Gözlerimi açtığımda bilindik bir koku ve rahatlık karşıladı beni. Yatağımdaydım. Yanımda ise kızlar. Onları görür görmez hızlıca yataktan doğruldum. Hızlıca doğrulmuş olmamdan mütevellit gözlerimi acıyla kıstım.
"S-siz iyisiniz?"
"Evet Lisa biz gayet iyiyiz."
"Bunu sormam doğru değil belki ama o odada ne yaptılar size."
Hepsi acı dolu gözlerle birbirlerine baktılar.
"Sadece işkence Lisa"
En acı sözlere ya da söylenmesi en zor olan şeyleri söylemeye hep Jennie uniem başlardı.
Söylenecek başka bir söz kalmamıştı.
"B-bana ne oldu?"
"Bizi kurtardın diyebiliriz. Olayın sana yaşattırdıklarından dolayı ani bir ruhsal değişim yaşadın. Ve periye dönüştün. Dönüştüğün sırada büyük bir yıkıma sebep oldun. Ve diğerleri gelip bizi kurtardı"
Her şey bende bulanıktı. Fakat bir şey hariç. O kız. Kralın bahsettiği o kız. Bana çok benzeyen o kız. Kapımın aralanmasıyla tüm gözler gelen kişiye kaydı. Jungkook gelmişti. Geldiğini gördüğüm anda kalbim deliler gibi atmaya başlamıştı. O da bunu hissetmiş olacak ki hafifçe gülümsedi.
"Kızlar bizi yanlız bırakabilir misiniz?"
Kızlar birbirlerine imalı imalı baktıktan sonra odayı terk ettiler.
"Jungkook o kız kimdi?"
"Hangi kız Lisa?"
Gözlerimi sinirle kıstım.
"Hangi kızdan bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun Jungkook?"
Yatağımın yanına, bana yakın bir kısma oturdu. Ellerimi avuçlarının içinde aldı.
" Bak Lisa babam sana nasıl anlattı bilmiyorum ama her şeyin bir açıklaması var"
Sinirle ellerimi çektim avuçlarından.
" Ben sana anlatayım. O kıza benzediğim için beni seviyormuşsun. Ve... Ve o kız ölmüş Jungkook."
"Evet Lisa o kıza benziyorsun ama... Ama ona benzediğin için seni sevmiyorum"
Gözlerimden akan yaşlarımı sinirle yanağımdan sildim. Ne güçsüzdüm? Her şeye ağlıyordum.
"Nasıl tanıştınız?"
"Adı Lalisa'ydı."
"Adını duymamla daha da çok yıkılmıştım. Bırakın dış görünüşümüzün benzemesini adlarımız bile resmen aynıydı.
" Onunla lise ilk sınıfta tanışmıştım. Ona her şeyiyle aşık olmuştum. O... O harika biriydi. Yanıma oturmuştu. Hala atmaya devam eden kalbimin son kez o kadar hızlı attığı andı. Sonra o da bana aşık oldu. Beraber çok güzel zaman geçirdik. Fakat bir gün... Onu yakarak öldürdüler. Kralın oğlu olduğum için onunla görüşmem yasaktı. Aklım bir karış havadaydı. Aşkımın arkasında duramadım. "Ben de onu seviyorum" diyemedim. Koruyamadım onu. Ateşlerin içinde bana ellerini uzatırken tutup çekememedim onu"
Tuhaf olmuştum. Bu kadar duygusal bir şey beklemiyordum. Zaten yanaklarım ıslaktı şimdi daha da ıslanmıştı.
"Özür dilerim Lisa belki de sana bunu daha önce söylemeliydim. Ama korktum. Tepkiden korktum. Buraya getirildiğin ilk andan beri Lisa... Senden farklı bir his alıyordum. Daha önce hiç tatmadığım bir şey. Ama geçmişte yaşadığım bu olay... Kendimi senden uzak tutmaya itti. Korktum çünkü. Seni koruyamazsam düşüncesinden. Canını yakarsam ihtimalinden. Çok korktum.
Ani bir kararla Jungkook'a sarıldım. Sonunda özlediğim, iple çektiğim kolların arasındaydım. Her ona sarıldığımda saçlarıma kafasını gömen Jungkook'un kollarındaydım. Kendimi hayatta en güvenli hissettiğim yerdeydim.
"Sen bana bu kolları ve içten sıcak kucaklamanı verdikten sonra emin ol ki beni koruyorsun. Kendimi hiç olmadığım kadar güvende ve huzurlu hissediyorum. Seni seviyorum Jungkook"
Gözleri parlıyordu. Benim de. Öylece bakakladık. Sonra... Kendimden hiç beklemediğim bir şey döküldü dudaklarımdan...
Siz vampirler yapmıyorsunuz ama
"Jungkook"
"Efendim prenses".
"sarılıp uyuyalım mı?Sevgililer gibi. Hep özendiğim gibi"Selam🙋🏻♀️Yine ben 😜Neyse😌Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Umarım çok saçmalamamışımdır. Kendinize iyi bakın sizi seviyorum 💕💞😍❤️🙏🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire House/Liskook
Fanfic"Artık yeter." Ağlayan gözlerle ona bakıyordum. O ise gülerek "Daha yeni başlıyoruz"