friend of my brother ° jjk

36|🌈

Keyifli okumalar çiçeklerim 🌈

"Anladığım kadarıyla Joongi adamın dibinin dibiymiş. Ayrıca çok komik ve cana yakın biri." Hyuna, hızla kaşlarını indirip kaldırırken dirseğiyle kolumu dürtüklemeye başladı.

Dediğini duymamış gibi yaparak yerimden kalktım.

"Kaç kez tuvalete gittiğimi bile anlattığıma göre artık biraz atıştırmalığı hak ettiğimi düşünüyorum?" Hyuna, sözü çevirdiğimi anlayıp kaşlarını çatmıştı.

"Üstelemeyeceğim, üstelemeyeceğim." kendi kendini ikna etmeye çalışıyordu.

Haline gülüp başımı iki yana sallayarak aşağı inmiş ve mutfağa geçmiştim.

Akşam yemeğinden sonra Youna'nın gitmesi gerektiği için maalesef aramızdan ayrılmıştı. Jungkook ise sanki bizim evde kalmaya yeminliydi. Evini ilaçlattığı için 3 gün boyunca burada kalmak istemişti. Bir de kendini acındırmak için 'istemezseniz otele gidebilirim hyung?' diye ajitasyon yapmıştı.

Abimin kısa bir an bakışları bana kaydığında sorun olmadığını belirtmiştim. Artık abimi bu işe karıştırmayacaktım.

Kendi mantığımı kullanıp, irademi korumanın zamanı gelmişti. Madem burada kalmak ve beni rahatsız etmek için can atıyordu, istediğini verirdim.

İstediğimi yaparak.

Atıştırmalık dolabını karıştırıp bir kaç bir şey alarak arkamı döndüğüm sırada Joongi'yi görmüş ve daldığım için korkarak gerilemiştim. O anın verdiği korku ile elimdeki yiyecekler yeri boylamıştı.

"Ne yapıyorsun be!" damağımı çekerek elimi kalbime götürdüm.

Daldığım için mi yoksa çok sessiz geldiği için mi bilmiyorum ama anlık kalp krizi geçirmiştim.

Eğilip yerde ki yiyecekleri toplarken cevap vermişti.

"Döktüklerini topluyorum, sen?" göz devirerek derin bir nefes verdim.

Arada cidden beni deli ediyordu.

"Neden sinsi sinsi yaklaşıyorsun?"

"Çok güzel uyuyordun uyandırmaya kıyamadım." kaşlarımı havalandırarak anlamazca Joongi'ye bakmaya devam ettim.

"Şaka yapıyorum, cam güzeli. " başımı hayretle sallarken konuştum.

"Hadi ya, tamam o zaman." gülerek arkamı döneceğim sırada aniden ciddileşerek Joongi'nin omuzuna vurmuştum hafifçe.

"Tamam, bana aşıksın biliyorum. Hadi içeri gidip film izleyelim, istersen omuzuma başını yaslayıp ağlayabilirsin ama benim önerim elini elime yaslaman." gülerek başımı sola doğru eğdim.

"Kuyruk olmak sıkıldın da, başka bir şeye terfi etmek istiyor gibisin?" gülerek başını sallamış ve elindekileri alarak salona ilerlemişti.

Gülerek arkasından baktığım sırada kapıda dikilen Jungkook'u görmüştüm. Yüzümde ki gülümsemenin yerini anında düz ifadem almıştı.

Mutfaktan çıkmak için bir adım attığım sırada konuşarak hızla yanıma gelmişti.

"Biraz konuşalım mı artık?" konuşabilir miyiz de değil, konuşalım.

Peki.

"Üzgünüm, pezevenklerle muhattap olmuyorum." yanından geçeceğim sırada kolumdan tutarak durmamı sağladı.

Konuşacağı sırada Joongi'nin sesini duymuş ve konuşamadan susmak zorunda kalmıştı.

"Yaklaşık 2 dakikadır seni bekliyorum, cam güzeli. Harika bir film buldum, gel." hızlı hızlı konuşurken aceleyle yanıma gelip elimi tutmuş ve konuşması biter bitmez salona ilerlemişti.