friend of my brother ° jjk

16|🌈

Keyifli okumalar 🌈

"Bilerek yaptın."

Jungkook arkasını dönerek kapının önünde dikilen bana baktığında tek kaşımı kaldırarak başımı sağa eğdim.

"Hayır, topunuz dandikmiş. Elimde patladı, bum!" diyerek güldüğünde kaşlarımı çatarak yanına gitmiştim.

"Sen cidden kafayı falan mı yedin, Jungkook?" ben sinirden küplere binmişken Jungkook gayet rahat gözüküyordu.

"Hayır, genelde açıkınca kafam yerine yemek yiyorum." alayla gülerek sakin kalmak adına odada göz gezdirdim.

"Lanet kolyenle topumuzu patladın ve inkar ediyorsun." boynunda ki kolyesine bakarak dudak büzdü.

"Neden hala Jiminlesin?" dudaklarımı bir birine basıtırarak gözlerimi kısıp Jungkook'a bakmıştım bir süre.

Ne yapmaya çalışıyordu acaba?

"Çünkü sevgilim?" sen şimdi görürsün pezevenk.

"Oyun olduğunu itiraf ettin." bir anda ciddi ifadeye büründüğünde keyifle güldüm.

"Hayır, öyle bir şey itiraf etmedim. Çünkü oyun değil." omuz silkip yanlamasına duvara yaslanarak sırıttım.

"Aşağıda oyun olduğunu kabul ettin." başımı yavaşça iki yana sallayarak gülmüş ve eğmiştim.

"Rüya falan mı görüyorsun..? Gerçi siz erkekler genelde böyle rüyalar görmezsiniz." başımı kaldırarak hayretle sallamıştım.

"Neyse, sevgilimin yanına gideyim en iyisi." yaslandığım duvardan ayrılarak arkamı dönecekken Jungkook bikinimin ip kısmından tutarak hafifçe kendine çekmişti.

"Bikinin güzelmiş."

Cidden kafayı yememi falan mı istiyordu! Tanrım.. İçine Pirana çocuğu falan mı kaçtı acaba?

"Aptalın tekisin." elini ittirerek odadan çıkıp kendi odama gittim.

Neden böyle yapıyordu bu gerizekalı beyinsizi anlamış değildim, kıskanıyor gibi değil de daha çok dalga geçiyor gibiydi.

Sinirle tur atmayı bırakarak olduğum yerde durdum.

Kafayı yememek için ilk önce bunları düşünmeyi bırakmalıydım, belki Jungkook'u düşünmeyi bir süreliğine bırakmalıydım.

Elimde miydi ki acaba?!

Jungkook'un denizden çıktığını görür görmez hesap sormak için peşinden çıkmıştım, oradan ayrıldığımdan kimsenin haberi yoktu sanırım.

En iyisi tekrar denize dönmekti.

Odanın kapısını açtığım sırada Jimin ve Hyuna ile karşılaştım.

"Tanrı aşkına nerdesin sen? Boğuldun sandım salak!" Hyuna birden bana sarıldığında ilk önce şaşırmış sonra ise kahkaha atmaya başlamıştım.

"Hyuna ben yüzmeyi biliyorum, nasıl boğulayım?" geri çekilerek kolumu çimdiklemişti.

"O karton bardak da ortalıkta yoktu, belli olmaz boğar seni falan." karton bardaktan kastı Yun'du sanırım.

Hitabına karşın gülmemek için dudağımı ısırmıştım.

"Ne, komik mi? Ödüm patladı, ödüm." gözlerimi beklerterek yavaşça başımı sallamıştım.

"Neyse, neredeydin sen?" bakışlarımı kaçırarak arkamı dönüp yatağa ilerledim.

"Jungkook'un yanında." Hyuna heyecanla yanıma gelerek karşıma oturup omuzlarımdan tutarak sarsmıştı.