"HOŞÇAKAL"

99 8 2
                                    

Adam bu tepkilere aldırış etmeden

"Ah kızımda bunu duyunca çok üzülecek inanır mısınz sizi çok seviyor. " Adam gülümserken Minho ile Rachel aynı şaşkın ifede ile ona bakıyorlardı. Minho hızla Rcheli itti. Minho adama sinirli bir tavır il

"Biz köpeklerinizi bulmadık.." köpekleri işaret ederek:

"Onlar bizi buldu. İyi akşamlar." deyip uzaklaştı. Rchelde onuır arkasınadan gelirken bir anda

"ne garip. " kafasını salladı ve devam etti

"Bizim orada biz birine hayranlık duysak bablarımız bize çok kızar. Ama adam kızın üzülmsine korkuyor" dedi. Minho ona dönerek

"yaa! Benim tarzım var tarzım. Yaşlı teyzeler bile beni çok seviyor. em sizin orasıda neresi?" Rchel büyük bir gülümseme ile

"aa ben Türkiyeden geldim " dedi. Minho sadece gülümsedi. biraz daha yürüdükten sonra Rachel Minhonun yine sinirlendiğini fark etti Minho yolda yürürken

"heyy. o adamda kim oluyorda böyle bir iftira atıyor bize " dedi sinirli bir biçimde.

Minho bu kız arkadaş lafına kızmış olmasına karşın Rachel biraz heyecan duymuştu. Minhoya baktı ve ellerini ağzına götürerek

"Ona sinirli olmak dahi çok yakışıyor. " dedi. Minho hızla döndü ve tek kaşını kaldırarak:

"Ne dedin?! " diye sordu. Rchel bir an kendine çok kızmıştı. Bunu onun yanında nasıl söylerim? diye soruyordu kendine.

"A-h de-dim-ki... " ne diyeceğini bilemiyordu hemen karşısında sinirli bir şekilde bakmış olan ünlü ve onun yaşlarındaki Shin Hyun Bin in resmini işaret etti ve

"Ah ona sinirli olmak bile ne kadar çok yakışıyor dedim. " Minho hızla işaret ettiği yere döndü ve

" Hey yoksa Shin Hyun Bin in hayranı falan mısın? " derken Rachelin kalbi söylediği yalanla çarpıyordu.

"AH şey.. ahh tabi tabiki! onun hayranıyım. Ah lütfen onu sevmeyen kız mı olu?" dedi aslına bakılırsa Rachel onu hiç sevmiyordu. Minho elleri ceplerindeyken tek kaşını tekrar kaldırdı ve şaşkın bir ifade ile

"Hey onu yakışıklı bulduğunu söyleme" Rachel gerilerek

"Ahh tabikide çok yakışıklı. Şuna baksana ona yakışıklı dememrk büyük yzık olur "

minho aynı ifadenin sinirli bir versiyonu ile

" Yaa! ben daha yakışıklıyım. Sana bir ünlü olduğumu bie söylemedim. Hah nede olsa beni tanımyan yok. heyy! google Korenin en yakışıklısı yazsan anında ben çıkarım. "

Sessiz bir edayla gülümsedi Rachel. O asıl şu an karşısında duran genç adama aşıktı.. fakat ona bunları söyleme düşüncesi imkansızın eşiğinde gibi hissettiryordu ona. Yolda ikisi durmuş, Rachel onun gözlerine bakıp

"Seni görmem, bu ülkeye adımımı atmam ve en önemliside hala kalbimin delicesine çarpması mucize gibi. " diyordu

Minho şaşkın edası ile ona baktı,

"Hey sarhoş falan mısın sen?! " diye sordu. Rachel şu dakikalarda ne yaptığını bilmiyordu ve bu durumu kurtarmak için

"ah!! " kahkaha attı. " hey bu söylediğm özler sadece... " elini arkadaki resmi duran Shın Hyun Bin i gösterdi ve Minhoya yaklşaıp fısıldayarak

/*"Onaydı" dedi. Minho hızla geri çekildi ve konuyu kapatmaya çalışarak

"Hey sadece nerede yaşadığını söyle. Bu arada sana bir borcum var. " Rachel ellerini olumsuz anlamda sallayarak

"Ah hayır. Ben kendim giderim. " dedi. Minho ıssız ve sessiz olan sokağa baktı. Gözleri hemen sonra kol saatine kaydı. Saat gece 1 idi.

"Hey saat kaç? " diye sordu şaşkın bir edayal Minho

"1. " dedi. Rchelin gözleri fal taşı gibi açıldı ve

" 1 mi?! olamaz be-n ben bittim. Gae Na teyze beni merak etmiştir. Ah olmaz ..! "

"İşte sana o yüzden soruyorum ya evin nerede diye. "

"Ah ben cidden kendim giderim. "

"İyi madem bu kadar ısrarcısın sen bilirsin. Bu arda borcumu ödemem gerek. " Rachel sırıtarak

"Ah borç falan yok. kim olsa aynı şeyi yapardı. O halde... " Bu sözleri demek acı versede söylemesi gerektiğini biliyordu Rachel. Ellerini sallayarak

"Hoşçakal." dedi ve koşarak uzaklaştı.

MİNHO:

Rachel gittikten sonra elleri cebinde uzunca yol kat etmesine karşın sonradan fark etmişti Minho kavganın olduğu yere geldiğini. Sinirli bir şekilde

"Aşşş! Şu çocukların istedikleride ne? " diye sordu kendine. Minho fazlasıyla tanınmış biri olduğundan erkekler ona büyük bir kin kaplıyor ve onu dövmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Ama sadece o gün denk geldiğinde. Minho çoktan onları alt etmişti o gün hep öylesine bitkin ve üzgün olurduki kimseye vurmamaya yemin ederdi. Üzgün olmasının nedeni yıllar önce o gün çok sevdiği abisini bir trafik kazasında kaybetmiş olmasıydı-ki Minho buna pekte inanmıyordu. Abisi ile fazla yakındı ve onu kaybetmek bedenine ve kalbine büyük gelmişti.

Artık eski Minho kalmamış yerini sessiz bir Minho almıştı. Tek yaptığı: okula gitmek, yemek yemek vede uyumaktı.

Yolda durdu ve yerde kurdeleli bir toka fark etti. Bu Rchelin tokasıydı. Minho eğildi ve tokayı yerden alıp yukarı kaldırarak gözleriyle dkkatlice tokaya baktı. Rachel aklına geldi bir an ve gülümseyip

"Ah şu kız. " dedi. Neden böyle dediğini ve gülümsediğini bilmiyordu. Aniden kendine geldi. Ama farkındaydı Rachel onda garip bir etki bırakmıştı. Minho o gün uzun bir süreden sonra ilk defa güldüğünü ve kalbinin çarptığını fark etmişti.

Hızla arabasını park ettiği yerde gitti ve arabasına bindi. kafasını hemen direksiyona dayadı. Onun için mutluluk artık 1 saniyeden kısa sürüyordu. Annesi, kötü ve hiçte alçakgönüllü olmayan kişinin tekiydi. Minho onu hem sever hemde nefret ederdi. Abisini kaybettikten sonra annesini biraz daha tanıma fırsatı olmuştu.

Babası... annesinden ayrılmş ve başka bir ülkede yaşıyordu. Fakat o babasının hangi ülkede dahi yaşadığını bilmiyordu. Minho onunla tam 1 yıldır hiç konuşmamıştı. Çoğu zaman çocukluğunun derin ve güzel anlarına dalıyordu bilinçaltı, istemsizce gülümsüyordu dudakları ve gözlerini açıyordu sonra karşısında yine aynı dünya.

Telefonuna mesaj geldiğini duyunca kafasını direksiyondan kaldırıp eline telefonunu aldı. mesaj Türkiyede annesinin yanında çalışan arkadaşından geliyordu. mesajda;

"Hey dostum! Annen bugün bir kızın sınavdan full çekmesine karşın o kızı yalanladı ve ona okul için 3.000 tl yi okula kendisinin ödemesi gerektiğini söyledi. " diyordu. Normal şartlar altında arkadaşı bunu yazsa onu öldürürdü fakat o arkadaşını oraya annesinin bencilliklerini öğrenmesi için göndermişti.

Geri mesaj atmadı sadece arabanın içinde sessizce

"O kız her kimse ona üzüldüm... " dedi.

AŞIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin