25 - final

882 48 27
                                    

‼️ finalden önceki son bölümü, 24. bölümü okumayı unutmayın. ‼️

iyi okumalar.

Namjoon ve Seokjin, televizyonun ekranından yayılan ışıkla aydınlanan geniş salonlarında birbirlerine sarılmış bir şekilde otururlarken; küçük kızlarını uyutmuş olmanın verdiği rahatlıkla günlük baş başa zamanlarının tadını çıkarıyorlardı.

Ekranda hareket eden insanlar, şu an için ikisinin de odağında değildi. Namjoon kolunun altında, kafasını göğsüne yaslayan sevgilisinin yüzünü incelerken iç çekmesine engel olamadı. Seokjin güzel adamdı. Esmer olan, sevgilisine her geçen gün daha da aşık olduğunu hissedebiliyordu. "Teşekkür ederim." Namjoon fısıldayarak söylediğinde, büyük olan bu ani teşekkürün sebebini anlayamayarak doğrulmuş ve sevgilisinin televizyonun ışığıyla aydınlanan gözlerine bakmıştı. "Nerden çıktı şimdi bu?" gülümseyerek sorduğunda esmer olan iç çekmişti. "Hayallerimden bile daha güzel bir hayata sahip oldum ve hepsi senin sayende. Hayatımda olduğun için teşekkür ederim sevgilim." bu sözlerle büyük olanın içi sıcacık olduğunda yaklaşıp bir öpücük vermişti sevgilisine. Televizyondan gelen filmin kısık sesine dudaklarından çıkan sesler eşlik ederken nefes ihtiyacı ile ayrılmışlardı bir süre. "Ben de teşekkür ederim, hayatımda olduğun için, hayatımı güzelleştirdiğin için teşekkür ederim Namjoon-ah." bu sefer cümlenin noktasını dudaklarıyla koyan Namjoon olmuş ve yaklaşarak dolgun et parçalarını kendininkilerle buluştururken sevgilisinin dudaklarına çarpan sıcak nefes ile titremişti. "Odaya gidelim." Seokjin fısıldayarak söylediğinde esmer olan sabırsızca ayaklanarak sevgilisinin elinden tutarak arkasından çekiştirirken küçük olanın bu sabırsız tavırları Seokjin'i gülümsetmişti.

Merdivenleri çıkıp odaya geçtiklerinde Namjoon sevgilisinin sırtını kapattığı kapıya yaslayarak kafasını sola eğmiş ve kapıyla arasında kalan bedenin kulağıyla boynunu birleştiği o noktaya ıslak öpücüklerini bırakırken, Seokjin'in kesik soluğu havaya karışmıştı.

"Çok güzelsin." Namjoon hayranlıkla söylerken büyük olan ellerini esmer bedenin boynunda birleştirmiş ve kendine çekerek dudaklarını birleştirmiş, ileri doğru adımlar atarak sevgilisini yatağa doğru ilerletmişti.

Namjoon'un bacakları yatağa değdiğinde ve oturduğunda, Seokjin esmer sevgilisinin kucağında yerini almış ve tam yaklaşarak öpeceği sırada kapı açılmıştı. Namjoon açılan kapıyı görür görmez kucağındaki bedeni hızla kaldırmış ve kapının önünde küçük yumruğuyla gözlerini ovan Haru'ya çevirmişti bakışlarını. "Prensesim?" Yumuşak sesiyle sorduğunda, arkası kapıya dönük olduğu için olayları anca kavrayan Seokjin çabuk toparlayarak ayağa kalkmış ve kapının önünde bekleyen kızına doğru ilerleyip önünde çömelmişti. "Kızım? Bir şey mi oldu?" Haru dolu gözlerini babasına çevirdiğinde Seokjin endişelenmiş ve arkasındaki Namjoon'a bakmıştı kısa bir an.

Çünkü gece uyanmak ve yanlarına gelmek küçük kızının hiç adeti olan bir şey değildi. "Kötü rüyalar gördüm." ağlamaklı sesi ile söylediğinde Seokjin küçük kızını kucağına alıp camın önünde duran tekli koltuğa oturmuştu. Namjoon da ayaklanarak koltuğun önünde diz çöktüğünde neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Bebeğim, anlatmak ister misin?" Seokjin yumuşak sesiyle sorduğunda Haru kafasını babasının boynundan çıkarmış ve kollarını Namjoon'a uzatmıştı. Namjoon anlayamayarak kollarını açıp, küçük kızının isteğini yerine getirmiş ve kucağına almıştı. Minik kollar, geniş gövdeye  sıkıca sarıldığında iki adam hâlâ sorunun ne olduğunu anlayamamıştı.

"Prensesim, ne oldu sana, ne gördün rüyanda?" Bu sefer Namjoon sormuş ve Haru iç çekmişti. "Beni bırakıp gidecek misin?" O an sorunun ne olduğunu anlayan Seokjin, hüzünle iç çekmişti. "O da nereden çıktı bir tanem, seni nasıl bırakıp da gideyim?" Namjoon küçük kızı rahatlatmak için söylediğinde Haru'nun dolu gözleri daha da dolmuştu. "Ama annem gitti." esmer olan, küçük kızının kendisini annesinin açtığı o boşluğa koymaya çalıştığını daha önce hiç fark edememiş, gerçekler tam o saniye çarpmıştı yüzüne. Küçük kızını kolları arasında iyice sarmış ve bebek kokulu saçlarına hafif bir öpücük kondurmuştu.

kiss me now | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin