Jungkook'un Ağzından⚡
Odadan kendimi nasıl attığımı bilmiyorum ama bir şekilde çıkmıştım. Hzılıca RM hyung'un odasına yürüdüm. Direk içeri daldım.
"Kapı çalmaya ne oldu Jungkook?"
"Şu an görgü kurallarına uymak zerre umrumda değil ayrıca geleceğimi biliyordun hyung"
"Evet biliyordum ama kapıyı çalsan fena olmazdı. Neyse seni bu kadar korkutan şey nedir?"
Ellerim terlemişti. Sandalyeye oturdum.
"L-l-lisa"
"Ne olmuş Lisa'ya?"
"Dönüşüm sırasında beni görmüş."
"Nasıl yani?"
"Gözlerimi görmüş. Parladıklarını söyledi."
RM hyung acıyla gözlerini kapattı.
"B-bu düşündüğüm şey mi hyung?"
"Evet Jungkook maalesef"
"Peki bu nasıl olur? Bir peri ya da bir vampir dönüşürken kimseyi göremez. Bu nasıl mümkün olabiliyor hyung?"
"Lisa yarım kalmış Jungkook. Dönüşümü tam değil. Çok baş ağrısı çekecek. Onu ısırmanla o tekrar bir insan olacak. Ama bir daha bunların yaşanmayacağına garanti veremeyiz."
"Hyung hiçbir şey anlamıyorum."
"Lisa yarım jungkook. Bir nevi lanet gibi düşün. Sen onu ısıracaksın ve o tekrar bir insana dönüşecek. Fakat normal bir insan olduğunda bu olaylar tekrar yaşanabilir. Yani sonzuz bir döngü olabilir. Ayrıca onu dönüştürdüğünde onun kanına bağımlı olabilirsin Jungkook. Ne olursa olsun o bir periye dönüşmüştü ve şu an o hala bir peri ve perilerin kanının ne kadar bağımlılık yaptığını biliyorsun. Aramızdaki savaş da bundan dolayı başladı. "
Gözlerinin içine baktım. Korkuyordum. Lanet olsun ki korkuyordum.
" Peki ne zaman dönüştüreceğim onu"
"Şimdi"
"Ne!"
"Her şey için geç olmadan"
"A-ama"
"Kalk jungkook"
Ayağa kalktım ve Lisa'nın odasına girdik.
"Lisa iyi gözüküyorsun"
RM hyung'a döndü içerideki gözler. Lisa zayıflamıştı. Yüzündeki kemikler net görülebiliyordu. Zamanı gelmişti.
"Lisa şim-"
"Her şeyi biliyorum RM. Jisoo uniem anlattı. Ben de Jungkook'u bekliyordum"
Şimdi de gözler beni bulmuştu. Korkuyla yaklaştım Lisa'ya. Çok korkuyordum.
"Odayı boşaltın"
Herkes kafasıyla onaylayıp çıktı odadan.
"Lisa canını çok yakmamaya çalışacağım"
O da korkuyordu. Her halinden anlaşılıyordu. Çenesini tutup boynunu belirginleştirdim. Ve... Dişlerimi sapladım.
Kanı...kanı mükemmeldi. Sıcak kan boğazlarımdan kayıp giderken tüm susuzluğum akıp gitmişti. Nasıl duracağımı bilmiyordum.
Lisa'nın Ağzından🌺
Jungkook'un sivri dişleri boğazıma girdiğinde acıyla kıvrandım. Canım acıyordu. Kanımın vücudumu terk edişi beni azıcık gıdıklıyordu. Jungkook çok susamıştı ama artık durması lazımdı. Dudaklarım ve ağzımın içi kurumaya başlamıştı. Kuruduğumu hissediyordum.
"I-jungkook a-artık du-dur canım yanıyor?"
Durmadı.
"Jungkook?!"
Hızlıca kafasını çekti. Nefes nefeseydi. Elim hızlıca boynuma gitti. Acıyla gözlerimi kapattım.
"L-l-Lisa çok affedersin ben ben duramadım."
"Önemli değil Jungkook. Yanımdaydın ya yeter bu bana"
Hızlı ve ani bir kararla sarıldım ona. Şaşırmıştı. Ama o da karşılık verdi. Sarılmayı sürdürürken nefesini kulağımda hissettim.
"Neye dönüşürsen dönüş, sen benim hala kan bankamsın prenses"Selam🙋🏻♀️Yine ben😜Neyse😌Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Yorumlarınızı bekliyoruz. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın 💕💜💞🌺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire House/Liskook
Fiksi Penggemar"Artık yeter." Ağlayan gözlerle ona bakıyordum. O ise gülerek "Daha yeni başlıyoruz"