XIII | Kaçak Hisler ve Tutuklu Nefretler

62K 4.9K 6.8K
                                    

Hepinize merhaba. 🤍
Duygu yoğunluğu bol, hikayenin yönünü değiştiren bölümlerden biri oldu bu bölüm. Severek yazdım, severek okumanız dileğiyle.

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. 🤍

Instagram ve Twitter/sumeyyelkoc
Ask.fm/sumeyyelkoc

fm/sumeyyelkoc

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

EMANET AŞK

13

"Kaçak Hisler ve Tutuklu Nefretler"

#Cem Adrian & Sena Şener - Yine mi Yol
#Tame Impala - New Person, Same Old Mistakes

Hak etmiş miydim ben bunu? 

Göğsümdeki ağrıyı, yüreğimdeki vurgunu?

Çok sevmek ama hiç sevilmemek değildi acıtan ruhumu. Okyanus gibi severken kum tanesi kadar değer görmemek...

Benim payıma düşen de bu muydu?

Başımı taksinin camına yaslamış vaziyette yolu izliyordum. Bakışlarım donuk, ellerim soğuktu. Yanımda küçük bir kız çocuğu oturuyordu. Sarı saçları, yeşil gözleri olan ve kalbi acıyan, küçük bir kız çocuğu. Bana baktıkça, büyüdüğünde hiçbir şeyin hayal ettiği gibi olmayacağını görüyordu ve hep böyle masum kalmak istiyordu.

"Ama senin büyümen gerek," diye fısıldadı gözyaşları içinde. "Ve o rüyayı hiç göremeyeceğini kabullenmen gerek."

Çocukluğumun canı yanıyordu. Ben hissizdim, sessizdim ama o susmaksızın ağlıyordu.

Peki o böyle dokunduğunda, benim hissettirdiğimi hissettirebilecek mi sana?

Sesi kulaklarımdan gitmiyordu. Gözlerimi usulca kapattım, sanki hâlâ kollarının arasında ve savunmasızdım. Halbuki dakikalar önce ondan hızla uzaklaşmış ve bir suçlu gibi kaçmıştım. Telefonum, çantam ve ceketim Ma Belle'de kalmıştı. Irmak için düzenlediğim partiyi bitirmeden, ona aldığım hediyeyi vermeden ve Yağız beni beklediği halde hiçbir söylemeden çıkıp gitmiştim. Öfkeliydim, dağılmıştım ve daha fazla kalamazdım. Çünkü kimseye bir şey anlatamazdım.

Üstümde incecik bir elbiseyle, kendimi akşamın serin kollarına attığım an kapının önünde bekleyen taksiye binmiştim. Taksicinin beklediği müşteri ben değildim ama bu o an umurumda değildi. İstediğim tek şey oradan bir an önce defolup gitmekti. Eninde sonunda, geceyi onunla aynı çatı altında noktalayacağımız gerçeği bile aklımdan çıkıp gitmişti.

Yaşanan bunca şeyden sonra bana dokunmaya nasıl cüret etmişti aklım almıyordu. Bu cesareti ona ben mi vermiştim? Yeterince sert davranmayarak, olan zayıflığımı kullanmasına izin mi vermiştim? Beni hiç sevmemiş olmasını geçmiştim fakat onun gözünde bu kadar basit ve değersiz miydim?

EMANET AŞK (KİTAP) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin