerle kapıyı araladım. İçeriden ses gelmiyordu. Bu durum biraz tuhafıma gitse de önemsemeyip içeriye adımladım.

"İyi ki Doğdun Rüveyda!.."

Sınıftaki herkesin olduğunu düşündüğüm sınıfıma girdiğimde böyle bir şey ile karşılaşmayı beklemiyordum. A-ama bugün...

Ayşe'nin koşar adım yanıma gelip boynuma sarılmasıyla sesini duymuştum.

"İyi ki doğdun canım arkadaşım, birtanem..."

Ayşe'nin bana sarılmasıyla utanmış, istemsiz gözlerim sınıfa gitmişti. Sıcacık kalbiyle ne gerek vardı ki bunları söylemeye. Bir kere bana bakıp gülümsese yeterdi hani...

"Fındığım... Birtanem..."

Kulağına fısıldamamla daha çok sarmıştı beni. Ayy sıkmıştı. Canım ya... Şimdi sınıf olmasaydı ne iyi olurdu. Sevinçten ufak bir çığlık atıp doyasıya sarılırdım canıma...

Birbirimizden ayrıldığımızda dolu gözlerle arkadaşıma bakmıştım. Onunda gözleri doluydu. Canım benim...

"B-ben teşekkür ederim..."

"İyiki doğdun kardeşim. Ayşe'nin fikriyle buradayız... Ee mutlu olmanı da görmek istedik..."

Yavuz'un konuşmasıyla memnun hâlde başımı sallayıp sınıfa göz gezdirerek konuştum. Ayşe'nin beni soktuğu duruma utanmıştım. Herkesin önünde olmaktan hoşlanmıyordum çünkü...

"Hepinize çok teşekkür ederim. Eksik olmayın..."

Konuşmamın ardından mırıltılar duydum. Tebrik ediyorlardı beni. Ben de iyi dileklerine memnun olmuş, karşılık verdikten sonra Ayşe ile sıramıza geçmiştik.

Yerlerimize oturduktan sonra Ayşe başını omzuma koymuştu. Masum kedim benim... Ayy şimdi mescidde olsaydık ne iyi olurdu. Daha rahat olurduk. En öndeyiz bir de... Ah Ayşe ah...

Teneffüs zilinin çalmasıyla Ayşe'ye döndüm.

"Dışarıya çıkalım mı?.."

Gülümseyerek cevap vermişti.

"Tamam, olur çıkalım..."

Yerlerimizde kalkıp kapıya doğru ilerledik. Ayşe'nin kapı koluna dokunmasının ardından birisinin bana seslenmesiyle ayaklarım sabitlenmişti.

"Rüveyda..."

Duyduğum sesle kaşlarım istemsiz çatıldı. Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra içimi kinle doldurmanın yanlış olduğunu düşünüp kötü düşünceleri aklımdan savmaya başladım. Arkamı döndüğümde yüzündeki anlamadığım gülümsemeyle Burcunun bana baktığını gördüm.

"Buyur Burcu..."

İçten olmaya çalışarak konuşmuştum.

"Geçmiş olsun. Uzun süre okula gelmemene üzüldüm açıkçası..."

Söylediklerine istemsiz ağzım açılmıştı. Şaşırmıştım. Sonra yaptığımın saçma olduğunu düşünerek kendime kızıp yüzümdeki gülümsememle dudağımı araladım.

"Çok teşekkür ederim. Allah'a şükür atlattım. Bir şeyim yok..."

Başını sallayıp saçını düzelttikten sonra konuştu.

"Anladım... Ş-şey ben sana bir şey söyleyecektim aslında..."

Cılız çıkan sesine anlam veremeyerek kaşlarımı hafif çatmıştım.

RÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin