🎶 The Rose - StrangersMiyeon elindeki poşeti sallayarak Jungkook'un odasına çıkmadan önce ona kapıyı açan hizmetliye gülümsedi. Mutluydu. Merdivenleri koşarak çıktı ve odasının önüne geldiğinde kapıyı çalmadan içeri daldı. Jungkook'u hala yatağında uyurken gördüğünde önce gidip siyah perdeleri açtı ve zifiri karanlığın odayı terk etmesini sağladı. Daha sonra ise elindeki poşeti yere bırakıp koşarak yatağa atladı. Jungkook korkuyla sıçradığında Miyeon kahkahasına engel olamamıştı. Jungkook'un korku dolu sevimli ifadesi Miyeon'u fazlasıyla güldürmüştü.
"Ne işin var burada ?" diye söylendi henüz yeni uyanan Jungkook gözlerini ovuştururken. Miyeon usulu bir kız gibi davranarak yatağın ucuna oturdu ve yeni gözlerini Jungkook'un uyanmış sevimli yüzünde gezdirmişti.
"Fikir almak için geldim." dedi Miyeon gülümseyerek. Jungkook yatağında doğruldu ve kendine gelmeye çalışarak başını iki yana salladı.
"Bunun için buraya gelip beni uyandırmana gerek yoktu. Arasaydın..."
"Arasaydım açmazdın Kook. Ne yapayım ? Acil bir durumdu." Jungkook gözlerini devirdi. Doğru. Uyku ağır bastığından açamazdı. Yine de Miyeon'un çağrısını gördüğünde ona geri dönebilirdi.
"Acil olan şey nedir ?" diye sordu Jungkook sırtını yatak başlığına yaslarken. Miyeon yere bıraktığı poşeti aldı ve gürültülü bir hışırtı sesinin ardından paketin içindeki hırkayı çıkarıp Jungkook'un önüne getirdi. Jungkook gördüğü hırkaya hayranlıkla bakarken ne kadar komik gözüktüğünün farkında değildi. Miyeon güldü.
"Beğendin sanırım." Jungkook başını salladı.
"Bu Jordan'ın yeni sezon ceketlerinden değil mi ?" Miyeon başını salladı.
"Sence Woojin beğenir mi ?" Jungkook bir iki saniye düşündü. Daha önce Woojin'i hiç böyle bir ceket giyerken görmemişti.
"Bu konuda bir fikrim yok maalesef." Miyeon omuzlarını düşürdü.
"Bu birlikte geçireceğimiz ilk sevgililer günü. Ona, onun çok istediği ve çok beğeneceği bir hediye almak istiyordum." Jungkook başını salladı.
"O zaman şöyle söyleyeyim, daha önce hiç böyle bir şey giydiğini görmedim. Ama yine de sen aldığın için giyecektir." Miyeon başını iki yana salladı.
"Çok beğenmesini istiyorum. Bunu muhtemelen giyse bile beni kırmamak için giyer." Jungkook'un aklına aniden gelen şey ile komidinin üstünde duran telefonunu eline almış ve bir kaç yere basıp ekranı Miyeon'a tutmuştu.
"Bir kaç gün önce arkadaşlarıyla konuşurken duymuştum. Bu ayakkabıyı alacağını söyledi. Gerçekten çok beğendiği bir ayakkabıymış. Ama stokta kalmamış." Jungkook telefonu geri çekerken Miyeon'un omuzları düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Make Me a Sad Girl | Rosékook
Fanfiction"Ben Jeon Jungkook. Ve bu da küçük kızım Rosie." Dudaklarımdan küçük bir kıkırtı kaçmıştı. Jungkook gözlerini kısıp anlamak ister gibi yüzümü inceledi. Tuttuğu elimi geri çekip gülümsememi yüzümden silmeye çalıştım. "Ah, özür dilerim. Köpeğinle adaş...