)•(

356 42 49
                                    


Yeosang benim olsana

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yeosang benim olsana


Pow Yeosang

Arkamdaki köpekler havlarken tabana kuvvet eve koşuyordum. Sikeyim sikeyim sikeyim.
Köpeklerden çok korkardım ben ve şu an bir köpek beni kovalıyordu.

"Ya gelme gelme! Mama verdim ne diye peşimden geliyorsun ay hoşt!"
Arkamı dönüp koşarken köpeğe bağırıyordum ama beni siklemiyordu. Gözümden gelen yaşı elimin tersi ile silip gördüğüm evimize gülümseyerek baktım.

Zile bastığımda kapının açılmaması ve arkamdaki köpeğin daha da yaklaşması ile çığlık atıp kapıya elimle hızla vurmuştum.

Bir kaç vuruşun ardından kapının açılması ile hızla kapıdaki kişiyi itip üstüne atladım ve çelik kapının kapanmasını sağladım.

Dudaklarımdan kaçan küçük bir hıçkırığa engel olamazken burnuma dolan o güzel kokunun sahibi ile daha çok ağlamaya başladım.

"Hey güzelim ne oldu söyle bana?"
Ellerini yüzüme çıkarıp bana baktığında istemsizce dudaklarım büzülmüştü. Gözleri bir kaç saniyeliğine dudaklarıma kayarken hemen toparlamış ve gözlerime bakmıştı.

"Kö...köpek kovaladı..." daha fazla dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış ve boynuna gömmüştüm kafamı.

"Şişhh geçti bebeğim merak etme..."
"Hyung ben özür dilerim..."
"Şu an sırası değil Yeosang."

Kucağında ben ile birlikte salona girdiğinde sinirli bir Hongjoong görmek tabiki beklediğim bir şeydi.

Evet Yeo, göreyim seni duygu sömürme vakti.
Köpekten girersem abim hayatta bana kızıp bağıramazdı.

"Hyung..." Seonghwa hyung, ya da Seonghwa'nın kucağından inip Joong abimin yanına gidip kollarımı beline sardım.

"Ne oldu bebeğim? Ağlama... ne oldu?"
"Köpek kovalamış..." Seonghwa'nın sesi kulağıma dolduğunda kalbim yine köpek kovalamış gibi hızlanırken başımı Joong hyungun boynuna gömdüm.

Sakin ol sadece numara vakti.

"B...ben Hyunjin'in yanından çıktım sonra markete gitmiştim ama köpekler yanıma geldi... mama aldım verdim onlara ama benim peşimi bırakmadılar..."
ağlamaya devam ederken Joong hyung kollarını belime sarmış ve beni sıkıca sarmalamıştı.


Pow Seonghwa

Yeosang'ı kucağıma alıp odasına götürmüş ve yatırmıştım. Üstüne örttüğüm pikesi ile doğrulacakken elimi tutup durmamı sağlamıştı.

"Hyung... biraz konuşabilir miyiz?"
"Hayır." Kolumu çekmeye çalıştığımda gözlerini doldurmuş ve bana öyle bakmıştı. Lanet olsun.
Şu istediğinde göz doldurma huyu beni bitiriyordu.

Baby ~seongsang~ ✓Where stories live. Discover now