51- Yas

191 20 8
                                    

Midorie

"Hadi aç artık şu telefonu Sakura !" diye homurdandı Midorie telefonuna bakıp. Patronu onu uyaran bakışlar atarken Midorie hızlıca telefonu cebine sokup içeceklerle dolu tepsiyi eline aldı.

Okuldan sonra part-time çalışıyordu. Çünkü annesi bunu istiyordu. Durumları gayet iyi olmasına rağmen Midorie'nin ayaklarının üzerinde durması için hayatın sertliğini bilmesini isterdi hep.

  Bu yüzden Midorie hem okula gidip derslerine çalışıyor,hem ses eğitimi alarak şarkıcı olma hayallerinin peşinden koşmaya uğraşıyor bir de üzerine okulda müzik sınıfında olduğu için gitar ve bateri çalıp üstünede garsonluk yapıyordu. Tüm bunların arasında boş vakitlerini kaykay parkında yeni figürler öğrenmeye çalışmasıda cabasıydı.

Tüm bu stresli hayatını Sakura olmasa çekemezdi. O ne zaman tükenme noktasına gelse elinden tutup her şeyi bırakmasını sağlardı. Hep "Zaman denen kavram çok değerli ve sen bunu yönetmekte ustasın. Ama bazen kendinede vakit ayırman gerek Midore " derdi.

2 buçuk gündür ondan haber alamıyordu. Onu en son birlikte kahvaltı yaptıklarında görmüştü. Her cumartesi yaparlardı bunu. Ardından onlara Nemesiste katılmıştı. Sonra Sakura Nemesisin acil bir şekilde çıktığını söylemişti -ki bu garipti çünkü Midorie dış kapının sesini duymamıştı bile- ve her zamanki gibi kahvaltı vakitleri bitmiş ve bateri kursu için evden ayrılmıştı. Ama gitmeden önce Sakura biraz tuhaftı. Tam kapıdan çıkmak üzereyken onu öpmüştü. Bu kısım gayet normaldi tabi ama onu öperkenki hareketleri... Fazla duygusaldı. Sanki bir veda gibi. Sonrasında ise ona sıkıca sarılmış ve "Öylesine içimden bunu yapmak geldi sadece " demişti.

Birde şu Nemesis vardı. Sinir bozucu kız derslerden sonra okulu temizlemeleri gereken cezayı 2 gündür asıyordu. En sonunda Sakura için -ve birazda Nemesisi merak ettiği için- Nemesisinde evine uğramıştı ama kapıyı kimse açmamıştı. Nemesisi pek sevmesese onun içinde endişelenmişti. Nemesisi sevmemesinin bazı nedenleri vardı.  Öncelikle Juliette ile fazla yakınlardı ve Juliette'den daima nefret ederdi.

Sakura yetimdi. Ve Juliette'in annesi onun bakıcı annesiydi. Sakuranın söylediğine göre o Juliette ve onlardan büyük Dante adında bir çocuk - Midorie'nin hiç onunla tanışma fırsatı olmamıştı ama Sakura onu abisi gibi sevdiğini söylerdi- ile birlikte büyümüştü. Bu yüzden başlarda Juliette'e karşı sıcak olmaya çalıştı. Ama Juliette'in Sakuranın ilk aşkı olduğunu öğrendiği anda içine bir kurt düşmüş ve onu yavaş yavaş yemeye başlamıştı. Dahası kendini ne zaman Juliette'e bakarken yakalasa ondan etkilenmeden duramıyordu.

Nasıl etkilenmiyebilirdi ki ? O doğal ipeksi kumral saçları. Zarif ince vücudu ve o bal köpüğü gözleriyle Juliette hayatında gördüğü en güzel kız olabilirdi. Hatta bu güzeliktende öteydi sanki... Sizi taşkın bir nehire fırlatıyor ve nehrin ucunda uçurum olsada siz o nehirde sürüklenmekten mazoşist bir keyif alıyordunuz. Evet bunu daha iyi betimleyemezdi. Sonrasında ise Juliette izlendiğini fark eder ve kibirli bir gülümseme ile kirpiklerinin altından Midorie ye bir bakış atardı. Midoriede utançtan ve sinirden kıpkırmızı olarak bakışlarını kaçırırdı.

Bu yüzden onu hep kıskandı. Sevgilisinin o kızdan sonra nasıl kendisinden hoşlanabildiğini anlamıyordu. Ve bu yüzden hep kavga ederlerdi.

"Ona hissetiklerim kesinlikle aşk değildi Midorie. Ben sanki... Bunu açıklayamıyorum bir tür büyü gibiydi"

Sakura son kavgalarında bunu söylemişti ve Midorie bu sözlerden sonra kavga etmeyi kesti. Çünkü anlamıştı. Gerçektende Juliette de garip bir şeyler vardı.

Sonrasında ise Nemesis isimli garip bir kız okullarına gelmişti ve Juliette... Tamamen değişmişti. O herkese kötü davranan ve hiçbir şeyi umursamayan kız Nemesise resmen tapıyordu.

Aralarında nasıl bir ilişki olduğunu anlamasada bu Nemesise karşı soğuk olması için yeterli bir gerekçeydi. Düşmanının dostu onun düşmanı sayılırdı.

  Hatta bir ara Sakuraya "Juliette in Nemesise aşık olmadığına emin misin ? Onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim " sorusuna Sakura yüksek bir kahkaha atıp sanki çok tuhaf bir şey söylemiş gibi "Hayır eminim bu çoook daha farklı bir durumdur Midorie güven bana" demişti.

O anki Sakuranın kahkahası aklına gelirken boğazına bir yumru oturdu. Ne yapmalıydı. Ona nasıl ulaşabilirdi ?

Tepsidekileri müşterinin masasına götürürken kafenin duvarında bulunan küçük plazma tv den spikerin sesini duydu.

"Long İsland 'ın kıyılarında bu gün 16 yaşında bir kızın cansız bedeni bulundu."

Dalgın bir şekilde ekrana dönerken kaskatı kesildi. Elindeki tepsi içindeki bardaklarla büyük bir gümbürtüyle yere düştü. Kafedekiler bazı kişiler ufak bir çığlık atarken konuşamaz ve hatta nefes alamaz bir şekilde ekrandaki sevgilisinin, bir kaç hafta önce kendi elleriyle çektiği fotoğrafına baktı. Okul bahçesinde okul forması üzerindeyken çekilmiş bir fotoğraftı bu genişce gülümsüyordu. Gözlerini fotoğrafın üzerinde gezdiriyor onun Sakuraya benzeyen rastgele bir kız olmasını istiyordu.

"16 yaşındaki Japon uyruklu olduğu belirlenen Takao Sakura bu gün sahile vurmuş bir şekilde ölü bulundu. "

Midorie'nin el ve ayaklarındaki kan çekilirken gözleri karardı ve yere yığıldı.

Ölümcül ÇocuklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin