OYUNBOZAN

480 24 7
                                    

Vücuduma giren titremeyle uyandım. İçeriye giren soğuk rüzgar balkonun kapısının aralık olmasıydı. Etrafıma baktığımda abim ortalıklarda görünmüyordu. Yatağımdan kalkıp, balkonun kapısını örtmek için ilerledim. Kapıyı kapatmak için hamle yaptığımda abimin pufa oturmuş birisiyle konuştuğunu fark ettim. Arkamı dönüp gidecekken "Su benim kardeşim değil, hakediyor." Abim ani atakla ayağa kalkmasıyla beni fark etti. Ne dediğini, kimlerle konuştuğunu anlamasamda benden sakladığı sırrı olduğunu düşünüyordum. Sustum, abimin gözlerinden gözlerimi çekip, arkamı dönüp ilerledim.

Dolabıma doğru ilerleyip, üniformamı alıcakken acıyan bileğimden yine tuttu.

"Sen beni mi dinliyorsun, ufaklık?"

Ben gerçekten kardeşin değil miyim abi? Keşke cevabını vericeğin bir soru olsa.

"Hayır, odam soğumasın diye balkonun kapısını kapatıyordum. Ama senin balkonda olduğunu fark ettim."

Kaşlarını çatıp ufak bir kahkaha attı. Ateşin gözlerindeki alevdi, kahkahası.

"Şimdi de örümcek gibi olup olmadık, yerlerde mi çıkmaya başladın?"

Artık canımı sıkıyordu bir o kadarda acıtıyordu.

"Sen de oyunbozansın o zaman oyun olduğunu söyleyip, kurallarını öğretmiyorsun. Oyun oynayacağız, evcilik değil diyorsun ve içinde beni de sürüklüyorsun. Oyunu kendin yaratıp kendin bozuyorsun. Oyunbozansın sen.

"Örümceklerin beyni varda, senin mi yok? Aptal örümcek."

Susup, sadece alevli olan gözlerine baktım. Bileğim serbest kalmış, ama hala bırakmamıştı.

"Ne duydun."

Sorduğu soruyu o kadar sakin bir biçimde soruyor ki, şasırdım. Cevap vermek istemiyordum. Ya duyduklarım doğruysa gerçi o zaman Ateş neden kardeşi değilsem, yanımda. Belki de beni birilerinden korumak için söylemiştir.

"Cevap ver Su!"

Az öncekine kıyasla sesini biraz daha yükselmişti.

"Senin kardeşin olmadığını, öyle söylediğini duydum."

Bileğimi bırakıp, banyoya doğru ilerledi.

"Bu yüzden oyun oynuyoruz, örümcek. Kimse seni kardeşim olarak bilmeyecek. Zararı sana da dokunabilir. Kısa süreliğine sevgilim rolü yapacaksın. Ahh bu arada."

Eli kapının kulpundayken arkasını döndü.

"Baynodan çıkınca hazır ol seni okula bırakıcam. O Merih piçinden de uzak duracaksın. Anladın mı aptal örümcek!"

"Sen gelmeyecek misin?"

"Hayır. Uslu dur!"

"Oyunu bozan sensin ben değil, oyunbozan."

"Bir şey mi dedin ufaklık?"

"Diyorum ki iyi saatler, sevgilim."

"Gel beraber olsun, sevgilim."

Kaşlarımı çatınca, Ateş de kahkaha ata ata banyoya girdi. Gerçekten pislik bir abim var. Oyunumuzu yine bozdu, oyunbozan.

Ateş beni okula bırakıp, gitmişti. Her ne kadar nereye gittiğini merak etsemde soru sormamıştım. Tabi o bir güzel tehditlerini sıralamıştı. Merihten uzak durmam gerekiyormuş. Örümcekmişim, aptal örümcek. Örümceklerin beyni varmışta senin yokmuş. Sevgilim olarak bileceklermiş. Çıkışta beni alacakmış. Erkeklerden uzak duracakmışım. Durmassam, beni kesip bir torbaya koyup çalkalıcakmış. Oyunbozan, oyunu kuran sen. Kurupta bozan sen.

İNTİKAMIN SIRRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin