XVII | Zehirli Uykular ve Çıkmaz Sokaklar

38.4K 3K 1.4K
                                    


Merhabalar ve keyifli okumalar dilerim. Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayalım. 🤍


EMANET AŞK

17

"Zehirli Uykular ve Çıkmaz Sokaklar"


#Furkan Halıcı - Baktığın Her Yerdeyim
#Arda Bal - Bir Ömür
#İkiye On Kala - Mutluyum Ama Birazdan Geçer


Babam pencereden bize seslendiğinde, annem havuzda olduğumuzu fark ederek koşar adımlarla havuza yaklaşmış ve parmaklarını şaşkınca açılan dudaklarına kapatmıştı.

"Baran? Açelya? Ne işiniz var havuzda?"

Saat gecenin bilmem kaçıydı, aylardan kasımdı ve yaz mevsimi çoktan geride kalmıştı. Fakat bunların hiçbiri mühim değildi. Soğuk bir karakışın ortasında olsak bile havuzda olmamız değil, yan yana olmamız tartışılırdı. Çünkü bizi uzunca bir zamandır yan yana gören olmamıştı ve artık herkes, asla birlikte olmayacağımıza inanmıştı.

Firuze Babaanne, annemin hemen arkasındaydı. Uyuştuğu için dinlendirmek istediği dizleri ise sapasağlamdı.

"Ay Selma yine gelmiş bu sırık oğlan," diye bağırdı telaşla. "Şu hallerine bir bak, ne edep kalmış ne utanma. Açelya da az değilmiş, baksana nasıl sırnaşmış oğlana..."

Öyle utanç doluydum ki havuzun dibi yarılsa da içine girsem yeriydi. Annem de böyle mi düşünüyordu? Peki ya babam? Kim bilir aklından neler geçiyordu... İyi ki Mehmet yoktu. Eğer o da bizi bu halde görseydi demediğini bırakmazdı şaka yollu.

Neyse ki Firuze Babaanne'nin aklı gidip geliyordu. Bugün ne söylerse söylesin, sabah olduğunda hatırlamazdı hiçbir şeyi. Baran'ın beni kaçırdığını unutmuştu mesela. Annem de pek bir şey söylemezdi. Ama babama yakalanmış olmak, ikimizi de mahvedecekti.

Ve her şeyin suçlusu Baran'dı. Daha kötüsü de olabilirdi. Hiç mi düşünmemişti?

O deliliği yaparken, ben de aptal gibi buna izin verirken yakalansaydık, o zaman ne yapacaktık?

Aklım zaten başımda değildi. Baran bana yaklaştığı an kaybediyordum ben kendimi, bir de dudakları dudaklarıma değmişti, öpmüştü beni... Ne olacaktı şimdi? Nasıl toparlanacaktım ben? Nasıl devam edecektim yoluma ve ne diyecektim Yağız'a?

"Seni öldüreceğim Baran," dedim gözlerinin içine bakabildiğim an. "Ama öncesinde babam, ikimizi de öldürecek."

Baran hiçbir şey söylemedi, ellerini havuzun mermerine bastırdı ve hızlı bir şekilde kendini yukarı çekerek havuzdan çıktı. Ben şaşkınca onu izlerken elini bana uzattı ve "Kaçmak için sadece birkaç dakikamız var," dedi. Kaşlarım çatıldı. Nereye kaçacaktık ki?

Birkaç dakika. Evet. Babam çoktan yatak odasından çıkmış, merdivenleri iniyor olmalıydı. Bir kat daha merdiven inecek, sonra da doğruca buraya gelecekti. Ve tüm bunlar, yalnızca birkaç dakika sürecekti.

Düşünecek ve tartışacak zaman yoktu. Baran'ın yardımıyla bir çırpıda havuzdan çıktığımda bakışlarım bizi izleyen anneme uzandı. Bize hayıflanırcasına bakıyor ve siz bittiniz der gibi kafasını sallıyordu. Neyse ki bize acıyan yanı ağır bastı ve "Koşun, misafir evine gidin," dedi sessizce. "Ben Mahir'i idare ederim. Kurulanın ve bekleyin. Size temiz kıyafet gönderirim."

Baran'la aynı anda ve koşar adımlarla evin arka tarafına yürümeye başladığımızda, Firuze Babaanne söylenmeye başlamıştı.

"Ama bu böyle olmaz Selma! Biz en iyisi evlendirelim bunları... Baksana ateş bacayı çoktan sarmış!"

EMANET AŞK (KİTAP) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin