''Yoldur ,yürünür. Mesafedir aşılır. Sorundur, çözülür. Yaradır, sarılır.''
İnsan bir şekilde çaba gösterdiği her şeyi çözebilir. İki tane istisna dışında , ölmek ve sevilmemek .İnsan istediği kadar çabalasın sadece bu iki meseleyi çözemez...
Berşan ve Ayşe Hanım 3 saat süren otobüs yolculuğun ardından sonunda eve varmışlardı. Kapıyı açan Galip Bey karşısında karısıyla beraber gelen gelinini görünce şaşırsa da sevincini gizleyemedi. Kapıyı sonuna kadar açarak hemen karısı ve gelinini içeri aldı. Elinde tuttuğu valizi yere bırakan Berşan kendisini görünce sevinen Galip Bey'in elini öptü. Küçük yaşta annesini terk eden babası yüzünden baba sevgisinden mahrum büyüyen Berşan ona sarılan Galip Bey'in
-Hoş geldin kızım ..
diyen sesiyle ilk defa bir babanın varlığını hissetti. Gözlerinin dolmaması için çabalasa da başaramadı. Her zaman bir yanının eksik olduğunu bilse de ilk defa bir babasının olmaması canını acıttı. Bazıları kıymetini bilmezken , Berşan kıymetini bilecek bir baba bile bulamamıştı. Şimdi ona kendini evladıymış gibi sarılan bu adama daha da sıkı sarıldı .Onun için zor olsa da ağzından o iki kelime döküldü.
-Hoşbulduk Galip Baba ....
Galip Bey kendisine ilk defa baba diyen gelinine gözlerinde beliren parıltıyla bir kez daha sarıldı.
-İyi ki geldin yavrum seni özlemiştik. Uzun zaman oldu iş güç derken seninle görüşemedik.
-Haklısın Galip baba ..Bende sizi çok özledim. Ayşe annem benim için o kadar yol gelip yanımda olunca sizi ne kadar özlediğimi anladım .Bir gün bile olsa gelip sizi görmek istedim.
-Çok iyi yaptın kızım .
Galip Beyle gelininin konuşmasını köşede sessizce dinleyen Ayşe Hanım ayaklarının sızladığını hissetince daha fazla dayanamadı.
-Yeter artık Galip kızımı daha fazla ayakta tutma .O kadar yol geldik yorulduk çekilde içeriye geçelim. Valla ayak da duracak halimiz kalmadı .
Karısının sözleriyle Berşanın kolunun altına alan Galip Bey gülümseyerek
-Gel kızım gel Ayşe 'nin yine cinleri tepesinde , bize sarmadan salona geçelim
diyerek karısına göz kırptı. Eşinin şakayla karışık sözleriyle kızaran Ayşe Hanım ters bakışlarını kocasına göndererek mutfağa geçti. İstanbul'a gitmeden önce hazırlayıp dolaba koyduğu yiyecekleri ocağın üstüne bırakıp altını yaktı. El çabukluğuyla hemen sofrayı kuran Ayşe hanım Berşan'ın mutfağa girdiğini görünce gülümsedi. Sofranın hazır olduğunu gören genç kız kayınvalidesinin hızına hayret etti.
-Yardım edecek bir şey var mı Ayşe anne ... Gerçi sen bana bırakmadan her şeyi hazırlamışsın .
Gelininin kırgın bakışlarını gören Ayşe Hanım ;
-Birşey yapmadım ki kızım zaten herşeyi hazırlayıp gitmiştim. Sadece dolaptan çıkarıp ısıttım o kadar .Hadi sen babanı çağır gelsin. Açıkmıştır...
Ayşe Hanımın sözleriyle salona dönen Berşan ,Galip Beyle birlikte mutfağa tekrar döndü .Hep birlikte sofra oturup yemek yiyerek sohbet ettiler. Ayşe Hanım eşinin yemeğini bitirip salona geçmesiyle sofrayı kaldırmak için ayağa kalktı. Berşan hızlıca müdahale ederek ;
- Ayşe anne sen içeri geç. Ben toplarım sofrayı zaten kurarken sana yardım edemedim bari toplamama izin ver.
-Olur mu öyle şey kızım ben toplarım sen de bütün gün oradan oraya koşturup yoruldun. Ben yaparım asıl sen içeri geç babanla otur sohbet et ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUAŞAKA
Romantizm(Muâşaka). Arapça, sevişme, birbirini sevme, sevgi, âşıktaşlık. Temaşa kadınsa muaşaka erkektir. meşk de aşklarının neticesi olsa gerek. Berşan aşkı için karşısına çıkan tüm engelleri delerken, peşinden gittiği Ali'nin ihanetiyle yerle bir olur. Ha...