Yoongi sırasından kalkarak Jihyo'nun peşinden koşmaya başladı. Güzel bir kızdı, ondan hoşlanıyordu ama açıkça söylemek gerekirse, sınav senesinde onun kaprislerini çekecek kadar da değildi ona olan sevgisi.
En son bahçedeki banklardan birine oturduğunda Yoongi de gidip yanına oturdu.
"Onu seviyor musun gerçekten de?" Sorusu karşısında şaşırmış ve gözlerini büyütmüştü.
"Ne?" Ağzından şaşkınca dökülen soru karşısında Jihyo oflamış ve devam etmişti.
"O okula gelmeden benden ayrıldın. İlişkimizi mi görmesini istemedin? Zaten çocuk okula adımını atar atmaz da gittin dudaklarına yapıştın. Söylesene Yoongi, onu mu benimle aldatıyordun yoksa beni mi onunla?"
Yoongi ardı ardına sıralanan sorular karşısında ciddi anlamda şaşırmıştı. Jihyo tamamen kafasında kurmuş ve kendi kurgusuna inanarak da Yoongi'ye karşı öfke dolmuştu. Yoongi sabah yaptığı aptalca hareketi hatırlayınca istemsiz yüzünü buruşturdu. Cidden yaptığı şey çok çocuksu ve saçma geliyordu.
"Jihyo," sıkıntıyla saçlarını karıştırdı ve devam etti "sabahki olayla ilgili söyleyecek bir şeyim yok çünkü yaptığım gerçekten çok aptalcaydı ama o an nasıl olduğunu bile anlamadım. Bir anda gerçekleşti, elimde değildi. Ayrıca Jungkook'la da ilk defa bugün tanıştık."
Jihyo gözlerini devirmiş ve bahanelerin umurumda bile değil demeye çalışmıştı. İşin garibi de Yoongi bunu anlamış ve sinirlenmişti.
Tanrı aşkına! Şu an ona herhangi bir şeyi kanıtlamak ya da izah etmek zorunda değildi. Buraya onu kırdığını düşünerek gelmiş ve sadece gönlünü almak istemişti, hesap vermek değil.
"Bak Jihyo, biz ayrıldık ve bunun üstünden de bir ay geçti. Farkında mısın bilmiyorum ama biz artık sevgili değiliz."
***
Zil çalıp sırasına oturduğunda Jungkook merakla sordu.
"Ne oldu?"
Yoongi sırtını sandalyeye iyice yaslanmış, biraz da aşağı kaymış bir şekilde tavanı izliyordu.
"Yeniden çıkmaya başladık." Düz bir sesle söylediğinde Jungkook gülmemek için ellerini ağzına kapatmak zorunda kalmıştı.
Yoongi'nin ters bakışlarıyla karşılaştığında boğazını temizledi ve içindeki gülme isteğini bastırmaya çalıştı.
Neyse ki ders zili çalmış ve hoca derse girmişti. Yoksa Yoongi tüm sinirini Jungkook'tan çıkarmayı düşünmeye başlamıştı.
Jungkook Yoongi'yi eğlenceli bulmaya başlamıştı. Daha doğrusu nedenini anlayamadığı bir şekilde, karşı koyamadığı ilişkisi cidden komikti.
Jungkook fizik defterinin ortasından rastgele bir sayfa açıp bir şeyler yazdı ve Yoongi'nin önüne itti.
"Sevmiyorsan neden tekrar çıkmaya başladınız?" Kız Yoongi'nin kafasına silah dayamıyordu ne de olsa.
Yazıyı okuyan Yoongi yüzünü buruşturdu ve ağlamaklı bir yüz ifadesine büründü. Cidden ama cidden nedenini bilmiyordu. Kendisini anlayamıyordu, bugün çok saçma davranıyordu ve istemediği şeyler yapıyordu.
Yoongi defteri önüne çekerek bir şeyler yazdı ve Jungkook'un önüne itip kafasını sıraya koyarak uyumaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me now | yoonkook
Fanfictionyakasından tuttu ve kendine çekti. "öp beni, şimdi." düz yazı da olabilir texting de olabilir taş da düşebilir ayı bile çıkabilir, aman dikkat