8. BÖLÜM~RÜVEYDA?..

634 68 32
                                    


DENİZ'DEN

Annemin kahvaltıda konuştuklarıyla ister istemez içim heyecanla dolmuştu. Fatma Teyze'nin merhametiyle sarıp sarmalaması, Musa Amcanın korumacı tavrı ve kızları Çiçek...

Yüzümdeki gülümsemeyle çalışma masamın çekmecelerini karıştırmaya başladım. Bu taraflarda bir yerlerde olacaktı... Beyaz kutuyu gördüğümde gülümseyip elime aldım. Kutuyu yüzümdeki gülümsemeyle yavaşça aralamıştım. Siyah beyaz renklerin olduğu taşın varlığını bilip de görmek, mutlu olmak için bir sebepti bana. Elime alıp parmaklarımla sararak bastırdım. Toprak gözlü Çiçek...

"Anne ya ben Ayça ile Ayla'yı karıştırıyorum. Hangisi Ayça, hangisi Ayla..."

Çiçek'in konuşmasıyla hemen yanına gidip kolundan tutarak beşikte yatan ikizlerin yanına götürdüm. Sağ elimin işaret parmağıyla Ayça'yı gösterip konuşmaya başladım.

"Bak gözleri küçük olan Ayça..."

Sonra parmağımı ikizine götürerek devam ettim.

"Bak Ayla'nın gözleri daha büyük..."

Şaşkınlıkla ağzını açıp bana bakmıştı. Bu hâline güldüğümde kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.

"Neden gülüyorsun ya..." deyip kollarını birbirine bağladı. Bende gülmemi durdurup konuştum.

"Hiiiç şaşırmana güldüm.."

Söylediğimle kocaman gülümseyip heyecanlı bir şekilde kolumu tutarak beni sürüklemeye başladı. Kocaman gülümsemesiyle yüzünde hiç görmediğim gamzesini görmüştüm. En son durduğunda denizin kenarında bulmuştum kendimi. Evimizin yakınlarındaki deniz...

Kolumu bırakıp taşların olduğu yere doğru ilerledi. Kocaman taşların üstüne çıktıktan sonra tuhaf sesler çıkartarak elini taşların içine sokmaya başlamıştı. Bu hâline anlam veremeyip yanına gittim.

"İşte burda!.." diye bağırdığında kaşlarımı çatıp onu izlemeye başladım. Elindeki siyah beyaz renklerin olduğu taşı bana uzatıp konuştu.

"Bu sana hediyem, hep sakla olur mu? Hem şaşırmama gülmüştün. Bende bu taşı gördüğümde şaşırmıştım. O zaman bu taşı gördüğünde hep gül. Yani sakla olur mu?"

Dediklerine gülümseyip mutlu olmuştum. Onu hep saklayacaktım. Gittiklerini öğrendiğimde ağlamayıp dediklerini hatırladığımdan güldüğüm gibi bir daha onu gördüğümde güleceğimi umarak hep saklayacaktım. Çünkü o benim toprağımı sevindiren çiçeğim olmuştu. Gülmemi söylemeden önce de...

Düşüncelerimle Çiçek'e olan sevgimi ortaya çıkarmıştım. O-o çok tatlıydı... Aklıma gelenle taşı kutuya koyup hızla çekmeceye bırakarak kapattım. Rüveyda...

RÜVEYDA'DAN

ERTESİ GÜN

"Ayla çok güzel kokuyorsun."

Ayla'nın kokusunu içime çekerken bir taraftan da öpüyordum. Sağ-sol-sağ... Ayla'nın ağlamasıyla sol yanağını öpememenin eksikliğine üzülürken üzülmenin gereksiz olduğunu düşünüp ellerimle yüzünü avuçladım.

RÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin