AŞIŞ BAŞLIYOR

117 11 2
                                    

Telefonu deli gibi çalışıyordu. Oysa ismi gibi derin uykusundan kalkmaya pek niyeti yoktu. Telefon dahada çalmaya başlayinca sinirlende ve eline telefonu alip sinirli bir şekilde:

"Hey!! Ne var? "

"Aaa Derin? Dedi ses. Arayan Öyküydü. Yatağında biraz dik oturdu.

"Günaydın Öykü lütfen kusura bakma bilirsin benim uykumumu... oldukça derindir. Her neyse bir sorun mu var?"

"Aaa sanada Günaydın . Sorun değil ayrıca" dedi Öykü sesisi oldukça heyecan doluydu.

"Hey kızım olanlari bir bilsen. Ooo yandan yandan. Hazır mısın haberlere? "

"Ew-" demesini kalmadan Öykü

"Kızim haberleri bir bilsen var yaa

... ooo "

"Sadete geleceksen gerçekten çok sevinirim." Dedi Derin hafif bir kahkahayla

"Tamam Sadete geliyiyorum lise sonda okulda harika bir parti var. Tabii hrr sene yılsonu partisi olur. Fakat bu dehset bir parti. Neden mi peki? Söylüyorum. .. partide harika bir grup bizimle olucakkk... peki kim mi sıkı dur söylüyorum B2ST grubuuuu bu harika öyle degil mi?"

Uzun bir süre sessiz kaldı Derin. En sevdiği grup buraya hatta okullarına gelecekti ve o burada olmayacakti. Sınavi iyi gećecegine ve bir yeri kazanacağını umuyordu. Fakat bu sadece ummakti ama nedense içinde bir yer kazanacağını söyluyordu. İşte bu yüzden okuldan ayrılacağı düşüncesi her yerini ele gecirmis ve öyleki grubu görmeyecegine kesinlikle emindi. Bu uzun sessizligi hâlâ telefonda olan Öykü bozdu.

"Heyy ! Senin hayallerini durup düşunmeni bekleyemem"

"Aa gerçekten Üzgünüm . Biraz fazla daldim hayallerede çıkamıyor içlerinden. Eğer fikrimi soracak olursan bu harika. Fakat şimdi kapatmam gerek"

" İnsanlar sana bosuna hayalperest demiyor.  Hihihi Tamam canım bencede harika.. bay bay öpüyorum"

"Bende! ... aa Öykü? "

"Efendim canım? "

"Teşekkür ederim . Her şey için görüşmek üzere"

"Heyyy hey bu kız kafayı yemiş olmali. Sanki bir yere gidiyorda filmlerdeki gibi gizli veda ediyormus havasında. Daha film izleme ve de yeter artık kes şu ders çalismayi. diyorum da inanmiyorlar bu kadar çalismak böyle yapar istee"

"Hahahaha peki canım düşünürüm bir ara bbb"

"Bb"

Öykü, Derinin en yakın çılgın bir arkadaşiydi. Öykü nun hikayesi oldukça karışıkti. Anne babasi ayrı hikayesini yazarken çok aci cekmis ama ne olursa olsun sonuna kadar direnmisti. Hep gülümser insanlara mutluluk verirdi. Bir tek Derin biliyordu o gülümsemenin altinda yatan acıyı. Ama arkadaşı yine gülümserdi. Ona göre gülümsemek mutlu etmek demekti.

Bilmiyordu belkide onu bu yüzden çok seviyordu. Yatağından ayaga kalktı ve her sabah olduğu gibi yüzünü yıkayıp kahvaltı bile etmeden onu mucizelere sürükleyen kitabını eline aldı.

Onu asıl büyüten sey ailesi değil eline aldığında kalbinin hızla çarpmasina neden olan kitaplariydi. Belkide bu yüzden bu kadar güçlüydu. Annesi hep ona uzun uzun bakar ve " sana bakıyorum da prensesim cok güçlusun" derdi.

Annesinden bunları duymak büyük bir zevkti. Çünkü annesi onun biricigi ve her seyiydi. Babası. .. o ayrı bir hayatti. Sessiz ama yüregi şefkat dolu, Derine göre eşi benzeri olmayan memleketti ... annesine deli gibi aşktı. Bunu her defa onun gözlerine bakarak anlardi.

Elindeki kitabi kapatti ve kapağini öptü. "Üzgünüm. Büyük hikayeleri barindiran kitabım ama bırakmak zorundayım. "

Sinava tam 2 hafta kalmıştı. Dil ini biraz daha geliştirdi. Korecesi Minho sayesinde oldukça iyiydi. Minho sayesindeydi çünkü onu tanimasaydi bu ülkenin dilini, rengini asla bilemezdi.

Emindi, basaracakti çünkü hayalleri boşa gidemezdi. Evden dışarı çıkti. Sahile indi ve çocukken hep oynadığı parkin yanındaki banka oturdu. Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Bu yerle küçük parmakları, küçük ayaklari ve küçük yüreği cok anılar bırakmıştı. Parka artık kimse gelmiyordu.

"Ahh ... ne uzun zaman oldu . Öyle değil mi? Seni duyuyorum Salıncak. Hatırlıyor musun ? Sana bir gün kimse yokken aşık olduğumu söylemiştim. Sense yukarıdan gicirdayip şaşirmistin." Hafifçe gülümsedi.

"Sana onu görmek için her şeyi yapacağımı söylemiştim. İşte o her şeyi yapıyorum. İnanıyorum basaracagim. Bunu biliyorum çünkü hem cok çalışıyorum hemde en düşük puanla bile küçük bir kasabaya gidebiliyorum. Şimdi hepiniz diyeceksiniz ee ya Koreye gidemezsen? Bunada cevabım var en azından kimsenin beni tanımadığı bir ülkeye gitmis olacağım. "

Biraz daha konustuktan sonra kalkti ve :

"Hoşçakal anılarımi süsleyen parkim. Sizi unutmayacagim... tıpkı Çocukluğumu unutmayscagim gibi. Size yıllarca anlattığım hayallerimi gerceklestirnek üzere yola çıkıyorum. biliyor musunuz? Size hep bu hikayeme bir isim bulamadigimi söylemistim ya hani. Artık buldum bu hikayemin adidi AŞIŞ ... aşış başlıyor tıpkı yeni başlayan hikayem gibi... "

AŞIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin