Güneş, açık perdeden doğru direkt olarak birbirlerine tam anlamıyla dolanmış olan Yoongi ve Jungkook'un gözüne giriyordu.
Hassas uykuya sahip olan Jungkook uyanmış ve ışık yüzünden kıpırdanmaya başlayan Yoongi'ye çevirmişti gözlerini. Kıvırcık saçları daha da karışmıştı. Jungkook'un göğsüne yatmış ve altta kalan yanağı sıkıştığı için de dudakları büzülmüştü. Jungkook bu manzarayı biraz daha fazla izleyebilmek için elini güneş ışığına siper etti ve ışık yüzünden kaşlarını çatan Yoongi'nin kaşları gevşedi, dudakları birkaç minik kıpırdadı ve uyumaya devam etti.
Alarm çalana kadar Jungkook elleri havada Yoongi'yi izlemişti. Sonrası zaten belli; alarm çaldı, Yoongi uyandı, yattığı yeri fark edip toparlandı ve yatağın içinde oturdu.
"Günaydın."
"Sana da günaydın Kook." Uykulu sesi Jungkook'u gülümsetmişti.
Bu sırada kapı tıklatılmış ve içeri Yoongi'nin annesi girmişti.
"Çocuklar hadi, elinizi yüzünüzü yıkayıp kahvaltıya gelin."
İkisi de başıyla onayladıktan sonra Jungkook ayaklanmıştı hemen. Yoongi ise annesi arkasını döner dönmez yatmış ve zaten açamadığı gözlerini kapatmıştı.
Jungkook Yoongi'nin bu halini görünce kalbi teklese de bozuntuya vermemişti. Yoongi'nin üstünden yorganı çektiğinde Yoongi bebek gibi mızmızlanmıştı.
"Jungkook geri ver şunu.""Vermeyeceğim Yoongi sabah oldu kalksana hadi."
Yoongi ayaklarını yatağa vurarak tepinmişti.
"Ya beş dakika daha ya, nolur." Jungkook göz devirmişti.
"Yoongi, gıdıklarım. Çok pis gıdıklarım hem de." Yoongi tek gözünü açıp Jungkook'a baktı. Ne kadar ciddi olduğunu ölçüyordu. Ona göre davranacaktı.
"Üçe kadar sayıyorum. Bir," Yoongi diğer gözünü de açmıştı.
"Ha sen ciddisin?"
Jungkook havaya kaldırdığı elinin ikinci parmağını da açmıştı. "İki..."
Yoongi oflayarak oturdu yatağın içinde. "Ayağa kalk Yoongi," Yoongi oflamıştı. "İki buçuk..." Ters bir bakış attı. Açıkçası ne olacağını merak ediyordu ve bu yüzden de kalkası hiç gelmiyordu. "İki yetmiş beş... İki seksen..." Yoongi geri yerine yatmıştı. Gerçekten de çok merak ediyordu ne olacağını.
"İki doksan..." Anlamıştı Yoongi'yi ama pişman olacaktı. Çünkü Jungkook gerçekten de çok pis gıdıklıyordu. "Üç... Bunu sen istedin Yoongi."
Yoongi şimdiden gülmeye başlamıştı. Jungkook yatakta Yoongi'nin yanına doğru ilerleyip gıdıklamaya başlamıştı. Ve çok uzun sürmeden Yoongi'nin hassas noktasını bulmuştu bile. Belinden çok gıdıklanıyordu. Yoongi'nin üstüne çıkıp engel olmasın diye bacaklarını bacaklarıyla sıkıştırmış ve iki elini birleştirip tek eliyle de onları tutarken diğer eliyle gıdıklamaya başlamıştı.
"Jung, ahahhaha" kahkahalarının arasından adını söylemeye çalışıyordu. "Ay du- ahahahha" Yoongi daha şiddetli gülmeye başlamıştı ve artık gülmekten nefesi kesilecekken Jungkook durdu. Üstünden çekilmeden ellerini bıraktı. Yoongi daha bitirememişti gülmesini. Elleri serbest kalır kalmaz karnına götürmüş ve Jungkook'un bedeninin izin verdiği kadarıyla da yan dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me now | yoonkook
Fanfictionyakasından tuttu ve kendine çekti. "öp beni, şimdi." düz yazı da olabilir texting de olabilir taş da düşebilir ayı bile çıkabilir, aman dikkat