Doğum Günü

56 1 2
                                    

Dersler vizeler şu aralar hayatım tam olarak bu. Kalmadan geçmek için elimden geleni yapıyordum. Evden dışarı çıkmadan çalışıyorum. Berk bile özledim diye 500 kere mesaj attı. Ama ben genede geçiştirdim. Şu lanet sınavlar bitsede kurtulsam diye dualar ediyordum. Neyseki bugün son sınav sanırım hiçbir dersten kalmıyorum. Bir yandan heyecanla bir yandan mutlulukla üniversitenin yolunu tuttum. Berk'in yanına doğru yürümeye başladım. Biriyle konuşuyordu. Bir dakika bir kızla hemde çok güzel. Koşarak Berk'in yanına geldim. Sarıldım.

"Oo hanımefendi yüzünüzü gören cennetlik." dedi dalga geçerek.

"Aşkım biliyosun şu vizelerden bir kurtulim bugün bütün hafta beraberiz." artık ailem de bildiği için rahattım. Berk ize gelmişti. Babamla baya konuştular başbaşa ama ne babam ne de Berk ne konuştuklarını söylemiyordu. O kadar uğraştım. Ama ağızlarından bir laf bile alamadım.

"Oh be sonunda şöyle güzel bir plan yaparız. Bu arada tanıştırim Ece liseden arkadaşım. Buda benim sevgilim Özge." Karşımdaki kız sevimsizce elini uzattı. Sinirlendim. Benim sevgilimde mi gözü vardı yoksa. Elini sıktım.

"Memnun oldum." dedim. Aslında hiç memnun olmadım da neyse.

"Neyse ben gidim Berkecim görüşürüz." dedi. Sarıldı ve gitti ağzım açık kaldı.

"Kim o kız Berke?"

"Dedim ya liseden arkadaşım diye."

"Orasını anladım da Berkecim falan derken, bide sarıldı ya."gülmeye başladı. Sinirlendim.

"Hee sen kıskandın" dedi. Nasıl anladı hayret.

"Yani sevgilin olduğum için. Bi düşünsene benim liseden arkadaşım gelse erkek bana Özgecim dese sarılsa naparsın." bir düşündü.

"Ağzını burnunu kırarım napıcam."

"O zaman ben gidiyorum."

"Nereye?"

"O kızın ağzını burnunu kırmaya nereye olacak."

"Ya saçmalama "

"Niye konu sen olunca bişey yok ben olunca mı var?"

"Sen kızsın."

"Hadi ya öylemi gidiyorum ben "

"Ya dur gitme."

"Korkma sevgili arkadaşını dövmeyeceğim biraz akıllanınca gelirsin yanıma şuan beni yalnız bırak." sinirliydim. Yanımda olması onun için kötü olurdu.

"Hayır bırakmıyorum seni hiçbir yere." diyip kolumdan tuttu.

"Ya bıraksana bak sinirliyim daha çok kavga etmeyelim lütfen."

"Tamam." deyip gitti. Aslında biraz daha uğraşır diye bekledim ama neyse.

Kafamı toparlamalıydım. Son sınava girip rahata kavuşacaktım.

-------

Sonunda sınav bitti. Kurtuldum. Şimdi Berk'i bulmam gerekti. Sınavı nasıl geçmişti acaba. Hoplaya zıplaya yürürken aklıma tamamen unuttuğum bir şey geldi. Yarın Buse'nin doğum günüydü ve ben nerdeyse onu bugün hiç görmedim. Berk'i görmemle yanına koştum.

"Hadi gidiyoruz." dedim kolundan çekiştirerek.

"Hey bir sakin ol. Noluyor?"

"Acele etmemiz gerek yolda anlatırım. " ben koşarak Berk yürüyerek otoparka geldik. Arabaya bindik.

"Nereye gidiyoruz?" dedi.

"Burak'ın kafeye." arabayı çalıştırdı.

"Tamam da ne olduğunu anlatacakmısın?"

KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin