Bölüm 1

48 4 0
                                    

    Bir elimdeki kahveyi sweatshirtümün kumaşıyla tutarken diğer elimle kapıyı açmayı zorda olsa başardım. Kapüşonumun yüzümü kapattığından emin olduktan sonra kahveci dükkanından çıktım. Esen rüzgâr bedenime işlerken insanların tuhaf bakışlarından kaçınmak eskisine göre daha kolaydı. Kendimi bütün insanlardan saklamanın işe yarayacağını düşünsem bile, böyle davranıp hatta giyinmek daha çok dikkat çekmeme sebep oluyordu. Onları takmayarak hızla evimin yoluna koyuldum. Yüz metre ileri ve sonra parkın sağından ilerleyip siteye gir. Bu yolu artık gözüm kapalı dahi gidebilirdim.

Kimsenin ne yaşadığımı bilmiyor olması en büyük kurtarıcımdı. Bu benim adıma tehlikeli olduğu için yapılmıştı. İlk başta nedenini anlamamıştım ama internette gezindiğimde başımdan kaynar sular dökülmüş ve anlamak zorunda kalmıştım. Ölmemi isteyen bir grubun varlığı bir süre uyuyamama sebep olmuştu. Yazdıklarını ve sebeplerini okuduğum için etkisi hemen geçmemişti. Gittiğim psikiyatrist yardımı ile sakinleşmiştim. O günleri hatırlamak içimi ürpertti. Bu insanlardan önce, birilerinin bana acıyarak bakmasına ihtiyacım yoktu. Ben kendime acıyordum bu yeterde artardı.

Hastaneden çıktığımdan bu yana hayatımdaki düzen tamamen değişti. Yıllar önce dünyanın düzeninin değiştiği gibi. Hala nasıl veya nerede başladığı bilinmeyen salgının ardından mad1 bakterisi bütün insanlığın bedenine işlendi. Aşı bulunana kadar her yer kaos içerisindeydi. Türkiye ve diğer ülkelerde aşılar bulundu. Bu aşı insanları ölüm tehlikesinden kurtardı. Bazı insanlara özel güçler verdi. Bu olay küçüklüğümde yaşanmıştı. Beş yaşında falandım. Birçok çocuk benim gibi ailesiz kaldı. Tam bir kaos dünyaya hakimdi. İnsanlığın kendini güçlü hissetmesi ile doğru orantılı olarak şiddette artıyordu.

Dünya da benim gibi toparlanmakta çok zorlandı. Her ülke isyanlarını zor durdurdu, hatta durduramadı bile diyebilirim. Oralarda insanlar ne yazık ki hala savaş içinde. Türkiye zor bir şekilde sistemini kurduğundan, insanlar az da olsa eski yaşantılarına geri döndü. Ama hiçbir ülke Redundant ırkçılığını durduramadı. Hatta artık her ülkede ırkçılık olarak geçmiyor, gereklilik gibi kabul görülüyordu. Bunun sebebi genel olarak genç insanların hayatta kalmasıydı. Bütün yaşlılar ve orta yaştakiler ölmedi ama çok az kişi kaldılar. Bu da işleri daha zorlaştırmıştı. Olaydan 15 yıl geçti ve ne yazık ki hala işlerin böyle yürüyor olması trajediydi.

Redundant'ın Türkçesi gereksiz demek. Herhangi bir özelliği olmayan insanlara takılan bir ad. Bu kişiler sadece yarı zamanlı işlerde çalışabiliyorlar. Sebebi güçsüz olmaları. Redundant olup güzel hayatlar yaşayanlar var mı yok değil. Onlar parası olanlar ve bilin bakalım bende eskiden ne eksikti. Şimdide var diyemem ama eski halime göre yine daha iyi bir durumdayım.

Benim yaşadığım olaydan sonra Redundant'lar isyan başlattı. Tabii ki bu sistemi değiştirmedi, sadece bana yaşayabileceğim bir ev ve destek fonu verip konuyu kapattılar. Olaydan bir ay sonra ilk defa dışarı çıkabilmiştim. İkinci ayın sonunda o doktor dışında, hala ona nasıl bakabildiğimi anlayamıyordum. Bir de üstüne üstlük onunla konuşmuştum. Uzun süreden sonra ilk defa bir erkekle konuşabilmiştim. Üçüncü ayın sonunda kendime evde çalışabileceğim iş buldum. Şu an olayın üstünden iki yıl geçti fakat daha fazla ilerleme kaydetmedim. Sebebi ise gerekmedikçe dışarı çıkıp korkumu yenmeye çalışmamamdı. Bunu bilsem bile itinayla bu görevi ileriye atıyordum. Bugün de o zamanlardan biriydi.

Bunları düşünmek bile beni geriyorken kafama sert bir şey çarptığında, kendimi yerde buldum. Elimdeki kahveyi tamamen dökerken buldum kendimi. Sıcak kahve bütün elimi, artı olarak canımı beklediğimden çok yakmıştı. Karşımdaki lise çağlarındaki çocuğu görmemle dondum kaldım. Futbol topları bana çarpmış olmalıydı. Bu yüzden istemsizce nefes düzenim bozulmaya başladı. Yüzünde o adamın bakışları oluşmaya başlamadan gitmeliydim. Kendime ne kadar o adamın öldüğünü söylesem de bedenim beni dinlemiyordu.

REDUNDANT:EKİNEZYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin