Jungkook
Jimin'in şirketime gelmesinden iki gün sonrasındaydık. Planlarımızı yavaş yavaş uygulamaya başlamıştık. Plan şöyleydi; Y&J şirketi ile anlaşma yapıyormuş gibi gösterecektik ama sonra bu kararı hep beraber mantıklı bulup gerçekten de ortak olmaya karar verdik. Kim Shin ajan olarak yönetim kurulunda ki pozisyonunu kullanarak kesin olarak orada olacaktı.
İlk önce yasal olmayan şekillerle bulduğum sonra da yasallaştırdığım bilgileri polislere vermiştim. Toplantı esnasında burada olmasını düşünüyorduk.
Şimdi ise Taehyung, Seokjin hyung, Jimin ve Yoongi ile Y&J şirketinin toplantı odasında son kontrolleri yapıyorduk.
Taehyung, belgeleri düzeltirken, "Sizce işe yarar mı?" diye sordu. Endişesini anlayabiliyordum bu yüzden küçük bir gülümseme sundum."Elimizden geldiğince başarmaya çalışacağız Taehyung, endişelenme." O da gülümseyerek başını sallayıp belgelere geri döndü.
Tae'den gözümü çektiğim gibi bana dikkatle bakan kahverengi irislere denk gelmiştim. Kaç saniye ya da dakika bakıştık bilmiyorum ta ki telefonumun sesi duyulana kadar. Gözümü ondan çekip kişisel telefonumu cebimden çıkardım. Babam arıyordu. Seokjin hyungun kulağına kimin aradığını söyleyip odadan çıktım.
Toplantı odasından çıktığım gibi çoğu gözün hedefi olmuştum. Kimin ceolar ile birlikte bu kadar haşır neşir olduğunu bilmiyorlardı tabi. Bu yüzden lavaboya gittim. Bu sırada da telefon kapanmıştı. Aramadan önce teker teker kabinlere baktım en sonda da tuvalet kapısını kapattığımda da ben bu sefer babamı aradım.
İlk çalışta hemen açılmıştı. Birkaç haftadır yoğunluktan ziyaret edemediğim babam karşı hatta belirmişti. Hafif cızırtı sesinden sonra konuşmaya başladı. "Jungkook niye açmadın meraklandım. Nasılsın iyi misin?"
Benim için endişelenmesi her seferinde kalbime dokunuyordu. Gerçekten de harcanan yıllarımızı çok güzel bir şekilde telafi ediyordu. Düşüncelerimi aklımdan silip daha fazla bekletmemek için cevap verdim," Toplantı salonundaydım. Jimin ve Yoongi hala senin babam olduklarını bilmiyorlar. Ve tabiki de iyiyim benim endişelenmene gerek yok. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Baban olduğumu ne zaman açıklayacaksın? Biliyorsun bundan rahatsızlık duymuyorum zorundayız. Sadece şirketimin yarısı senin üzerinde olduğu için bilmeleri gerek artık."
Aklımda ki planlara hafifçe tebessüm edip konuştum. "Törende seni de açıklayacağım. Baş konuğum olarak sende orada olacaksın tabiki de. Minjun'un da ifadesini görmek için sabırsızlanıyorum."
"Minjun'un da orada olması iyi olacak mı sence?" endişeyle sordu.
Endişesini anlıyordum ama ben de Jeon Jungkook isem istemediğim sürece bana zarar veremeyecekti.
"Her şey kontrolüm altında olacak. Önceden yalnızdın. Ama bu sefer yanında ben, oğlun gibi gördüğün arkadaşlarım var. Her şey iyi olacak tamam mı? Kaç yıldır bugünü bekledik iyi olmak zorunda."
Kararlı sesimi duyunca rahatlayıp buradan bile hissettiğim gülümsemesiyle," O halde tamamdır. Artık daha da enerjik olmamız lazım. Çok az kaldı. Y&J şirketi ile ortaklığını şimdiden tebrik ederim Jungkook. Şimdi biraz işim var sonra görüşürüz. Seni çok seviyorum oğlum unutma. Yanındayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brave Children • Jikook
Fanfic[tamamlandı] Küçükken bazı nedenlerden dolayı ayrılan, büyüyünce kaderin tekrardan karşılaştırdığı ve bu sefer engellere beraber göğüs geren iki cesaretli genç. Gömmek birer birer cesetleri, Ölüp de dirilmek bir şekilde, Muzaffer olup mağlup olmak...