5.Bölüm

1.5K 90 19
                                    

"Huzursuz bir güne daha merhaba" diyerek doğrulduğum yatağımdan. Ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Bütün gece sabahı düşünmüştüm. RM'in dediği şeyi kafamda yüz kez tekrarladım belki de.
"Neden buradasın Lisa? Ne yaptın onlara?"
En sonunda ayağa kalktım ve sandalyenin üzerinde olan kıyafetleri giydim. Sahi nereden gelmişti bunlar?
Kapıyı açtım ve siyah koridora ve siyah koridora her zaman hakim olan soğuğu kucakladım. Koridorun sonunda, bu karanlık yolu aydınlatan bir ışık vardı. Işığı takip ettim ve WOW!
Resmen 5 evin salonu büyüklüğünde kocaman bir salon vardı. Ve uzun bir yemek masası. Ve yemek masasının etrafında oturan 9 kırmızı göz.
Jungkook:Geç kaldın kan bankası.
"Kan bankası?"
RM:Jungkook lütfen. Aaa şey Lisa lütfen sen de otur.
"Ayakta kalsam daha iyi olacak"
RM:Tamam sen bilirsin. Hazırsan başlıyorum Lisa.
"10000 yıl önce hepimizin efendisi olan Lord Jody ve eşi Kraliçe Julia'nin bir kızı oldu. Kızlarının normal olmadığı doğduğu günden anlaşılmıştı. Vampirler doğduğu anda ya da yeni vampire dönüşen çaylaklarda inanılmaz bir susuzluk olur. Fakak doğan bu bebekte susuzluk belirtisi asla olmadı. Kızları okula gidecek yaşa geldiğinden Kraliçe Julia çok tedirgindi. Normal vampir eğitimi veren okula, kızının uyum sağlayamayacağı açıktı. Kızı okulda hemen fark edildi. Vampirlerin deli olduğu kan içgüdüsü onda yoktu. Hatta kana karşı özel bir hassasiyeti bile vardı. Zaman su gibi akarken küçük prenses de büyüyordu. Her vampir taç takma yaşına geldiğinde kalbi durur ve o yaşında kalırdı. Küçük prensesin taç takma yaşı gelmişti. Tacı taktığı anda o bile tüm sıkıntıların biteceğini ve normal bir vampire dönüşeceğini sanıyordu. Fakat olmadı. Prenses taç takmasının ardından durması gerken kalbi atmaya devam etti. Ülkeyi yönetmekte olan Lord Jody ve Kraliçe Julia'ya hakaretler yağmaya başladı. Görevlerinden alınması gerektiklerini ya da kızlarının asılması gerektiğini söylediler. Fakat Lord Jody ve Krliçe Julia tabii ki de kızlarını asamazlardı. Kızları büyümeye ve gözlere çarpmaya devam etti. Lise çağına geldiğinde artık prenses ölüm tehditleri almaya ve prensesi öldürme girişiminde bulunulmaya başlandı. En sonunda Lord Jody kızını bu dünyadan göndermeye karar verdi. Fakat Lord birini başka bir dünyaya göndermenin bedelleri olduğunu biliyordu.
"Bedel mi?"
"Evet Lisa" diye devam etti RM
Bedelleri vardı. Başka dünyaya gönderilen kişi eski dünyasına ait hiçbir şeyi hatırlayamazdı. Ve tekrardan dünyasına dönmek isterse herkesin önünde kurban edilmesi ve kalbinin alınması gerekiyordu. Yani bir nevi kurban edilmeliydi. Fakat bunun kararı tabii ki yönetime bağlıydı.
"Anlayamadığım şey bunu neden bana anlatıyorsunuz"
V:Çünkü o prenses senin Lisa
"NE!"
A-a-ama o kız yani prenses ben olamam. Benim kendi dünyamda bir hayatım var hatta doğum fotoğraflarım bile var. Bu olamaz.
(RM anlatmaya devam eder)
Dünyaya gönderildiğinde hiçkimse ile yer değişmesin Lisa. Bir kadının karnına bebek olarak girersin. Bu yüzden doğum fotoğrafların var.
"Tamam hadi bu böyle olsun. Ama ben bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim"
Belki de saçmalıyordum ama göz yaşlarım gözlerimden boşalırken korku ve huzursuzluk bedenimi ele geçirmişti.
"Evet kendi isteğinle gelmedin ama başka dünyaya gönderilen herkes, taç giyme yaşına geldiğinde (galiba bu sizin dünyanızda lise 3 oluyor) kendi asıl dünyasına geri getirilir. Ve sen de buradasın.
Rüyadayım gibi geliyordu. Bu anlatılan uyumam için bir masaldı değil mi?
"Peki bana ne olacak?"
Jungkook:Buna babamız karar verecek kan bankası. Yönetimde olan babamız.
"Beni kurban edecek misiniz?"
Jennie:Öncelikle herhangi net bir şey söyleyemeyiz ama büyük ihtimalle öleceksin
Rose:Jennie!!
Jennie:Ne var biri ona doğruları söylemeli. Öyle değil mi?
"Hayır HAYIR BEN ÖLMEK İSTEMİYORUM"
Jin:Öncelikle sakin ol. Daha kesin bir şey yok. Konsey daha yeni toplanacak. J-Hope'nin yanına geçeceğiz ve iş karalaştıralacak.
Jennie:Ama sen ölmeye hazır ol!
"Hayır HAYIR" bağırarak salonu terk ettim. Deli gibi koşuyor ve ağlıyordum. Her şey harika giderken neden böyle oldu neden ben?! Yine aşık olduğum bahçeye çıktım. Kapı açıktı. Açık kapıdan çıkıp kaçacaktım buradan. Bu rüyadan uyanacaktım. Kapıya az kalmıştı. Son 1 adım daha atmamla kolumda bir acı hissettim.
"Nereye gidiyorsun prenses?"

Öncelikle herkse selam🙋🏻‍♀️Farkındayım çok ama çok uzun zaman oldu bölüm atmayalım. Fakat telefonumda yaşanan sıkıntılar nedeniyle asla bölüm atamıyordum. Ve dürüst olmak gerekirse çok atamayı düşünmüyordum. Çünkü:Eskisi kadar bangtanpink shiplemiyorum. Fakat çok fazla yb istendiği için bölüm atacağım. İsteyen herkese çok teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz🥰❤️💞

Vampire House/LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin