Uyandığımda başımda bekleyen bir Dolunay görmem ile tepki vermeden yatmaya devam ettim. Yine rüyalarımdan birindeydi ve ben yine gerçek sanacaktım. Telefonunu bana doğru uzattığında yazdığını okumam ile hızlıca kalktım. "Keşke bir tepki verseydin." yazmıştı. "Bak yine rüyamdaysan ve şimdi uyanacaksam ağlarım." dediğimde hafif gülüp telefonunu yine bana çevirdi. "Rüyanda beni mi görüyorsun?" yazdığını görmemle o olduğuna emin olup birden yataktan kalktım. "Sen nasıl içeri girdin?" dediğimde telefonuna yine bir şeyler yazmaya başladı. "Abin içeriye aldı. Onunla konuşmadım diye sanırım biraz sinirlendi." yazdığında hafif gülüp banyoya doğru ilerlemeye başladım. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmem lazımdı.
Odaya geri döndüğümde yatağıma uzanmış,yatıyor olduğunu görmemle ayağının olduğu yerin yanına oturdum. "Neden geldin?" dediğimde bir süre sadece bana baktı. Telefonunu çıkardığında yazmasını beklemeye başladım. "Özür dilerim." yazdığını görmemle kaşlarım çatıldı. "Ne için?" dediğimde telefonunu kenara bırakıp beni izlemeye başladı. Bir süre sonra yattığı yerden kalkıp otururdu. Bana doğru eğildiğinde kalbim çoktan ritmini bozmuş deli gibi atmaya başlamıştı. Dudağını hafifçe saçlarıma dokundurup geri çektiğinde tuttuğum nefesimi bıraktım.
İkimizde bir şey demezken kapının tıklatılmasıyla kendime geldim. "Gel." diye seslendikten sonra odaya abimin girmesiyle ona doğru bakmaya başladım. "Bu kız benimle konuşmuyor ya.." diye mızmızlanırcasına konuştuğunda hafifçe güldüm. Dolunay telefonuna bir şeyler yazıp abime uzattığında abimin yüzünün normalden kırmızıya,kırmızıdan mora geçişini izlemiştim. "Ben.. yani özür dilerim." dediğinde Dolunay gülüp kafasını yukarı aşağı önemli değil anlamında salladı.
"Pizza sipariş etmiştim sen uyurken. Geldi eğer yemek isterseniz aşağıda." dediğinde Dolunay ayaklanıp aşağıya doğru ilerlemeye başladı. Abim yanıma geldiğinde kulağıma doğru eğilip "sakın kaçırma" deyip uzaklaşmıştı. Dediği şey ile bir süre olduğum yerde kalırken aşağıya doğru ilerlemeye devam ettim. Dolunay'ın çıkmak üzere olduğunu gördüğümde yanına doğru ilerleyip sarıldım. Sarılmama karşılık verirken boy farkından dolayı kafasının boynuma gelmesiyle hafif sırıttım. Nefes alışverişlerini boynumda hissederken bunun ne kadar güzel bir his olduğunu düşündüm.
"Biraz daha kalsaydın." diye mırıldandığım da bir şey demeden kulaklığını takıp ilerlemeye başladı. Kapıyı kapatıp pizzanın başına geçtiğimde yaşanılanları düşünmeye başlamıştım. Son zamanlarda kalbimin ritmi çok bozulmaya başlamıştı ve bu iyi miydi bilmiyordum. "Keşke pizza da yeseydi. Neden erken gitti ki?" diye abim ile omuzlarımı silkip oturdum. "Pizza sevmiyor zaten." dediğimde elindeki pizzayı kutusuna düşürüp ağzını beş karış açarak bana bakmaya başladı. "Ne,ne var?" dediğimde hala şokla bana bakıyordu. "Pizza sevmeyen bir insan mı vardı?" dediğinde gülerek kafamı salladım.
Ben de dahil çevremdeki herkesin pizzaya karşı bir takıntısı vardı ve pizza her şeyden önemli geliyordu. Yemek yemeye devam ederken abimin konuşmaya başlaması ile ona bakmaya başladım. "Bu kız kim? Neden daha önceden hiç görmedim?" dediğinde gözlerimi devirip konuşmaya başladım. "Adı Dolunay. Aynı okuldaydık son gün Melodi sayesinde tanıştık. Melodi'lere gittiğimizde o da geliyor." dediğimde "başka bir sorunuz var mı efendim?" diye de eklemiştim. "Bir sorum daha var." dediğinde derin bir nefes alıp dinlemeye başladım. "Ona ne zaman aşık oldun?" dediğinde yüzüm şaşkınlıkla gerildi.
"Sen..ben..ne?" diye saçmalamaya başladığımda gülerek kafasını salladı. Önce Bora daha sonra abim nasıl anlayabiliyorlardı anlayamamıştım. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladığımda bu sefer kendimi daha güzel ifade etmiştim. "Okulun son günü olacağımız sınav hakkında bir gün öncesinden ona bilgi vermemiz gerekiyordu. İlk o zaman gördüm onu ve gördüğümde yalnız bir şekilde,kulağında kulaklık ile oturuyordu. Daha o zaman dikkatimi çekmişti ve konuşamadığını öğrendiğimde iyice onun hakkında düşünmeye,meraklanmaya başlamıştım. Daha sonradan Melodi ile tanıştığını öğrendim ama Melodi bize hiç ondan bahsetmemişti. Her Melodi'lere gittiğimizde o da orada oluyor ve ben hep onu izliyorum. Kusursuz bir güzelliğe ve yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Ne zaman aşık olduğuma,onu sevmeye başladığıma gelirsek ise işte bu ben de sorguluyorum. Bu kız ne zaman hayatıma girdi de en önemli noktaya yerleşti diye çok düşünüyorum ancak bir sonuca varamıyorum. İnsanların ondan uzak durma sebebi olan,onun kusuru olarak gördükleri şey bile benim gözümde onun kusursuz olmasını sağlayan şeylerden biri."
Konuşmam bittiğinde abimin gülümseyerek beni izlediğini gördüm. Aklımdan geçen şeyleri hiç düşünmeden dışarı aktarmıştım. Dolunay hakkında saatlerce konuşabilirdim. Aşka inanmayan biri değildim aksine aşka ve sevgiye oldukça fazla inanırdım. Ama hayatıma girecek olan,kalbimi çalacak olan insanın bu kadar ani,hızlı ve güzel bir giriş yapacağını düşünmemiştim. Daha ne olduğunu bile anlamadan ona doğru çekilmiş,onu tüm hayatım yapmıştım. Belki de aşkın,sevginin olayı buydu. Belirsizlik,kararsızlık,fazla düşünme..
"Bak çocuk,seninle çok abi kardeş gibi konuşmayız. Aramızda hep bir alay hep bir eğlence olur. Ya da çok bir şeyler anlatmayız. Ben senin hakkında her şeyi bilsem bile bunu belli etmem. Sen benim üzüldüğümü anlayana kadar yanıma gelmezsin. Sen bu kıza öyle bir bakıyorsun ki ben daha ilk gördüğümde senin onu sevdiğini anladım. O nasıl hissediyor bilemem. O seni seviyor mu ya da sen ona onu sevdiğini hissettiriyor musun bilemem. Neler yaşadınız bunu da bilemem ama sana söyleyebileceğim tek şey o kızı üzmemen gerektiği. Hayatına alacağın,sevdiğini söyleyeceğin kadının düzgün biri olması en çok istediğim şeylerden biriydi her zaman. Ve görüyorum ki sen hem içi hem dışı çok güzel olan birine kalbini kaptırmışsın. Umarım her şey istediğin gibi olur." dediğinde gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Böyle konuşmalar yapmazdık. Hele aşk üzerine neredeyse hiç konuşmazdık ama artık sanırım konuşmamız gerekecekti..
Telefonumun titremeye başlaması ile elime alıp kimin aradığına baktım. Bora'nın aradığını görmemle açıp konuşmaya başladım. "Alo,efendim" karşıdan bir süre ses gelmedikten sonra Bora konuşmaya başladı. "Hep buluştuğumuz parka gel." deyip kapattığında kaşlarımı çatıp ayağa kalktım. Abim ile konuştuktan sonra evden çıkıp parka doğru ilerlemeye başladım. Neden böyle bir şey dediğini anlamamıştım. Bora genelde kısa ve öz konuşmazdı ya da yüzüme kapatmazdı. Parka geldiğimde tek başına salıncakların birine yaslanarak durduğunu gördüm.
"Ne oldu oğlum arayıp yüzüme kapatıyorsun?" dediğimde yüzünü yerden kaldırıp gözümün içine baktı. Gözlerinin kızardığını görmem ile kaşlarımı çatıp hızlıca yanına ilerledim. "Ne oldu Bora?" diye daha sakin konuştuğumda bir an önce neler olduğunu anlatmasını istiyordum. Hala suratıma bakmaya devam ederken birden bana sarılmasıyla şokla gözlerimi açıp sarılmasına karşılık verdim. Bora sarılmaktan nefret ederdi.
"Anlat artık." dediğimde derin bir nefes aldı. Ağır adımlarla kaydırağın merdivenlerine ilerleyip oturduğunda ben de gidip yanına oturdum. "Ben birinden hoşlanıyorum." dediğinde bana daha önceden bahsetmediği için şaşırsam da neden bu halde olduğunu hala anlamamıştım. "Ama hoşlanmamam gereken birinden." dediğinde kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım. Hoşlanmaması gereken kim olabilirdi ki? "Kimden hoşlanıyorsun Bora?" dediğimde bir süre susup daha sonra konuştu. "Damla'dan." dediğinde olduğum yerde donduğumu hissettim. "Kimden?" diye şokla tekrar konuşurken kafasını sağa sola sallayıp tekrar konuşmaya başladı.
"Yanlış biri olduğunu biliyorum tamam mı? Zaten ben böyle olsun istemedim. Kimden hoşlandığımı seçemiyorum Pars. Sen seçe bildin mi? Ben Dolunay'a aşık olmak istiyorum deyip mi aşık oldun? Ben de Damla'ya aşık olmak istemedim ama.." deyip sustuğunda ağlamaktan konuşamaz hale gelmişti. Oturduğu yerde dikleşti,yüzündeki gözyaşlarını sildi ve ayağa kalktı. Kızarmış gözleri ve yüzüyle bana bakmaya devam ederken ben şoktan ne yapacağımı şaşırmış haldeydim.
"Şaşırmanı anlıyorum. Benimle daha konuşmak istemezsen onu da anlarım. Şimdi gitmem lazım." deyip arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Neye uğradığımı şaşırmış bir halde kaydırakta oturmaya devam ederken aklımda tek bir şey vardı.
En yakın arkadaşım babamın bizi terk edip gittiği genç sevgilisine aşıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Teen Fiction"Onun yanına kim gidecek?" dediklerinde kaşlarımı çattım. "Kimin?" dediğimde eliyle işaret ettiği yerde bir kızın kulağında kulaklık ile orada oturduğunu gördüm. "Neden kimse konuşmak istemiyor?" dediğimde gülerek konuşmaya başlamasıyla ona baktım...