"Yine yazdım yazdım çizdim attım
Bir şarkıda daha seni anlattım
İnsanlar der boşver aman
Yine sordum baktım ah kara bahtım
Umutlarımla seni aldattım
Akmaz durur sensiz zamanDualarım kabul olmuyor ama ben kötü değilim
Her işte bir hayır var demeye de hiç hazır değilim
Herkes akıllı sanıyor ama ben saf deliyim
Zaten başka bir açıklaması olmaz böyle sevmeninSırtımı verip sana güvenmeli miyim
Bir hançer daha saplasan ölüme gider miyim
Hayallerim ellerinde son nefesini verirken
Ben yine bir nankörü sever / seçer miyim
Ben aptalım yine seni severimYine suçlayamadım kendime kızdım
Hatalarımdan kuleler yaptım
Bizi affettim yalanDualarım kabul olmuyor ama ben kötü değilim
Her işte bir hayır var demeye de hiç hazır değilim
Herkes akıllı sanıyor ama ben saf deliyim
Zaten başka bir açıklaması olmaz böyle sevmeninSırtımı verip sana güvenmeli miyim
Bir hançer daha saplasan ölüme gider miyim
Hayallerim ellerinde son nefesini verirken
Ben yine bir nankörü sever / seçer miyim
Ben aptalım yine seni severimDualarım hayal kalıyor artık iyi değilim"
Şarkı bittiğinde elimdeki gitarı kenara koyup dinleyen kişilere baktım. Herkes alkışlarken Dolunay'ın kulağındaki kulaklıkları çıkartmış olduğunu gördüm. Yine kumsala gelmiş otururken şarkı söylemeye başlamıştım ve söylerken etrafımızdaki birkaç kişide yanımıza gelmişti. Samimi bir ortam oluşurken benim gözüm sadece Dolunay'da idi. Şarkı söylemeye başladığımda kulağında kulaklıkları vardı ancak çıkartmış olduğunu gördüm.
"Her dinlediğimde hayran oluyorum." diyen Melodi ile gülümseyerek teşekkür ettim. Bizimkilere yıllardır arada şarkılar söylüyordum ancak onlardan başka ilk defa birilerine söylemiştim. Bu beni biraz gerse de herkes beğendiğini söylemişti. Dolunay'ın ayağa kalkıp denize doğru ilerlediğini görmemle peşinden ayaklandım. Bizimkilerden oldukça uzaklaştığımızda durup olduğu yere oturdu. Gidip yanına oturduğumda kafasını bana çevirmeden bir şarkı açtı telefonundan.
"Bırakma kendini, hadi gel yaslan bana
Yanımda değilsen, ne İstanbul ne Ankara
Dalgalara direndim, bilmem neye güvendim
Bir damla su dökmem, tüm dünya alev alsa daBilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa daBilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa daGösterme kendini, hadi gel saklan bana
Ben hiçbir yerdeyim, ne evde ne bankada
Hainlere direndim, pisliklere gülerdim
Elinizden su içmem, ruhum tuza batsa daBilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa daBilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa da"Şarkı bitene kadar hiçbir şey demeden sadece dinleyip onu seyretmiştim. O denize ben ona bakarken telefonuna bir şeyler yazmaya başladı. "Sesim güzeldi. En sevdiğim şeylerden biri de şarkı söylemekti." dediğinde hakkında öğrendiğim bu bilgi içimi acıtmıştı. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde sanki bir iki ay sonra konuşmaya başlayacakmış gibi hissediyordum.
"Hala sesin güzel. Sadece kullanmıyorsun." dediğimde şaşkınca bana bakıp kafasını sağa sola salladı. "Kullanamıyorum." diye dediğim şeyi düzelttiğinde gülümseyerek ona doğru baktım. "Keşke sesini duyabilseydim." dediğimde bu dediğim onda nasıl bir etki eder bir fikrim yoktu ancak gözlerinin tekrardan daldığını görmemle ona bir şeyleri hatırlattığımı fark ettim.
"En sevdiğin şarkı neydi?" diye sorduğumda telefonunu bana doğru uzattı. "Beni aşka inandır." yazdığını görmemle şarkıdan bir kısmı söylemeye başladım.
"Bir daha kim duyar sesimi
Ya bu kader baştan yazılsın ya da hayatın kendisi
Nasıl silinir ben bilemedim yüzümden yaşam izleriŞimdi bana öyle bir şeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandırŞimdi bana öyle bir şeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır"
Telefonunu bana doğru uzattığında yazdığı şey bir süre donup kalmama sebep oldu. Tepki vermeden telefona bakmaya devam ederken sanki kafamı kaldırıp ona bakarsam hayal gördüğümü fark edecekmişim gibi hissediyordum. Hala telefona bakarken telefonu elimden alması ile aklıma yazdığı şey geldi.
"Seni öpebilir miyim?" kafamda tekrar tekrar soru dönerken bir şey yapmam gerektiğini fark edip kafamı onaylarcasına salladım. Kucağındaki çantasını kenara doğru koyduğunda kafamı alıp kucağına doğru yatırdı. Bu yaptığı ile iyice şok olurken kafam denize doğru dönük onun dizlerinde uzanıyor oldum. Eğilip yanağıma bir öpücük kondurduğunda vücudumun donduğunu hissetmiştim.
Ben bu kızı seviyordum. Bu kadar etkilenmemin başka bir açıklaması olamazdı. Bana neden beni öpmek istediğini söylediğini bilmiyordum. Benden hoşlanıyor muydu yoksa anın etkisiyle mi bir şey istemişti onu da bilmiyordum ama hala dizlerinde yatarken bildiğim tek bir şey vardı. Ben bu kadını seviyordum ve dizinden hiç kalkmak istemiyordum.
Elleri saçlarımın arasında dolanmaya başladığında mayıştığımı hissettim. Bedenim gerilmeyi bırakmış,rahatlamıştı. Sevdiğim kızın dizinde,denizin karşısında yatarken bir yandan da ellerini saçımda hissediyordum. Bu hissi hiçbir zaman unutabileceğimi düşünmüyorken aklımda tek bir şey vardı.
Ben ne ara bu kadar çok sevmeye başlamıştım?
"Bölmüyorsam kalkmaya karar vermiştik." diyen Bora ile birden sıçrayarak kalktım. Dolunay gülerek kafasını sağa sola salladığında ayağa kalkıp Bora'ya doğru ilerledi. Ben onları izlerken Dolunay telefonunu Bora'ya doğru uzatıp yazdığı şeyleri okumasını sağladı. Bora okuduklarıyla gülümserken kafasını onaylayan bir şekilde sallayıp gitmeye başladı. Bizim gitmiyor oluşumuza şaşırırken az önce kalktığı yere oturmasıyla yanına oturdum
Tekrardan dizine yatıp yatmamak arasında kalırken kafasını bacağıma doğru koyduğunda kaçıncı olduğunu hatırlamadığım şoklardan birini daha yaşıyordum. Saçlarına dokunmamak için kendimle savaşırken ellerim saçlarıyla buluşmuştu. Uykusu gelmiş gibi mırıldanmaya başladığında gülümseyerek onu izliyordum. Arkada boş gemiler şarkısı çalmaya başladığında kendimi yine farklı bir evrendeymişim gibi hissettim.
Lütfen sadece hayal edin. Sevdiğiniz kız dizlerinizde yatıyor. Saçlarıyla oynuyorsunuz,kucağınızda neredeyse uyumak üzere. Kumsalda denizin karşısında, yıldızlar üstünüzde uzanmışsınız. Yanda şarkı çalıyor ve orada öyle saatlerce duruyorsunuz.
Uyuduğunu fark ettiğimde bir süre bir şey yapmadan dursam da daha sonradan yanına doğru uzanıp onu izlemeye başladım.
Bir daha böyle bir şeyi ne zaman yaşarız ya da yaşar mıyız bilmiyordum ancak bugün,bu gece burada yaşanılan hiçbir şey benim aklımdan çıkmayacaktı. Belki bir işe odaklanmaya çalıştığımda belki kitap okurken belki ders çalışırken birden aklımda belirecekti.
Sevdiğimi fark ettiğim bu kadın yanımda uzanmaya devam ederken onu izlemekten hiç sıkılmadığımı fark ettim.
O gece orada sabaha kadar o uyudu,ben onu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Teen Fiction"Onun yanına kim gidecek?" dediklerinde kaşlarımı çattım. "Kimin?" dediğimde eliyle işaret ettiği yerde bir kızın kulağında kulaklık ile orada oturduğunu gördüm. "Neden kimse konuşmak istemiyor?" dediğimde gülerek konuşmaya başlamasıyla ona baktım...