"Neden ağlıyorsun sevgilim?"
Jungkook'un ağzından🌱🥀
Sıcak. Sıcacıktı. Yıllar önce kaybettiğim sıcaklığım bana sarılıyordu sanki. İçimde bir şömine vardı . İlk defa sıcaktan bu kadar bunalmıştım.
"Güzelim sen uyumuyor muydun?"
"Uyuyordum Jeon. Ama... Üşüyorum."
Kahkahama engel olamadım.
"Üşüyorsun ama benim yanıma bahçeye geliyorsun. Ayrıca seni... Seni hiçbir zaman ısıtamayacak bu adamın yanına."
Ellerimi tuttu ve yanağına götürdü.
"Senin yanındayken Jeon kendimi hep sıcak hissediyorum. Hep güvende . Beni bırakma olur mu? Bu sefer bırakma!. "
Aniden ciddileşen bakışlarım ve farkına varmam. Lisa bana asla "Jeon" diye seslenmezdi.
"La-Lalisa"
"Evet benim Jeon. Yıllar önce ateşlerin içinde yanmasına izin verdiğin kız Lalisa."
"Ama... Nasıl olur sen ölmüştün Lalisa"
"Evet Jungkook ben öldüm. Ve halen de ölüyüm. Çok az sayıda vampirin sahip olduğu ruhsal dolaşım. Yanmaya başladığım ve yanan et kokusunun burnuma geldiği zaman anlamıştım Jeon. Sensin bir hayata geçiş yapacaktım. Ama hayır! Ben sensiz olmak istemiyordum. Sürekli insan ve beden değiştirdim. Seni aradım. Sonra baban Jeon. Beni o buldu. Gidebileceğim bir beden olduğunu söyledi. Ve işte buradayım sevgilim. Her şeye tekrar başlayalım Jeon. Yeniden kuralım bizi.
Ellerimi tutan, tam gözlerimin içine bakan, bir zamanlar delicesine aşık olduğum kadın bana ölmediğini söylüyordu.
"Peki şu an kimin bedenindesin?"
"Önemli biri değil Jeon. İçeride yatan biraz da olsa bana benzeyen kız."
Sadece bakakalmıştım yüzüne. Önemsiz biri mi?
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? O içeride yatan kişi benim her şeyim Lalisa. Bırak onu. Derdin belli benimle"
Başı önüne eğildi.
"Her şeyin mi? Hani her şeyin bendim Jeon? Hani beni asla bırakmayacaktın?
"Eskide kaldı Lalisa. Bazı şeyler yaşanır ve biter. Şu an burada olman bana hiçbir şey ifade etmiyor. Seni seviyordum. Hatta delicesine. Ama sevdim ve bitti. Şimdi ona... Ona aşığım Lalisa."
"Nasıl? Nasıl benden bu kadar çabuk vazgeçebilirsin Jeon? Senin için onca yaptığım şeyden sonra?"
"Lalisa. Ölmeni asla istemedim. Öldüğün gün kalbimde hiç olmadığı kadar büyük bir acı hissettim. Bağırmak, herkesin canını yakmak, sana bunu yapanlardan hesap sormak istedim ama-..."
Umutla yine tuttu ellerimi. O hala aynıydı. Heyecan dolu, sabırsız Lalisa
" O zaman yine beraber olalım Jeon. Bak işte buradayım"
"Ama Lalisa olmaz. Zaman, gittikçe seni hafızamdan sildi. Sadece bir zamanlar bir şeyler paylaştığım biri olarak kaldın. Ötesi bende yok. Sana karşı bir şeyler hissetmiyorum."
Yere çöktü. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Dayanamadım. Kafamı Lisa'nın odasına çevirdim.
Tüm bahçeyi kaplayan çığlık sesleriyle irkilirken Lalisa hala yerdeydi.
Saniyesinde Lisa'nın odasındaydım. Kızlar, Lisa'yı kollarından tutmuştu. Lisa ise çığlık çığlığaydı. Ter içindeki yüzü ne kadar acı çektiğini gösteriyordu. RM hyung Lisa'nın ağzına bir şeyler damlattı. Acı içindeki yüzü biraz da olsa kendini bıraktı. Gözlerini açan Lisa beni görünce gülümsedi.
"Ruh Jungkook"
"Biliyorum hyung."
"Kimin olduğunu biliyor musun?"
"Lalisa"
"Lalisa mı?"
"Evet hatta bahçede"
Gözüm bahçeye kaydığında Lalisa orada değildi.
"Gitti"
"Gitti mi?"
"Evet Jungkook. Lisa uyandı ve Lalisa amacını gerçekleştirdi."
Lisa'ya döndüm. Hala gülümsüyordu.
"Kızlar bizi yanlız bırakır mısınız?"
"Bunu ona içir Jungkook."
Başımı sallayarak Jisoo'dan hapı aldım. RM hyung da çıktı. Onunla daha sonradan konuşacağımı biliyordu. Lisa'nın yanına oturdum. Ellerimi saçlarında gezdirdim. Yavaş yavaş gözleri kapanırken kısık bir ses kulağıma ilişti;
"Beni bir daha yanlız bırakma Jungkook olur mu?"Selam🙋🏻♀️Yine ben😛Neyse😌Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Umarım çok saçmalamamışımdır. Kendinize iyi bakın sizi seviyorum ❤️🥀💞💫😍💕💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire House/Liskook
Fanfiction"Artık yeter." Ağlayan gözlerle ona bakıyordum. O ise gülerek "Daha yeni başlıyoruz"