Keyifli okumalar 💋
"Ne bu şimdi?" omuz silkip masadan kalkarak Jungkook'un yanına gittim.
"Telefonum çalıyor." gülümseyerek zil sesini zevkle dinlemeye devam ettim.
Hyuna'ya bilerek arattığım için telefonu açmaya gerek duymamıştım.
"Bir şey hatırlamadığını söylemiştin?" sakin kalmak için verdiği çaba inanılmaz keyiflendiriyordu beni.
"Hala bir şey hatırlamıyorum. Hyuna sağolsun diyelim. Bu arada zil sesim harika değil mi?" tezgahın kuru kısmına oturup merakla Jungkook'a bakmıştım.
"Hiç komik değil, Hye su." omuz silkerek ses kaydını açtım.
"Bence çok komik." sırıtarak ses kaydını dinlerken telefonun birden elimden çekilmesiyle Jungkook'a bakmıştım.
"Eşek değilsin ama baya iyi anıyorsun." derin bir nefes alarak başını sağa yatırmış ve bana bakmaya başlamıştı.
"Sabrımı zorluyorsun." tezgahtan inerek bahçe çıkış kapısına ilerledim.
"Umrumda olmayan şeyler." derin bir nefes verip bahçeye göz attım. Akşam bahçede oturup kahve içmeliydim kesinlikle.
"Umrunda olsa iyi olur." pezevenge bak tehtid ediyor aklınca.
"Öyle mi..? Olmazsa ne olur peki?" yanına gidip kalçamı masaya yaslayarak gülümsemiştim. Böyle alay etmek gerçekten çok eğlenceliydi.
"Benimle dalga geçmek baya hoşuna gidiyor heralde?" hızla başımı sallayarak dudaklarımı iki yana germiştim.
Elinde ki tabakları sinirle masaya bırakarak bana yaklaşmış ve ellerini masaya yaslamıştı.
Bu hareketle beni kendisine düşürmeyi her seferinde başarsa da düştüğümü belli etmemiştim. Dilimi dişlerimde gezdirerek başımı sağa yatırmış ve sesimi çıkartmadan Jungkook'a bakmaya başlamıştım.
"Bu haftayı bana dar edecek gibisin.."
"Gibisi fazla oldu. Eğer istemezsen evime gidebilirim?" dudaklarını ıslatıp başını sola çevirerek yutkunmuştu.
"Böyle ucuz şeylerle mutlu olacağın aklıma gelmezdi ufaklık." kaşlarımı havalandırarak hayretle başımı salladım.
"Ucuz biri olduğunu kabul ediyorsun sonunda." başını bir kez sallayarak merakla bana bakmıştı.
"Ben o'nu kabul ettiğime göre sende ucuz insanlara aşık olduğunu kabul ediyorsun o zaman?" dudaklarımı büzerek dediğini onaylamıştım.
Madem açık oynuyorduk, o zaman hodri meydan.
"Beni unuttuğunu söylemiştin?" başımı iki yana sallayarak masanın üzerine oturmuştum.
"Seni unuttum diye bir şey söylemedim." ayaklarımı sallayarak ellerimi masaya yasladım.
"Hala bana aşıksın." anlama sorunumu vardı acaba?
"Yani? Senin için bir şey ifade etmediğini sanıyordum, yoksa tam aksi mi?" yüzümden eksik etmediğim alaylı gülümsememle iyice yüzüne yakınlaşarak gözlerinin içine baktım.
Cevap vermeyip ciddiyetle bana bakmaya devam ettiğinde tekrar konuştum.
"Bence de tam aksi." masadan inerek kolları arasından çıkmış ve sandalyeye oturarak hazır olan masada göz gezdirmiştim.
İsteyince Jungkook'da bir şeyler yapabiliyormuş.
"Pezevenk olduğun kadar hamaratmışsın da, Jungkook." karşıma oturup dudak içini ısırarak ciddiyce bana bakmıştı bir süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friend of my brother ° jjk
FanfictionTamamlandı~ Hye su, uzun süredir abisinin arkadaşın Jeon Jungkook'a aşıktır. Bu aşkını gizli tutmaya devam ederken bir gün Jungkook kızın kendisine karşı böyle hissettiğini yeni sevgilisinden öğrenir. Asıl hikaye burdan sonra başlar.