35 - Kaçırılma

696 75 35
                                    

- İlahi bakış açısı -

"Tiffanye fazla mı sert davrandım?" dedi Jack gergin bir şekilde sigarasından bir nefes çekerken. "Bu panik atak olayını ciddiye almasını istiyorum. Beni endişelendiriyor. Her zaman yanında olamam ya "

Tiffany her zaman güçlü biri olmuştu. Kardeşini tek başına büyüten genç bir kadındı o. Fazlasıyla genç. Muhtamelen hayat şartları onu sert biri olmaya itmişti ve sorunarını ne kadar iyi sakladığını Alex fark edebiliyordu

"Bence bunu ciddiye alıyor. Ama umursamıyormuş gibi rol yapıyor" dedi Alex. 

Jack'in odası Brooklyn tipi kırmızı yangın merdivenine açılıyordu (medya). İkisi yangın merdivenlerine geçip sırtlarını demire vererek  karşılıklı oturuyorlardı.

Jack sıkıntıyla iç çekti. "Gidip özür mü dilesem ? Ah hayır güçlü durmalıyım onu tedavi için ikna etmeliyim"

Alexin kıkırdadığını duyunca o tarafa döndü. "İnsanlara çok sert bir izlenim veriyorsun ama aslında için çok yumuşak"

"D-değil" dedi Jack kızararak sonrada bilmiş bir şekilde kollarını önünde kavuşturdu. "Ben bir kötü çocuğum"

"Hıhı" dedi Alex şakacı bir tonda. Kapı  çalındığında uzakta olmalarına rağmen ikiside duydu.

"Yine mi biri geldi ? Bu gün neden sürekli kapı çalıyor ?"dedi Alex

"Bilmem birazdan biri bakar sanırım hadi duymazdan gelelim"

Uzun bir sessizlik olduğunda kapı yine çaldı.

"Jack-"

"Birazdan ablam bakar eminim "

Uzun bir sesizlikten sonra kapı bir daha çaldı.

"Jack"

"Aman be !" diyip kalktı Jack. Bu evde neden herkes meşguldü ? Andrew ve yeni manitası Marea bir yerlerde fingirdeşiyordu muhtamelen ama ablası ve Ursula hangi cehennemdeydi ?

Kapıyı açtığında karşısında oldukça güzel bir kız duruyordu. Kehribar iri gözleri ve uzun çikolata rengi saçları vardı. Normal şartlarda olaya direkt flörtle girsede Jack bunu yapmak istemedi. Bu aralar pekte flörtöz biri değildi ayrıca İçinde kötü bir his vardı .

"Kimsiniz ?"

"Adım Juliette"

Jack bir süre düşünsede Juliette adında birini hatırlamıyordu.

"Sizi tanıyormuyum ?" dedi kolunu kapıya yaslayarak.

Kız aniden onun yakasına yapışıp öptüğünde Jack neye uğradığını şaşırdı. Kızı itmeye çalışırken vücudunun uyuştuğunu hissetti. En sonunda onu itmeyi başardığında başı dönmeye başladı.

"Hey ne yaptığını sanıyor-" başının dönmesi o kadar arttı ki geriye doğru yalpalayıp yanındaki duvara tutundu.

Bu şeyde ne ?

"Uyu" dedi kız. Kızın sarı gözleri karanlıktaki vahşi bir kedi gibi öyle bir parlamıştı ki Jack bir an hayal gördüğünü sandı.

Ama gözlerinin kararmasından kıza daha dikkatli bakamadı ve bedeni sert parkeye yığıldı.

"Hey! " diye bağırdı Alex kapıya doğru koşarken "ne yaptığını sanıyorsun sen !?"

Kız arkasındaki silah gibi bir şeyi Alexe doğrulttu. Çocuğu kolundan vururken Alex bir an kolundaki küçük iğneye baktı. Sonrada başını tutarak aynı Jack gibi yere yığıldı.

Ölümcül ÇocuklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin