22. BÖLÜM~BABA/ANNE

418 40 39
                                    


"Bugün günlerden ne Ayşe?"

Testinden başını kaldırıp bana baktı.

"Perşembe..."

"Bugün kurs var..."

Dışarıya nefes verip başını salladı.

"Evet. Matematik kursu var..."

"Pazartesi günü yarışma var..."

Birden birbirimize bakıp gülmeye başladık. Ayy Allahım... Aklıma gelenle kendimi tutamayıp daha çok gülmeye başladım. Ayşe'ye doğru baktığımda merakla bana bakıyordu. Ben gülüyorum diye o da ufaktan gülüyordu ama neye güldüğümü kestirememişti. Gülüp gülmemek arasında kaldığından anlamıştım.

"Ş-şey..."

Gülüşümü zorlukla durdurup kesik kesik konuşmaya başladım.

"B-bak bir tane o-oyun var. Sana anlatacağım. Ç-çok komik..." deyip gülmeye devam ettim. Gülerek konuşmuştu.

"Ne oyunu..."

Kendime gelmeye çalışıp dudağımı araladım.

"Şimdi hani günler var ya... Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar diye..."

Başını salladığında devam ettim.

"İşte o günlerin sesli harflerini tek sesli olarak söyleyeceğiz..."

Anlamaz hâlde baktığında anlatamadığımı düşünüp açıklamaya başladım.

"Mesela 'a' sesli harfi... Başlıyorum... Pazartasa, sala, çarşamba, p-parşamba, cama, c-camartasa, pazar..."

Söylediklerimle kendimi tutamayıp gülerken, Ayşe tuhaf bakış atarak gülmeme katılmıştı. Onun da hoşuna gitmişti bu oyun...

"Hadi sıra sende..."

Yerinde dikleşip bana döndü.

"Hangi harf olsun?"

Biraz düşündükten sonra gülerek cevap verdim.

"O zaman 'e' olsun..."

Gülerek dudağını araladı.

"T-tamam o zaman başlıyorum..."

"Pezertese, sele, çerşembe, per-şembe, ceme, cemertese, p-pezer..."

"Yaa ne güzel söyledin..."

Mahcup hâlde konuştu.

"Gerçekten mi? Oldu mu?"

Başımı sallayıp atıldım.

"Tabi oldu. Vallaha ilk denemede çok güzel..."

"Yaa sevindim..."

Yüzümdeki gülümseme eşliğinde ona baktım. Canım benim...

"Devam edelim mi?" deyip ona baktığımda gülerek başını salladı.

"Tamam ama 'ı' olsun..."

"Yaaa..."

Hep beraber gülmeye başladık. Ayy çok komik olur ama...

"Başlıyorum o hâlde..."

Yüzündeki gülümseme eşliğinde başını salladığında yerimde dikleşip başladım.

"Pızırtısı, sılı, ç-çırş-şımbı, p-pırşımb-bı, cı-mı..."

Devamını getiremeyip ağzımı kapatarak gülmeye başladım. Ayşe de bana katılmıştı. Gülmekten karnıma ağrılar giriyordu. Ayy kollarımın dermanı kalmamıştı.

RÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin