Deponun kapısının önünde dururken ellerim heyecandan titriyordu. Dolunay'ın sürprizini görmeme son bir dakika kalmışken, kapının önünde atacağı mesajı bekliyordum. Üstüme onunla ilk tanıştığımızda üzerimde olan tişörtüm ve eşofmanım varken yüzümde bir gülümseme oluştu.
İlk gördüğümde yanına oturup konuşmaya çalışmıştım onunla, yüzüme bile bakmamıştı. Aynı ortamlara girmeye başladığımızda yinede bizimle çok muhattap olmamıştı. Onunla Harry Potter hakkında konuşmak,fikirlerini öğrenmek istemiştim ancak soramamıştım. Hala akılmdaydı,soracaktım.
Şarkılar önermişti bana bir sürü,dinletmişti hepsini. O şarkıları her eve gittiğimde listeme ekleyip sadece onun dinlettiği şarkılardan bir playlist oluşturmuştum. Ona dair her şeyi özelleştirmiş,saklamıştım.
Daha önceden Melodi'nin bizden Dolunay'ı saklamasını düşünürken bir şey fark etmiştim. Dolunay her yerdeydi. Kendisi yoksa sarmaşıkları vardı ama her an herkesin ensesindeydi.
Elimdeki telefon titremiş,mesaj gelmişti.
"Gelebilirsin hayatım." Gönderdiği mesaja gülümserken elimi deponun kapısına koymuş ileriye doğru itmiştim. Neden burayı seçtiğini anlayamasam da çok sorgulamamış,hemen gelmiştim.
Üzerimde onunla tanıştığım gün giyindiğim,en sevdiğim kıyafetlerim varken, sevdiğim kadının yanına gidiyordum. "Buradayım." diye bağırdığında sesin içeriden geldiğini fark edip adımlarımı oraya doğru yönelttim.
İçeri girdiğimde yerde bir sürü sarmaşık olduğunu fark etmemle gözlerimi şaşkınlıkla büyüttüm. Üstünde bembeyaz,uzun bir elbise varken, yüzünde her zaman ki gibi sade ama güzel bir makyaj vardı. Ellerini arkada birleştirmiş,bir şey saklıyormuş gibi heyecanlıydı.
Odanın daha doğrusu deponun ortasında,sarmaşıklarla kaplı bir masa olduğunu görmem ile kaşlarım çatıldı. Sanırım normalde gül olması gereken yerler sarmaşıklarla kaplıydı. Dolunay'ın sarmaşıklarıyla..
"Hoş geldin sevgilim." Yüzümde kocaman bir gülümseme ile hemen ona sarıldığımda o da aynı şekilde karşılık vermişti. Elindeki her ne ise hala saklamaya devam ediyordu. "Çok güzel olmuşsun sarmaşık." kurduğum cümleye gülümsemesi ile elimden tutup masaya doğru ilerlemeye başladı.
Gelip sandalyemi geriye doğru çektiğinde gülerek oturdum. Kendisi de hemen karşıma otururken sağ tarafındaki ufak masanın üzerinden iki tane pizza kutusu çıkarttı. "Umarım menümüzü seversiniz Pars Bey."
"Sevdim bile Dolunay Hanım." önce benim pizza kutumu açıp,daha sonra da kendisininkini açtıktan sonra yemeye başladık. Bir yandan onun güzelliğini izliyor,bir yandan da pizzamı yiyordum.
"Neden burayı seçtin?" diye bir soru yönelttiğimde hafifçe öksürüp, boğazını temizledi. "İnsanlardan uzak,sessiz bir ortam. Depo olduğunu farkındayım ama tertemiz ve çok güzel hazırladım." Kurduğu cümleye gülümserken gerçekten de çok güzel hazırlandığını fark ettim.
"Üstündeki elbise çok güzel olmuş sarmaşık." Elleri elbisesinin etek kısmına doğru gittiğinde bunu istemsizce yaptığını fark ettim. "Gerçekten beğendin mi?" diye çocuksu bir sesle sorduğunda kafamı onaylarcasına salladım.
"Harry'i sevmem. Bütün ilgiyi kendi üzerine çekip, arkadaşlarının parlamasını engellediğini düşünürüm." dediğinde onunla konuşmak istediğim bir konu hakkında konuştuğu için şaşırmış,çatalımı tabağın kenarına bırakmıştım.
"Sana dinlettiğim şarkıların hepsi, seninle daha ilk tanıştığımızda kulağımdan hiç çıkarmadığım kulaklığımla dinlediğim şarkılar." kendisiyle ilgili bilgiler vermeye devam ederken ben elime bir defter alıp hepsini kalemle tek tek yazmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Teen Fiction"Onun yanına kim gidecek?" dediklerinde kaşlarımı çattım. "Kimin?" dediğimde eliyle işaret ettiği yerde bir kızın kulağında kulaklık ile orada oturduğunu gördüm. "Neden kimse konuşmak istemiyor?" dediğimde gülerek konuşmaya başlamasıyla ona baktım...