Çantamı alıp amfiden çıktım.Derse girmemeye karar verdim.Buse'ye de bişey demeden çıktım kesin kızacaktı bana. Berk'e kızmamıştım haklıydı yanlış anlamakta ben olsam bende öyle anlardım. Ama bana dediklerinden sonra düşünmeye ihtiyacım vardı. Sahile gitmeye karar verdim. Eve de yakındı en azından. Otobüse bindim.Boş bulduğum ilk yere oturdum.Kulaklıkları takıp müzik açtım. Sanki hiçbirşey yapmadan yorulmuştum. Dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Otobüsten indim.Sahile doğru yürüdüm. Bankı görünce Berk'le bu bank için kavga ettiğimiz gün geldi aklıma.Oturdum.Uçsuz bucaksız görünen denize baktım.Aklım karışmıştı. Berk benden hoşlanıyordu. Ama ben neden güvenemiyordum?Sanki o kadar yakışıklı birinin benden bu kadar kısa sürede hoşlandığını kabullenemiyordum. O hep filmlerde kitaplarda olurdu peki ya gerçekte olurmuydu. İlk görüşte aşka inanmamışımdır hiçbir zaman hep saçma gelmiştir.Peki ya ben bu kadar kısa zamanda onu nasıl sevebildim. Aklımdan hiç çıkmıyordu. Çalan telefonla düşüncelerden kurtludum.Annem arıyordu.
"Efendim anne."
"Kızım nerdesin.Ne zaman geliyosun."
"Annecim sahildeyim bir arkadaşla buluşucam geç gelirim biraz."
"Geç gelme akşam Yeşim teyzenlere gidicez sende gel.Biliyormusun Efe'de dönmüş yurtdışından hemde temelli."
"Nee? Ciddimisin.?"
"Evet bugün yolda karşılaştık seni sordu."
"Şey ben gelemem siz gidin."
"Ama Efe seni bekliyor çok seversin sen Efe'yi niye gelmek istemiyorsun."
"Anne boşver hadi görüşürüz."
Suratına telefonu kapattım. Şuan dünyam yerle bir olmuştu. Efe nasıl geri dönerdi. Hemde temelli. Beni bırakıp gitmişti. Onu sevmiştim. Ben onu silmişken geri dönüp herşeyi berbat edemezdi. Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırdık. Sürekli beni korur kollardı. Onun sayesinde kimseyle çıkamıyordum. Çıktığım her çocuğu döverdi. Beni bir erkeğin yanına bile yaklaştırmazdı. Bende onu severdim. Sırf ona inat olsun diye biriyle çıkardım. Beni koruması hoşuma giderdi. 5 yaşından beri aynı okula gitmiştik. Lisede bile beraberdik. Her zaman yanyana otururduk. Her zaman popülerdi. Peşinden çok kız koşardı ama o hiçbirine dönüp bakmazdı. Sürekli benimle gezerdi. Bunun yüzünden okuldaki çoğu kızla kavga etmiştim. O beni bir erkeğin yanına yaklaştırmazdı ama bende onu bir kızın yanına yaklaştırmazdım. Lise ikideyken yanlışlıkla günlüğünü okumuştum bana aşık olduğunu anlamıştım. Biliyordum ki o ne kadar cesaretli görünsede bana karşı o kadar cesur değildi. Asla bana aşkını itiraf etmeyeceğini bildiğimden ben gidip ona aşık olduğumu söylemiştim ve böylece çıkmaya başlamıştık. O zamanlar onu sevmiştim ama aşk değildi. Bunu daha yeni anladım. Hoşlantıdan ibaretti. Lise üçteyken mecburen yurtdışına babasının yanına gitmek zorunda kalmıştı ve bir daha asla dönmeyecekti. Haftalarca ağlamıştım. O an aklıma geldi bir an.
" Emin ol ilk fırsatta kaçıcam ordan seni burda bırakmayı istemiyorum hiç. Ama o zamana kadar beni unutma eğer yanına bir erkek sinek bile yaklaşırsa sana öğrettiğim karate hareketlerinden birini uygula. Ben geldiğimde senin yanında kimse olmamalı. Sakın biriyle çıkma seni çok seviyorum tahmin edemeyeceğin kadar çok. Bende hiçbir kıza yaklaşmayacağım buna emin olabilirsin. Seni hiç unutmayacağım. " Çarpık bir gülümsemeyle baktı gözlerimin içine.
"Merak etme kimseye yaklaşmayacağım seni çok seviyorum. Ama senden tek bir ricam var. Eğer bir yıldan önce dönemezsen dönme sakın seni o zamana kadar kalbimde yaşatıp acı çekemem seninde acı çekmeni istemem. Bir yılı geçerse o zaman kendine birini bul ve mutlu ol." Biliyordum babası çok katı biri sonsuza kadar dönemeyeceğini söylemişti. Ben ondan bunu isterken ağlamaya başladı. O cesur sert çocuk masum birine dönmüştü. Ben ondan bunu istemesem beni unutmazdı. İnatçıydı. O sonsuza dek unutmazsa beni mutlu olamazdı. En iyisi buydu. Bende ağlamaya başladım. Son kez sarıldım. Beni ilk öptü. Bu nasıl tuhaf bir histi. O ben incinmiyim diye bana sevgili olsak bile fazla yaklaşmazdı. Biliyordu benim kızacağımı. Ama bu sefer bişey dememiştim. Benden zorlukla ayrıldı.
"Sana söz veriyorum bir yılı geçerse unutacağım ve asla dönmeyeceğim." Tekrar öptü. Ve çekip gitti. Gözlerimden yaşlar akıyordu.
O gün ondan ayrıldığımda onu seviyordum. Ama şuan eski bir arkadaş benim için. Verdiği sözü tutamadı.O gün ağlamamın nedenini şimdi anlıyorum aslında ben ona aşık değildim. Bana verdiği güven duygusuna beni korumasına her zaman yanımda olmasına aşıktım. Ve yanlız kalmanın zorluğuna ağladım.Ne yapacağımı bilmiyordum. Efe hala bana aşıksa çok kötü olurdu. Ben bugün Berk'in benden hoşlandığını öğrenmiştim. Bende ondan hoşlanıyordum. Ne yapacaktım şimdi ben. Efeyle eskisi gibi olamazdık sadece arkadaş olabilirdik. Ama benden onu sevmemi beklerse üzülen o olurdu.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Telefonum titredi. Mesaj gelmişti.
Kimden: Berk
"Sahildeyim nerdesin."
İyide saat daha sekiz olmamıştı ve sahilde olduğumu nerden biliyordu.
Kime: Berk
"Sahilde ilk karşılaştığımız yerde bankın orda."
Ne diycektim şimdi ona ben daha aklımda toparlamamıştım bile.
"Ne düşünüyorsun?" Yanıma oturmuş Berk'i farketmemiştim bile. "korkutttun beni" dedim.
"Eee neymiş bu iddia meselesi anlatacakmısın."
"Peki anlatıyorum. Buse senin benden hoşlandığını düşünüyordu. Ve bana bir ay içinde sevgili olacağımıza iddiaya gireceğini söyledi kazanırsa ona sevgili bulacaktım. Bende hayır falan dedim.Gerçi o sevgiliyi bulduda neyse. Ben kazanırsam çok istediğim bir ayakkabıyı alacaktı." dedim gülümseyerek.
"Özür dilerim böyl birşey için saçma bir iddiaya girmemeliydim." diye devam ettim.
Sarıldı birden. Neye uğradığımı şaşırdım. Hiç beklemiyordum. Mideme garip birşeyler oluyordu. İlk defa bu kadar huzurlu mutlu hissediyordum.
"Ben seni seviyorum Özge. Sende bugün beni sevdiğini söyledin doğrumuydu." Gülümseyerek başımı salladım.
Gülerek "O zaman benim sevgilim olur musun?" dedi.Çok mutluydum. Birini gerçekten sevmenin mutluluğunu yaşıyordum.Aşk bile diyebilirim buna daha önce hissetmediğim duyguları hissediyorum.
"e-" tam evet demek için ağzımı açmışken arkadan duyduğum sesle öylece kalakaldım.
"Özge..."