***

274 31 44
                                    




Seonghwa

"Beni bir kere öpsene hwa?" Yeosang'a bakıp gözlerimi devirdim. İkimize de narkoz vermişlerdi ama onda biraz ters etki yapmıştı.

Gözlerini bana dikip dudaklarını uzatınca kahkaha atmak istedim, gerçekten bebek gibiydi.

"Ama sen hani beni seviyordun? Sevsen öperdin..."
kapının hızla açılması ile derin bir nefes aldım. Tanrım şükürler olsun.

"Yeosang! İyi misin?" Hongjoomg hızla Yeosang'ın yanına gitmiş ama Yeosang ona bakmamıştı bile.

"Ben iyi değilim çünkü Seonghwa beni öpmüyor..."
Dudağını büzüp konuşmaya başladığında Hongjoong tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Ben bir şey yapmadım."

"Bana küstün daha ne yapcaksın?"
Ağlayarak konuştuğunda göz devirip hafifçe diklendim. "Her şeyi yanlış anlatıyorsun."

Omuz silkip başını diğer tarafa çevirdiğinde odaya çocuklar girmişti. "Hwa, Yeosang iyi misiniz?" Jongho endişe ile sorduğunda başımı salladım.

"İyiyiz." "Değiliz çocuk adam... bu çocuk beni öpmüyor nasıl iyi olayım ki?" Yeosang yine burnumu çekerek konuştuğunda göz devirdim.

Cidden keşke bu duyguları gerçekte olsa ama sadece narkozdan dolayı saçmalıyordu.

"Ne saçmalıyor bu?" Yunho tek kaşını kaldırıp sorduğunda omuz silktim. O sırada odaya iki doktorun girmesi bir olmuştu.

"Oda çok kalabalık iki kişi haricinde diğerleri dışarıya çıkabilir mi?" Çocuklar teker teker odadan çıkarken odada sadece Hongjoong ve Jongho kalmıştı.

"İkisininde midesini yıkadık, bir kaç gün halsiz olabilirler hafif şeyler yesinler."

"Ne zaman çıkabilirler?" Hongjoong konuştuğunda doktor ona dönmüştü. "Yeosang etkisinden çıksın ve serumları bitsin, bir iki saate çıkarsınız."

"Ben kendimdeyim ama şu yanımdaki yakışıklı siyah seçli.. saçlı yakışıklı ultra yakışıklı olan hani şu kaslı olan varlık varya ona diyorum da şey ben ne diyordum?"

Yeosang dudaklarını büzüp bize bakarken kahkaha atmaya başladım. Gerçekten delirmişti.

"Ne gülüyorsun? Doktor bey abi bu beni öpmüyor biliyor musun? Bana aşık ama bana diyor ki seni öpmicem... benim dudaklarım güzel değil mi?"

Dudaklarımı uzatıp dudaklarına bakmaya çalışınca odadaki herkes gülmeye başladı. Yeosang hepimize kötü bakışlar atıp bana döndü.

"İnsanlara bizi rezil ettin gördün mü? Ne olursu öpseydim dudişinden... amma kıymetliymiş dudağın tamam kırmızı tamam dolgun tamam çok sexysin ama... bende tatlıyım bence öpüşmeliyiz."

"Yeosang kes sesini..." Joong hyung, Yeosang daha fazla konuşmasın diye sertçe konuşurken Yeosang yine salya sümük ağlamaya başladı.

"Bunun etkisi ne zaman geçecek?" Sinirle doktora döndüğünde doktor güldü. "Uyursa, uyandığında etkisi geçmiş olacaktır."

Doktorlar odadan çıktıktan iki dakika sonra çocuklar odaya girdi. Wooyoung telefonunu çıkarıp Yeosang'ı çekmeye başladı.

"Yeosang..." Yeosang ağlamaların arasından başını kaldırıp Wooyoung'a baktı, ardından kollarını açıp onu yanına çağırdı.

"Woo sen beni seviyorsun dimii? Bu ikisi beni sevmiyor hep bağırıyorlar.." Wooyoung kahkaha atarak telefonu San'a vermiş ardından Yeosang'ın yanına gidip ona sarılmıştı.

"Onlarda seni seviyor... ağlama ama."
"Nasıl seviyorlar ya... şu yanımdaki siyah saçlı olan varya.." "Seonghwa mı?" "Hm hm o beni tatlı buluyormuş ama beni öpmüyor... benim dudaklarım mı çirkin?"

Wooyoung daha fazla dayanamayıp kahkahalar ile gülerken odadaki herkes Yeosang'ın bu hem salak hem tatlı haline gülmeye başlamıştı.

"Hayır seni öpmek istiyor ama ikinizde hastasınız.. şu an olmaz." Kaşlarını kaldırıp gözündeki yaşları eli ile sildi. "Neden hastayız?"

"Sen yemek yapmaya çalışmışsın ama kıyma bozukmuş... bu yüzden zehirlendiniz." Yeosang'a dikkatle baktığımda ilk başta anlamamış daha sonrada tekrar ağlamaya başlamıştı.

"Ne yani benim yüzümden ölcek miydik? Uvv ben çok kötü bir çocuk muyum o yüzden mi hyung bana bağırdı..." Daha sonra bana döndü, "Sende haklısın... bende beni öldürmek isteyen birisini öpmek istemezdim... doktorlar nerde? Beni bayıltsınlar ben öleyim olmaz mı?"

Yeosang ağlayarak Wooyoung'a bakarken artık gülmekten ağlama raddesine gelmiştik.
"Bebeğim şimdi yat dinlen uyanınca her şey düzelcek tamam mı?"

Başını sallayıp yastığa başını koydu ardından bana kafasını çevirdi. "Ben bilerek öldürmeye çalışmadım bizi... affet beni Hwa tamam mı?" Bebek gibi konuşmasına başımı hızla salladım.

"Merak etme bebeğim kızmıyorum ben sana.."
dudaklarını büzüp Joong'a döndü. "Ben seni seviyorum sende beni sev tamam mı? Ama hyung gülüyorsun ben sana burda ciddi bir şey söylüyorumm?"

Hongjoong kıkırdayıp başını salladı. "Tamam bende seni sevicem." Gülümseyip çocuklara bakındı. "Bunlar kim? Haa şu Yunho... sırık ve Mingi ile sevişiyor- ay bu gizli bilgiydi..."

Bu zaten belli bir şeydi ama Yeosang'ın pot kırdığı belliydi. "Jongho... ben sırrını saklıyorum bana kötü kötü bakma... abime seni sevdiğini söylemeden uyuyacağım..."

Jongho kırmızıya dönerken hızla odadan çıkmıştı. Arkasından Hongjoong da çıkarken Yeosang'ın söyledikleri umrunda bile değildi.

"Eee Yeosangcığım başka bir şey var mı gizli?"
Yeosang elini çenesini koyup düşünür gibi yaptı.
"Çoook şey var ama uykum geldi..."

"İyi madem uyu sen bizde eve geçelim." Yunho konuştuğunda Mingi ile birlikte odadan çıktılar.

"Hatırladım... Wooyoung bak bu gizli bilgi bunu kimseye söyleme..." sesini kısık tutmaya çalışması ama sesli konuşarak Woo'nun kulağına eğilmesi ile konuştu. "San'ın mükemmel fantezileri var götünü kolla." Wooyoung kahkaha atarak San'a baktı.

San sinirle Yeosang'a bakarken bu sefer bende gülmeye başladım. Yeosang benim sesimi duyunca bana baktı. "Aaa Yüce taşaklı yakışıklı Seonghwa burdaymış... bakın bu ne gizliyor biliyor musunuz."

Hızla yerimden dikleşirken aklımdan her şeyi geçiriyordum ama Yeosang'ın bildiği bir şey aklımı ucuna dahi gelmiyordu.

"Ne saklıyormuş yüce taşaklı Seonghwa?" San alayla sırıttığında Yeosang bana döndü.
"Bana aşıkmış... hayır bende ona aşığım az naz yapıyom diyorum ama umrunda değil döndü kıçını bana..."

"Başkasıyla öpüştün Yeosang!" Sinirle bağırdığımda Yeosang kaşlarını çattı. "Ben sadece seni denemek istemiştim.. o salak beni öptü ben nerden bileyim beni öpeceğini?"

"Sen neden beni denemeye çalışıyorsun oğlum?!" Sinirle tısladığımda omuz silkti. "Abim gibisin küçüklükten beri... inanamadım ben ne yapayim?"

San ve Wooyoung ayağa kalktıklarında Yeosang farkında bile değildi. Onlara elimle çıkmalarını işaret edip ayağa kalktım ve serumu tutup Yeosang'ın yatağına ilerledim.

"Kay kenara.." Yatakta kenara kayarken yanına uzanıp gözlerimi bal rengi gözlerine diktim.
"Bunları hatırlamayacaksın biliyorsun değil mi?"
"Bilmem... şu an ne yapıyoruz ki?"

Omuz silkip sağ elimi saçına koyup okşadım.
"Uyuyalım bebeğim.. yorgunuz."
"Uyanınca öpüşcek miyiz?"
Kıkırdayıp burnunu öptüm. "Eğer sende istersen elbette öpüşürüz bebeğim."

"Tamam ama beni seviyorsun dimi... sevmiyorsan öpme..." kıkırdayıp sağlam elini kalbimin üzerine koydum. "Kalpler asla yalan söylemez Yeosang"


Eğer narkoz alan birisinin yanında olduysanız bu bölümü hayvan gibi komik bulursunuz tşk saygılar.

Öpüyorum bebeklerimmm

Baby ~seongsang~ ✓Where stories live. Discover now