3-Pes Etme !

935 71 22
                                    







YAZARDAN...

Yaklaşık 1 saat olmuştu. Ve uzun bir sessizlik sürüyordu evde. "Eylül." Beliz yeniden kapıya vurdu.

Eylül o uçurumdan yeniden düşmüştü. Ve bu sefer kalkabilecek miydi o da bilmiyordu. Rüzgara karşı dimdik duramamıştı bu sefer küçük kadın.

Hepsinin içinde ki korku giderek büyüyordu. Çünkü Eylül yılların acısını bu gece çıkartacaktı. Ve kimsenin fark etmediği bir şey vardı ki, Eylülün ruhu iyileşmiyordu.

Kilidi açtı ve karşısında ona korku ile bakan arkadaşları ile karşılaştı. Kapıdan çıktı ve salona doğru adımladı. Tam karşısında ki çerçeve olduğu yerde durmasına sebep oldu. Tam karşısında kızı vardı. "Anne."

Gözünden akan yaşı takip ederek kafasını sağa yatırdı. "Özür dilerim."

Hayalinde gördüğü masallarda ki perileri andıran kızı ona doğru adımladı. "Sen güçlüsün."
Kafasını olumsuz anlamda salladı genç kadın. "Değilim."

Arkadaşları ise hiçbir şey diyemeden arkasında onu izliyorlardı. Kimse görmüyordu ama Nazlı oradaydı. Annesine destek olmak için gelmişti.
"Neden gittin ? Neden bıraktın beni ?"
Kızına doğru bir adım attı. "Anne."

Genç kadının ağzından bir feryad koptu ve dizlerinin üstüne çöktü. "Annem !"
Anne demişti ona. İliklerine kadar hissetmişti anneliği.
Kafasını kaldırdı umut ile. Yine umut etmişti. Gerçeği bile bile umut etmişti. "Nazlı."
Yoktu Nazlı. Gerçeğe geri dönmüştü Eylül.
Gözlerini evde gezdirdi. "Gittin !"

Kafasına vurdu. "Neden gittin !"
Daha çok bağırdı ve ayağa kalktı. Deniz bir adım attı. "Yaklaşma !"

"Sende gittin !"
Masanın üzerinde ki bibloyu aldı ve yete fırlattı tüm acısını göndermek istercesine. "Gitme dedim sana ! Yapamam dedim ! Dayanamam dedim!"
Her cümlesinde sesi daha çok boğuklaşıyordu. "Aptalım ben !"

"Eylül dur lütfen."
Nevra ona doğru uzandı. "Anne falan olamayacağım ben !"
Eylül bağırmamıştı da tüm dünyaya haykırmıştı sanki.
"Aptal gibi inandım ! İhtimal verdim !"

Söyledikleri ile daha çok ağlamaya başladılar. "Söylediler bana ! Sen anne olamayacaksın dediler !"
Masanın üzerinde ki diğer bibloyu da fırlattı. "Ben ne yaptım ? İnandım ! Belki dedim ! Olur dedim !"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.
. "Yapamıyorum Beliz anlıyor musun ?"
Güçsüz kollarını zorla kaldırdı ve Nevraya doğru uzattı. "Bu kızı benim gözlerimin önünde vurdular."

Belizin kollarından tuttu ve sarsmaya başladı. "Dayanamıyorum ben. Hayatta kalmak için debelenmeye çalışıyorum."
Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ama olmuyor. Ben anne olamayacağım Beliz anlıyor musun ? Benim ailem olamayacak. Urazın en büyük hayali ne biliyor musun sen ? Baba olmak !"

Beliz kollarının arasında hıçkırarak ağlıyordu. "Eylül. Yapma lütfen."
Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ama benim çocuğum olmuyor. Ben hamile kalamayacağım."
Belizin kollarını bıraktı.

Elini masaya uzattı ve üzerinde ki her şeyi yere fırlattı. "Yapamıyorum ! Her şey normalmiş gibi yapamıyorum !"
Masaya koyduğu ellerine baktı uzun uzun. "Dokunma."
Ağzından fısıltı olarak çıkan bir cümleydi. Nevra tereddüt etse de elini çekmedi. Eylül tekrar fısıldadı içinden. Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Dünyanın adaletine kızıyordu. "Dokunma dedim !"

Nevranın kolunu itti hızla. "Sizin yüzünüzden ! Siz inandırdınız beni ! Söyledim size, ihtimal yok dedim !"

Dizlerinin üzerine düştü genç kadın tüm güçsüzlüğü ile. "Anne olamayacağım ki ben artık. O da yapayalnız bıraktı zaten beni." Ellerini saçlarına attı.
"Onlar benim ailem değilmiş ki. Benim abimin katili Urazmış biliyor musunuz ?"
Kızarmış gözlerini arkadaşlarına çevirdi. "Nazlının katili de benmişim."

KÜÇÜK KADIN 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin