EMANET AŞK (KİTAP)

III | Aşık Kadın Kalbi Tehlikeli Bir Çukurdur

Heyyy! Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim.  💐

Bol bol pasaj içi yorum yapmayı unutmayın, hepsini tek tek okuyacağım.

Twitter ve İnstagram: sumeyyelkoc

EMANET AŞK

3

"Aşık Kadın Kalbi Tehlikeli Bir Çukurdur"

# İkiye On Kala - İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar

Dengemi yitirmem, havuza sırtüstü düşmem ve usulca dibe doğru batmam... Hepsi tam dört saniyede gerçekleşti. Düşeceğimi anladığım an bir elimle burnumu kapattım, dudaklarımı birbirine bastırdım ve gözlerimi sıkıca yumdum. Soğuk suyun yuttuğu bedenime buzdan iğneler saplanıyormuş gibi hissetmiştim fakat bu his de dört saniye içinde geçmişti. Soğuk su, tıpkı kuvvetli bir uyuşturucu gibiydi.

Gecenin bir vakti havuza düşmüştüm, etrafta kimseler yoktu, havuzun etrafı fazla karanlıktı ve ben yüzmeyi bilmiyordum. Korku, zihnimin topraklarına bir balta gibi saplandı, çünkü tüm bunlardan daha ürkütücü olan bir şey daha vardı: Beni buradan çıkarabilecek tek kişi Baran'dı.

Sesimi duymuşsa o duymuş olmalı, düştüğümü görmüşse o görmüş olmalıydı. Sudan korkardım, sadece yüzmeyi bilmediğim için değil üstelik, suyun altında kalmaktan gerçekten çok korkardım. Buna rağmen beni buradan kurtarabilecek kişinin Baran olmasını istemiyordum. Aksi halde bunu bilerek yaptığımı, ilgisini çekmeye çalıştığımı düşünebilirdi. Kahretsin ki durum buna çok müsaitti.

Kocaman kız, küçük bir çocuk gibi havuza düşmeyi nasıl becerirdi ki?

Boğulmadan ve Baran'a yakalanmadan buradan çıkmam gerekiyordu ama bunu başaramayacağımı biliyordum. Havuzun içinde kenarlardan tutunarak gezerken bile dengemi yitirmekten korkan ve yıllarca uğraşmama rağmen yüzmeyi bir türlü öğrenememiş, beceriksiz bir kızdım ben.

Telaşa kapılıp çırpınmamaya çalışsam da çok zordu, nefes almamaya en fazla yirmi saniye dayanabilirdim. Su yutmamak için derin bir çaba sarf ederken Mehmet'in bana yüzmeyi öğretmeye çalışırken söylediği sözleri hatırıma getirdim. Suyun altında sakın çırpınma, bacaklarını hafifçe aşağı vururken yukarıya doğru zıpla. Su seni zaten yukarıya çekecek.

Saniyeler akıp gidiyor ve ciğerlerim nefessizlikten patlama noktasına geliyordu, sakin olamıyordum. Buradan tek başıma çıkmaktan başka bir çarem yoktu, biliyordum ama yapamıyordum. Mehmet'in taktiğiyle yukarı çıkabilmek için ayaklarımı hareket ettirdim ve kendimi yukarı attım. Sonuç hüsrandı, yukarı çıkamadığım yetmezmiş gibi su elbisemi yukarı havalandırdı ve yüzümü kapattı. Suyun içinde geriye doğru savrulan bedenim tamamen çaresizliğe kapıldı. Sonunda dayanamadım, öyle nefessizdim ki yapmamam gerektiğini bildiğim halde dudaklarımı araladım. Büyük bir su kütlesinin genzimi yakarak mideme dolduğunu hissettiğimde artık her şey için çok geçti. Boğuluyordum. Böyle bir durumda mantıklı düşünmek ve mantıklıca hareket etmek hiçbir işe yaramıyordu.

Boğuluyorum Baran.

Ama suyun altında olduğum ve nefes alamadığım için değil... Yıllardır beklediğim o iki kelimelik cümleyi, benden başka bir kadına sarf ettiğin için.

Su yutmaya bir kez başlayınca devamı da geliyordu, vücut istemsiz bir şekilde yutulan suyu atmak için öksürme ihtiyacı doğuruyordu. Sonrasında boğulma başlıyordu. Tıpkı şu an yaşadığım durum gibi. Kaç saniyedir buradaydım bilmiyordum fakat ciğerlerim patlayacakmış gibi acıyordu.