0.6 | A.M

208 33 21
                                    


Harry batırmıştı.

Louis'yle mükemmel gidiyorlardı. Evet, belki sevgilisi değildi ya da hislerine karşılık alamıyordu ancak yine de mükemmeldi.

Şimdi ise ondan ayrı 3. gününü geçirmişti.

Bir şekilde Louis'nin bildiğini düşünmüştü ancak üstüne düşününce her seferinde reddettiğini fark etti. Louis'ye ondan hoşlanmayacağının sözünü veriyordu ve belki de Louis'nin yanında bu kadar rahat olmasının sebebi buydu.

Artık bu sebebi yok etmişti Harry. Louis her yaşadıkları yakınlıkta farklı şeyler düşünüp geri çekilecekti. İşin kötü tarafı Harry'nin uyuma konusunda bile yardımcı olamayacak olmasıydı.

Merkezden eve dönerken Louis ona bir süre ayrı uyumaları konusunda bir mesaj atmıştı. Harry için sorun yoktu, Louis'siz de uyuyabilirdi ancak Louis bunu yapamazdı.

Hayır, Harry de yapamıyordu. Eğer sorun olmasaydı son 3 saatte bir şekilde uykuya dalmış olması gerekiyordu ancak gecenin 4'ünde yatağında sırt üstü ahşap duvarı izliyordu.

Louis'nin ondan uzaklaşmasını istemiyordu. Louis'sizlikten nefret etmişti. Sandığından çok çok daha fazla bağlanmıştı ona. Onsuz olmak istemiyordu.

Ama her evinin önüne gittiğinde kendini bir şekilde geri döndürmüştü. Louis onunla konuşmaya hazır olursa konuşurdu. Henüz sadece 3 gün olmuştu, değil mi?

Elleriyle gözlerini kapattı. Çığlık atmak istiyordu. Ellerindeki ıslaklıkla fark etti ağlıyor olduğunu.

Gözlerini silerken gelen bildirimlerle sıçradı. Telefonunu eline alınca bir anda ayağa fırladı ve üstüne bir ceket alarak dışarı koştu.

Teknenin önünde bekliyordu. Siyah şortunun üstüne uzun bir trençkot geçirmişti. Louis gecenin 4'ünde buraya gelmişti.

"Hey." dedi Harry.

"Selam." diyerek karşılık aldı.

"Bu saatte n'apıyorsun burada?" Ama sorusu sadece sessizliği bozmak içindi Harry'nin.

"Biraz konuşuruz diye düşünmüştüm"

Kafasını salladı ve içeriyi işaret etti ancak Louis pek istekli görünmemişti.

"Yürüsek olur mu?"

Bu kadar mı rahatsız ediyordu onu Harry ile bir odada yalnız kalmak?

Buruk bir gürümsemeyle onayladı ve tekneden limana zıplayarak Louis'nin yanına geldi ve önünde ilerleyen çocuğu takip etmeye başladı.

-

Son 15 dakikadır sadece yürüyorlardı. Harry konuşmaya çekindiğinden sessizliği bozamıyordu ancak Louis sadece susmak istiyor gibiydi. Konuşmak için gelmemiş miydi?

Büyük kemerin önüne geldiklerinde anladı Harry, konuşmak için Paul'a gidiyorlardı. Bir şekilde önemli şeyleri orada konuşmalılarmış gibi geliyordu ona da. Gerçi, duyacaklarından korktuğu kadar ölümden korkmuyordu.

Patikadan Paul'un masa ve sandalyelerinin olduğu yere çıktıklarında her zamankinden farklı olarak sandalye almaya tenezzül etmedi Louis. Uçurumun kenarına geçti ve oturarak ayaklarını sarkıttı. Harry'ye de düşünmeden aynısını yaptı hemen.

"Yürüyecektik?" dedi. Çok yürümek istediğinden değil, uzun süren suskunluk sinirini bozmuştu.

"Yürüdük. Şimdi de konuşacağız."

Yutkundu. Ses tonunun ciddiliği hoşuna gitmemişti. Kaçmak istiyordu, en azından bu konuşmayı biraz daha ertelemek. Ancak yanında olmadığı her an Louis'yi özlerken nasıl yapabilirdi ki bunu?

when we slept together | Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin