22.Bölüm(Final Part 2)

569 28 26
                                    

''İsterseniz bölümü okurken şarkıyı dinleyebilirsiniz''

'Lisa'nın ağzından''🌹🍁🥀

''Ne yani, şimdi ben evleniyor muyum?''

Kendi kendime konuşurken heyecanımı ve stresimi yenmeye çalışıyordum. Birazdan kendimi sonsuz bir yeminin içinde bulacaktım. Bana göre evlilik sonsuza yemin etmekti. Bir nevi imkansıza söz verme. Tek soru şu ki biri için imkansıza yemin edebilir misin? Biri için hayatını ikiye bölebilir misin? Stresini, kaygılarını, üzüntülerini, endişelerini iki katına çıkarabilir misin? Bunlara ek olarak mutluluğunu, isteklerini, arzularını da iki katına çıkartmaya söz verebilir misin?...Evlilik yani sonsuz yemin işte böyle...Tüm olumsuzlukları sıfırlayacak pozitif düşünceler, tüm pozitiflikleri sıfırlayacak negatif düşünceler...İstersen bir ömür düşün, onlar her zaman birbirini sıfırlayacak. Tek bir şey. Sana sonsuz pozitiflik ya da sonsuz negatiflik katacak tek bir şey var. O da sonsuz yemini edeceğin kişi. Ona olan aşkın...

Yerimden doğruldum ve kafamı cama yasladım. Ben hazırdım. Sonsuz yemini etmeye, hayatımı ikiye bölmeye ve her şeyi iki katına çıkarmaya. Çünkü onu çok seviyordum. Bu dünyadaki her şeyden. Zevk aldığım, yapmaktan usanmadığım her şeyden çok seviyordum. En önemlisi de kendimden çok.

''Lisa iyi misin?''

Kafamı yavaşça kapıya çevirdim.

''Evet iyiyim Rm. Bir sıkıntı yok değil mi?''

''Hayır yok her şey gayet iyi.''

Yavaşça bana doğru yaklaşırken gözüm elindeki pakete kaydı.

''O ne?''

Önce elindeki pakete, sonra da bana baktı.

''Buraya gelme sebebim. Bu...Bu annemizden Lisa''

Gözlerim, gözleri dolan Rm'e kayarken şaşırmıştım. Onu ilk defa ağlarken daha doğrusu gözleri dolarken görüyordum.

''Bu annemizin elbisesi Lisa. Ondan kalan tek şey.''

Daha çok şaşırmış ve meraklanmıştım. Rm paketi yavaşça açtı ve içinden çıkan beyaz elbiseyi askılarından tutarak bana gösterdi. Büyülenmiştim. Elbise sade ve düz olmasına rağmen muazzam güzellikteydi. İnce askılar ve aşağıya kadar uzanan krem rengi saten kumaş. Sırtındaki dekolte ise onun güzelliğine ayrı bir güzellik katıyordu''

''Rm bu çok güzel hatta bu elbiseye güzel demek saygısızlık olur.''

Gülümsedi.

''Bunu annem taç töreninde giymişti. Ve öldüğü gün...''

Elindeki elbiseye bakarken ben de duygulanmıştım.

''Ama bugün üzülmeyeceğiz Lisa. Bugün olmaz. Bugün hepimizin mutlu günü. Senden bu elbiseyi giymeni istiyorum Lisa''

Elbiseyi getirmesinin amacı elbette buydu ama...Ben bu elbiseyi giyemezdim. Onların anısına saygısızlık yapamazdım.

''Rm düşüncen için minnettarım ama...Ben bunu giyemem. Anılarınıza saygısızlık etmek istemiyorum.''

''İşte tam da onu bunun için getirdim Lisa. Bu elbiseden bize yeni bir anı yarat. Bu elbiseyi gördüğümüzde gelen ağlama isteğini götür ve yerine huzuru getir. Jungkook onu bu elbiseyle yerde yatarken gördü Lisa. Jungkook'u bu anıdan kurtar...''

Bakışlarımı elbiseye tekrardan çevirdim. Onu kurtaracaksam giymeye hazırdım.

''Tamam giyeceğim. Bu elbise ve bugün hepimizin yüzünde mutlulukla hatırlayacağı bir anı olacak.''

Gülümsedi.

''O zaman hazırlan aşağıda herkes seni bekliyor''

Gittikten sonra birkaç dakika elbiseye bakakaldım. Anılarla dolu bu elbisenin ağırlığı altında ezildiğimi hissettim. Kendimi toparlamalıydım. Elbiseyi yavaşça askılarından omzuma yerleştirdim. Saten kumaşın verdiği hissiyat sanki üzerimde hiçbir şey yokmuş gibi hissettiriyordu. Saçlarımı açtım ve aynadan kendime baktım. Makyaj olmasa da iyi göründüğüm için moralim biraz da olsun yükselmişti. Son bir kez daha düşünceler yerleşti aklıma. Kapıdan çıktım ve bedenimi tırmalayan soğuğa adım attım. Aşağıya doğru inen merdivenlere yöneldim. Herkes oradaydı. Jungkook'a baktım. Çok çok çok mükemmel olmuştu. Giydiği smokin onu mükemmel kılmıştı. Elbisemi fark ettiğindeyse dolu gözleri direk Rm'ye yöneldi. Rm önce ona sonra da bana göz kırptı. Yanlarına ulaştığımdaysa Jungkook yanıma geldi ve bana uzunca bir süre baktı. Elbiseden gözünü alamıyordu. Bu onun için ağır anlamalar ifade eden ve onu zorlayan bir şeydi. Bana sarıldı ve ben de ona. İşte o an tüm soru işaretleri kalktı kafamdan. Gözlerimi gözlerine çevirdim. Rm'se yanımıza gelmişti. Elinde duran bardaklara garip bakışlar attım.

''Evet Lisa biz de işler biraz farklı. Bu yüzden ilk sen yap Kook''

Başını salladı ve içi bilmediğim sıvı dolu olan bardağı eline aldı. Rm'in uzattığı gümüş kaplı iğneyi eline sapladı ve kanını bardağa akıttı.

Gözlerimi büyüterek ona bakarken o ise yüzümün aldığı ifadeden memnun olacak ki gülümsedi.

''Kanım,terim,göz yaşım...Artık hepsi senindir Lisa ''bardağı ağzına götürürken sıranın bana gelmiş olması beni germişti. 

Bardağı elime aldıktan sonra iğneyle parmağımı deldim ve içine kanı akıttım. Bir yudum aldığımdaysa tadı sandığım gibi değildi. İçinde olan sıvı zaten kanın tadını alıp götürüyordu.

''Kanım,terim, göz yaşım...Artık hepsi senindir Jungkook''

Dudaklarımız birbiriyle buluşurken alkış sesleri kulaklarımızı doldurmuştu.

''Seni her şeyden çok seviyorum Lisa''

''Ben de seni Kook''

Kafamı göğsüne gömdüm ve gözlerimi kapattım. 

''Bana mutluluk ve bana huzur veren göğsü artık sonsuza kadar benimdi...''


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Selam🙋🏻‍♀️Yine ben😜Neyse😌.Buraya kadar okuyan herkese çok ama çok teşekkür ederim. Yaptığınız yorumlara, verdiğiniz oylar için sonsuz teşekkür ederim. Bu kitaptan bu kadarlıktı. Okuduğunuz için tekrar teşekkür ederim. Yeni kitaplar için takipte kalmayı unutmayın. Sizi çook seviyorum ❤️❤️💟💕💞💖


NOT: Bu kitabın iki sonu var. Çok istendiği için iyi bir sonda eklemek istedim. Umarım keyifle okursunuz.❤️💟💕💞💖





Vampire House/LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin