"Neye dönüşürsen dönüş sen hala benim kan bankamsın, prenses"
Gözlerimiz birbirine kenetlendi. Kalbim bir garip oldu. Belki de gözlerindendi.
"Ne o bakakaldın bana?"
"Ukalalaşma. Ayrıca sen de bana bakıyordun."
"Evet sana bakıyorum. Bunu inkar etmiyorum prenses"
Utanmıştım. Kafamı başka bir tarafa çevirdim.
"Ama böyle yapma prenses. Beni senden mahrum bırakma"
"Sana ne oldu Jungkook? Benden ilk başta nefret ediyordun. Şimdi ne değişti?"
"Sen değiştin Lisa. Sende benden nefret ediyordun. Bende seni sevme ihtimalimden nefret ediyordum. Ama sonra değiştin Lisa"
Şaşırmıştım.
"P-peki sen nasıl anladın bunu?"
"Kalp atışların Lisa. Yanına her geldiğimde değişiyor, hızlanıyordu."
Elimi kalbime götürdüm hızlıca. Gerçekten de hızlı atıyordu. Gülümsedi. Ben de gülümsedim. Yanında mutluydum. Yalan söyleyemezdim.
"Jungkook"
"Efendim prenses"
"Bahçeye çıkalım mı?"
"Olur çıkalım hadi kalk"
Beni yataktan kaldırdı. Beraber aşağıya indik. Bahçeye çıktık. Özlemiştim burayı. Güllerin kokusunu özlemiştim. Öylece oturduk banka. İkimizde konuşmuyorduk. Ama konuşmasak da anlaşıyorduk sanki. Üşümeye başlamıştım. Ellerini omzuma doladı ve beni göğsüne çekti. Başımı göğsüne yasladım ve belki de en iyi uykuyu çekmek üzere gözlerimi kapattım.
Jungkook'un ağzından🫀
Lisa uykuya daldığında sakince gözlerimi kapattım. RM hyung beni yanına çağırmıştı. Lanet olsun ki korkuyordum. Lisa'yı kucağıma aldım ve odasına çıkardım. Lisa üşüyordu. Ve benim de hiç sıcaklığa ev sahibi olmamış bu vücudum onu ısıtamıyordu. Yatağa yatırıken ismimi sayıkladı
"Şşşşştttt sakin ol prensesim. Ben buradayım. Yanındayım"
Ellerini öptüm. Korkudan gerginleşen yüzü bıraktı kendini. Sonra ise odadan çıktım. RM hyungun odasına yürüdüm. Kapıyı çalmama fırsat vermeden içeriden "Gir" diye bir ses geldi. Kapıyı açtım ve sandalyelerden birine oturdum.
"Hyung geldim"
"Görüyorum Jungkook"
Gülüştük.
"Tamam hyung neden çağırdın beni?"
"Lisa ile alakalı"
Korktuğum şey başıma gelmişti. Konu Lisa olunca geriliyordum.
"Lisa'ya kendini alıştırma Jungkook."
"Ne demek oluyur bu?!"
"Lisa şu an normal bir insan da olsa o bir peri Jungkook. Ve bir peri ile vampirin birlikte olmasını babamız pek iyi karışılamaz."
"Babam çok mu umurumda sanıyorsun?"
"Babamla küs olduğunu biliyorum ama bil ki o büyük yönetici ve...
"Ve... ne hyung. VE ne?! Ben.. İlk başta bunu kendime itiraf edemedim ama... Ama ben LİSA'YI SEVİYORUM."
"Sevdiğini biliyorum Jungkook. Zihnini okuyabiliyorum. Ama bu işin olmayacağını sen de biliyorsun."
"Tek engel babam mı?"
"Hayır Jungkook tek neden o da değil. Lisa yarım. Onu dönüştürdün ve o şu an bir insan. Ama hala bir peri de. Onun gücü sana da zarar verebilir."
"Umrumda değil hyung. Ben onu kendimden bile daha çok seviyorum. Hayatım boyunca sevdiğim tek şey. Onu görmüyor musun hyung? O çok masum. O çok doğal. O çok... O çok temiz. O korumasız da. Onun bana benim de ona ihtiyacım var."
Çok acınasıydım. Neden gözümden yaşlar akıyordu ki?
" Babamla konuşacağım Jungkook ama lütfen fazla umutlanma"
Hızlıca çıktım Odadan. Kafamı toplayamıyordum.
"Jungkook ava gidiyoruz gelir misin?"
V'ye baktım. Belkide de kafam dağılırdı. Beni boğan düşüncelerden uzaklaşırdım. Ama RM hyung şu an babamla konuşurken aklım da burada kalacaktı.
"Geliyorum"
"RM hyung ne yapıyor?"
"Babamla buluşmak için ışınlandı yani gelemez"
"Tamam hadi gidelim"
Lisa' nın ağızından🌺
Jungkook'la yaşadıklarım çok... Çok güzeldi. İlk başta kendime itiraf edememiştim ama ben onu gerçekten çok seviyordum. En son bahçediydik. Şu an ise odamda yataktaydım. Büyük bir gürültüyle irkildim. Nereden geliyordu ki bu ses? Hızlıca kapıyı açtım. Koridorda Rose ile karşılaştım.
"Rose bu ses ne?"
Endişeli bir yüz ifadesiyle bana baktı.
"O geldi"
"Kim geldi Rose?"
"Büyük yönetici"Selam🙋🏻♀️Yine ben😜Neyse😌Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Umarım çok saçmalamamışımdır. Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın
Size bir soru
👉🏻Lisa kaçırılsa hoşunuza gider mi?
👉🏻Kitapta küfür kullansam rahatsız olur musunuz?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire House/Liskook
Fanfic"Artık yeter." Ağlayan gözlerle ona bakıyordum. O ise gülerek "Daha yeni başlıyoruz"