Yolda boş boş yürüyordum.Kimse yoktu. Korkmaya başladım. Etrafıma bakınmaya başladım. Biraz ilerde arkası dönük birini gördüm. Koşmaya başladım. “Hey bakar mısın?" diye bağırdım. Dönmedi yürümeye devam etti. Boğazlarım acıyana kadar bağırdım. Koştum. Onun yürümesine rağmen koşarak yetişemedim. Ayağım bir taşa takıldı ve düşecekken kolumdan tuttu. Kafamı kaldırmamla Berk'i gördüm. Dengemi sağlayıp Berk'e sarıldım. “Çok özledim seni” dedim. Sustu. Ellerim tutup çekti üstümden “Kendine iyi bak” deyip yürümeye devam etti. “Bırakma beni" diyip kolundan tuttum. Bana dönmedi. Biri gelip beni tuttu ve onun gitmesine izin verdi. O kadar güçlü elleri vardı ki kıpırdayamıyordum. “Senden nefret ediyorum bırak beni" dedim. İnat eder gibi bırakmıyordu. Sonunda yüzüne döndüm gördüğüm masmavi gözlerdi. Simsiyah saçlıydı. Daha önce görmüşmüydüm diye düşündüm. Yüzü asıktı. Sinirli gibi değildi. “Seni bırakmayacağım.” dedi. “Kimsin sen?”
“Ayaz.”
Ayaz diyerek gözlerimi açtım. Buse koşarak yanıma geldi.“Noldu iyimisin?”
“Kabus gördüm” dedim ağlayarak.Sakinleştikten sonra ona kabusumu anlattım.
“Ayaz ne alaka o kim tanıyormusun sen?”
“Tanıyor gibiyim ama hala kim olduğunu çıkaramadım.”
“Bak bence bu hayatına devam etmen için bir işaretti. Berk senin üzülmene hiçbir zaman dayanamazdı biliyorsun.
“Ama ben onu çok özledim. İçimde anlatamadığım bir boşluk var. Beni onu sevmekten vazgeçmem hiçbir zaman. Onu unutup gülüp eğlenemem başka birini yeniden sevemem.” dedim. Ağlıyordum. Berk ne zaman aklıma gelse ağlıyorum. Buse beni teselli etmeye çalışıyordu. Sabah olmuştu. Pazartesi günü geldi. En sonunda yataktan kalktım. Buse'yi de hazırlanması için yolladım. Banyoya gittim. Duş almam gerekti. Hemen duş alıp saçlarımı kuruttum. İçeri gidip giyinmeye başladım. Klasik kot ve t-shirt giydim. Artık ne etek ne elbise ne de şort giyiyordum. O kazadan sonra kendimi suçluyordum. O gün belkide düzgün giyinsem bana kızıp dikkati dağılmazdı. Saçımı toplayıp çantamı aldım. İçeri gittim. Buse çok güzel giyinip süslenmişti. Burak'ta bizimle aynı üniversiteye gelmek için sınavlara girdi. Beni Buse'yi yalnız bırakmamak için çalıştı ve kazandı. Bugün hep beraber gidicektik. Buse kahvaltı hazırlamıştı bile.
“Bu ne hal?” diye kızarak bana baktı.
“Ne varmış halimde biliyorsun ki uzun zamandır böyleyim.”