Vampire House/Liskook

9.Bölüm

"Hayır onu kurban edemeyiz"
Jungkook'u duymamla duraksadım. Kurban etmek mi? Garipliğimle bu sıkıntının geçtiğini sanıyordum. Elimle ağzımı kapatmış, göz yaşlarımın yanaklarımdan süzülmesine izin vermiştim. Jungkook hızla salondan ayrıldığında, koridorda bekleyen beni gördü. Dolu gözlerimle ona baktım. Bana doğru yürüdü ve kolumu tutup beni duvara yapıştırdı.
"Konuştuklarımızı duydun mu?"
Cevap veremedim. Bu sefer elini duvara vurarak kendini tekrar etti;
"KONUŞTUKLARIMIZI DUYDUN MU?"
"E-e-ev-evet ama hepsini değil"
"Ne kadarını?"
"Kurban edilme kısmımı"
Gözlerimin içine baktı. Kan kırmızısı gözleri büyüleyiciydi. Onlara hiç bu kadar yakından ve uzun süre bakmamıştım. Ama uyuşturucu etkisi vardı. Uzun süre baktıktan sonra kendinden geçmemek elde değildi. Gözlerine kitlendiğimi görünce gözlerini kapatıp açtı. Ben de kendime geldim.
Hızlıca yine kavradı kolumu. Beni arkasından sürüklemeye başladı.
"Jungkook dikkatlı ol. Canını acıtıyorsun."
"Kapa çeneni Rose"
Koridorda sürüklenirken gerçekten de kolum acıyordu.
"J-j-jungkook kolum"
Odama girdik. Beni odaya attı ve arkamızdan kapıyı kitledi.
"Jungkook neler oluyor?"
Sinirle yüzüme döndü
"Neler olmuyor desek daha doğru"
"Garipliğim olursa bu kurban edilme olayı ortadan kalkar sanıyordum"
"Hayır Lisa. En kötü senaryo belki de buydu. Sen sen lanetlisin Lisa."
"nE?"
Ellerimle ağzımı kapattım ve yatağa oturdum. Yer ayağımın altından kayıyor gibi hissediyordum.
"Bu sandığın gibi bir lanet değil Lisa. Sen bu dünyada doğdun. Ve biz vampilerlerin senin sahip olduğun garipliğe sahip olması iyi karşılanmıyor. Böyle kişilere"kanı bozuk" diyoruz."
Yüzüne baktım.
"Şimdi ben kanı  bozuk muyum? Bu mu bana yakıştırdığınız lakap."
"Bu bizim bulduğumuz bir şey değil Lisa. Sizin dünyanızda var olan açık tenli, koyu tenli yakıştırması gibi düşünebilirsin."
"Yani hoş bir şey değil"
Kafasını salladı.
"Peki bana ne olacak? G-g-gerçekten ölecek miyim?"
"Hayır Lisa. Sen bize sığındın. Ne olursa olsun seni koruyacağız."
Gözlerine baktım. O da bana baktı.
"Ya koruyamazsanız?"
"Ya korursak"
"Yönetime karşı direnemezsiniz. Gerçekten ölmek istemiyorum."
"Ölmeyeceksin Lisa"
"Kendimi iyi hissetmiyorum Jungkook"
"Nasıl yani? "
"Başım çok dönüyor"
Başımın ağrısı git gide artıyordu. Her yeri buğulu görüyordum. Hiçbir şey net değildi. Bir tek... Bir tek onun o kan kırmızısı gözlerini çok net görebiliyordum. Hatta çok parlak bir şekilde görüyordum. Normalden daha parlak.
"Lisa iyi misin?"
"LİSAA!"
Yere yığılışımı hatırlıyorum. Yerin soğukluğunu hissedebiliyordum. Tüm bedenimi saran bir soğukluk. Jungkook'un yanıma çömelmesi, RM ve diğerlerinin yanımıza gelişi. Her şeyi duyuyor ve görebiliyordum. Ama konuşamıyordum.
"Isısı artıyor"
Hayır artmıyordu. Ben üşüyordum.
"RM düşündüğümüz şey olabilir mi?"
Tüm gözler Jisoo'ya çevrilmişti. Ne oluyordu? "
" Evet Jisoo dönüşüyor olabilir"

Selam🙋🏻‍♀️Yine ben🙊 Neyse😌 Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın 🙏🏻💞🙇🏻‍♀️❤️