AŞIŞ

"NESIN SEN?"

01.01.2014

Merhaba Gizli Kahraman.  Kim olduğunu bilmeden yaziyorum bu cümleleri sana. Belki sen bu yazıyı yazdiktan sonra tanınmış kişi olacaksın kalbimde.

Bu defteri yazıyorum çünkü eger bana bir şey olursa hâlâ duygularimin, benligimin yüzyıllarca konuşmasını istiyorum.

Sana beni anlatan ilk kelime "asla vazgeçme"...

****

"Sena hanim.  Nasıl olurda okula gitmem icin bütün paralar ödenmemiş olur. Ben sınavı kazandim. Bunu biliyorsunuz. Beni aradilar yan-" Rachel (Derin) sözünü tamamlamadan karşı taraftaki kadin alayci bir sesle kesmisti o korkudan kaskati kesilmis sözlerini.

"Aha.  Bir yanılma olmuş.  Seni başka biriyle karistirmislar. Bunu sende biliyorsunki eger full cekemezsen sınavın diğer paralarini kendin odersin. Bu yüzden lütfen vaktimi calma. Çünkü bu benim en nefret ettigim seydir." Hizla telefon yüzüne kapanmıştı Rachelin.

Hayır dedi bagirarak.

"Hayır hanımefendi bilmiyordum!!!" Herkes ona bakiyordu. Büyük bir ihtimalle onlarla ayni dili konusmayan bu kizin delirmis olduğunu düşünüyorlardi.

Ama etrafta onlarca ona bakan kısık gözleri umursamadi yinede Rachel.

Sena Hanim;
2 saat önce;

"Hey. Hemen sinav sonuçlarini ailelere ileten görevliyi buraya çağırın. " diyordu Sena kükreyerek.  Derin sınavdan full çekmişti.  Fakat o Derin e bunun yanlış olduğunu söylemişti.

Hızla kapi calindi ve

" Içeri gel!" Diye kükredi Sena H.

"Buyrun efendim beni çağırttirmissiniz. Bir sorun mu var? " görevlinin sesi oldukça olguncaydi.

Yavasca basini kaldıran Sena H.  Kiza:

" Sinav sonuçlarını açıklayan kusi demek sensin?"

"Evet haklısınız efendim.  Benim"

"Sınavda full çekmeyen bir insana niçin arayip full çektiğini söylüyorsun?"

"Aaa! Sanirim Derin adlı kişiden bahsediyorsunuz. Çünkü tek full ceken o"

Gorevli gülümseyerek masada duran sinav sonuclarini aldi ve eliyle kağıdı işaret etti

"Onu tebrik etmemiz gerek. Çünkü bunu kontrol ederken fark ettim ki bu kağıtta hayallerin gücü ile yapılmış başarılar var."

Sena h. Iyice sinirlenmisti. Çünkü görevli onunla diğerleri gibi değilde, daha yakinmiscasina konuşuyordu.  Aslına bakilirsa görevli haklıydı fakat Sena. H . Buna katlanamiyordu.

"Bana bak bu kağıdı kontrol ettim ve onun yanlışlarının olduğunu gördüm.  Simdi hemen o kağıdı bana ver." Elini uzatti fakat görevlinin kağıdı ona vermesi gibi bir niyeti yoktu.

"Imm anladım.  Ikimizde farklı söylüyoruz. O hâlde hadi tekrar kontrol edelim mi?"

"Bunu istemiyorum.  Hemen kağıtları bana ver."

"Üzgünüm efendim.  Göz yuma yuma siz dahi olsaniz bir insanin emeğinin yenmesini asla izin vermem. Ayrıca bunu neden yaptığınızı iyi biliyorum. "

" hih . Neyi neden yapiyormusim?"

"Gerçekten soylememi istiyor musunuz? "

" Bırak bos laflarida konuş. "

"O kızın hayalinin kim olduğunu biliyorsunuz ve ona acı çektirmek istiyorsunuz. Ama bunu yapamayacaksiniz. Çünkü hayalindeki kisininde bir gun kalbi carpabilir.."

" Bir dakika o sensin. Geleceği gören kisi. Ne görüyorsun söyle? !"

Gorevli yutkunarak

"Tek bildiğim onun ve oğlunuz olan MINHO nun  kaderinin bir yazılmış olmasi." Gorevli tam kapidan çıkacaktı ki geri döndü ve

"Bir şey daha biliyorum. "

Sinir bozucu bir gülümseme ile Sena H.

"Neymis o?"

Gorevli gülümseyerek  ve kafasini sallayarak

"Sizde bunu asla durduramayacaksiniz. Iyi gunler"

Derin (RACHEL)

Rachel yolda aglayarak ilerliyordu. Bir anda telefonu çalmaya başladı.  Sinirli bir şekilde telefonu acti ve

" Ne var!" Diye haykirdi ki telefondaki kişiyi tanıyinca sesini  hemen kesti ve

" Çok özür dilerim . Gerçekten çok özür dilerim.  Bir sorun mu var  Gae Na teyze" arayan  Rachelin birlikte kaldığı yaşlı teyze olan Gae Na teyze idi.

"Ah sorun değil yavrucugim. Sey soracaktım.  Aksama ne yemek istersin?"

"Ah cok tesekkur ederim.  Siz bilirsiniz siz ne yerseniz bende onu yerim. "

"Pekala kızım o hâlde tavuk yapacağım."

"Ah olur."

" Pekala hoşçakal o halde "

" Hoşçakal teyzecigim"

Doğrusu Gae Na teyzeyi sevmişti Derin ve onunla konusmak cok iyi gelmisti.

Yolda ilerlerken bir tavukcu dükkanı gördü.  Önünde 'Eleman aranıyor' yazısı vardi. Hızla içeri girdi ve çalışmak istediğini söyledi.  Birkaç bilgi aldıktan sonra işe alındi.

Güzel bir restorantti ve maaşı da iyidi. Tek yapmasi gerekenin çalışmak olduğunu düşünüyordu.

Gülümseyerek ayrıldı.  Bir sonraki gün işe başlayacaktı. Yolda ilerlerken ileride tanıdık bir yuz fark etti.

Bu Minho idi.  İleride durmuş birkaç çocukla kavga ediyordu. Gözleri fal taşı gibi açıldı,  kalbi ise hizla çarptı. Yıllarca içinde yaşadığı kisi karsisindaydi ve kavga ediyordu.

Ara bir sokakti ve onları gören tek kisi Derin idi Minho yu geberttiklerini gorunce hizla yanlarina kostu ve sırtındaki çantayi ağızlarına geçirdi.

Daha önce savunma sporu olan tekvandoya gittigi icin ve fazlasıyla ödülü olduğu icin cok iyi bir dovuscuydu.

Yan taraflardan bir yerlerde ise onun en sevdiği sarki çalıyordu. MINHO yu kenara itti ve erkeklerden birinin önüne hizli bir tekme savurdu. Djgerine gecti ve havada uçan bir tekme ile onu bir hamlede halt etti minho fal taşı gibi açılan gozleriyle Derine bakıyordu.

Derin, 3. Cocugun yüzüne ise hizla bir yumruk gecirdi. Üzerinde tayt olduğu için rahat tekme atabiliyordu. Eli agir oldugundan cok aci çeken cocuklar hizla kaçtı.

Rachel yavaşça Minhoya dondu heyecandan öleceğini düşündü. 

Minhonun tek dediği sey şu oldu yüzünden kanlar akarken

"Nesin sen?"