Şöyle bir açıklama getireyim, kızı haksız bulan olmuş ama kız gayet haklı, Jungkook kızın duygularıyla oynayıp depresyona soktu ve karşılığında hiç bir şey olmadan kızın o'nu affetmesi saçma olurdu? Bu tarz karakterlerden hoşlanıyorsanız okumamanızı tavsiye ederim. Zira saçma yorumları görmek sinirimi bozuyor.
Keyifli okumalar ♡
"Bugün sinemaya gitmeyelim bence, hava çok sıcak en iyisi havuzda yüzelim." gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırarak Hyuna'ya baktım, güleceğimi fark ederek yanında duran bulut şeklinde ki puf yastığı bana fırlatmıştı. "Ya, glossum düştü!" en değerli varlığımı yerden alarak bir şeyi olup olmadığına baktım, gloss sürmek en büyük takıntımdı sanırım.
"Tanrı'ya şükür ki bir şey olmamış." olsaydı yenisini alabilirdim ama makyaj malzemelerimin gözümün önünde zarar görmesi beni her zaman üzerdi, makyaj delisi olduğum için bu gayet normaldi bence. "Şu makyaj malzemelerine çocuğunmuş gibi muamele etmeyi ne zaman keseceksin?" omuz silerek önüme döndüm, glossumu diğer glossların olduğu çekmeceye koyarak çekmeceyi kapattım.
"Havuz fikrine ne diyorsun?" arkamı dönerek kalçamı aynalı makyaj masama yaslamış ve kollarımı göğsümde birleştirmiştim. "Sen korktuğunu söyleme fikrine ne diyorsun?" yerinden kalkarak yanıma gelmişti. "Korkmuyorum!" başımı sallayarak odadan çıkmaya yeltendiğim sırada koluma sarılarak beni durdurmuştu. "Havuz?" haline gülerek başımı salladım.
"Yarın sinemaya gideceğiz, kurtulduğunu sanma. Bugün cidden hava çok sıcak ve eminim havuz bize iyi gelecek." Hyuna, konuşacağı sırada telefonum çalmıştı, yatağımın üstünde ki telefonumu alarak arayana baktım.
Baul arıyor..
Arayan kişiyi gördüğümde yüzümde bir tebessüme oluşmuştu. Aramayı cevapladım.
"Hye su?"
"Benim?"
"Nasılsın?" görmesede omuz silktim, odadan çıkarken sorusuna cevap vermiştim.
"İyiyim, sen?" Hyuna, kulağını telefonun arka kısmına yaslayarak benimle birlikte merdivenleri iniyordu, kulağı telefondan ayrılmasın diye belime sarılmıştı.
"Ben de iyiyim, bugün boşsan buluşalım mı diyecektim?" Hyuna, geri çekilerek eliyle kulaç atma hareketleri yaparak sessizce ağzını oynatıp, onlarıda çağır gelsinler daha eğlenceli olur dediğinde gülerek başımı salladım.
"Aslında bahçede biraz keyif yapmayı planlıyorduk, biraz yüzdükten sonra barbekü falan yapacağız, sizde bize katılırmak ister misiniz?"
"Harika olur, o zaman görüşürüz." başımı sallayarak gülümsedim.
"Görüşrüz!" telefonu kapatarak arka cebime sıkıştırdım.
"Barbekü ve havuz partisi!" Hyuna, neşeyle söylenerek zıplamaya başladığında haline gülmüştüm. Ruh hastasının tekiydi. "Barbekü için bir şeyler sipariş edelim." Hyuna, başını sallayarak arka cebinden telefonunu çıkarttı. "O iş bende." mutfağa geçerek kısaca dolaplara göz gezdirip gerekli olanları Hyuna'ya söylemiştim. "Neler oluyor burada?" Joongi, neşeyle mutfağa girip merakla bize yaklaştığında Hyuna planımızı anlatmıştı. "En sevdiğim şey, havuz keyfi ve güzel kızlar." güldüm.
"Şaşırmadım, sevmediğim bir şey yok." sırıtarak yanıma gelmişti, o sırada mutfaktan içeri giren Jungkook'u işaret etti. "Var, bu pezevengi sevmiyorum mesela." Jungkook, açtığı dolabı yavaşça kapattıktan sonra hızla adımlarla Joongi'nin üzerine yürümüş ve yakalarından kavramıştı. "Bir daha bana pezevenk dersen ağzını sikerim senin." sıkkınca nefes verip elimi omuzuna yaslayarak uzaklaşmasını sağladım ama yerinden oynamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friend of my brother ° jjk
FanfictionTamamlandı~ Hye su, uzun süredir abisinin arkadaşın Jeon Jungkook'a aşıktır. Bu aşkını gizli tutmaya devam ederken bir gün Jungkook kızın kendisine karşı böyle hissettiğini yeni sevgilisinden öğrenir. Asıl hikaye burdan sonra başlar.