deniz // seongjoong

#18

Hoongjoong ağaçta oturan Seonghwaya baktı. "Bayağıdır orda gibi duruyor." Yanına ilerledi.

"Hwa!" Seonghwa Hoongjoong'a döndü. "Ah Hoongjoong gelebildin!"
"Özür dilerim geciktim."

"Sorun değil." Elini tutup denize ilerleyecekken Hoongjoong sabit duruyordu. "Denize girmeyecek misin küçük?"
"Hwa nedense birden bire denize girme havam kaçtı." Başıyla onayladı ve ağaca oturdular.

Kimseler yoktu denizin sesi ve ikisinin varlığı birbirlerine huzur veriyordu.

Birbirlerine döndüler. Biraz sohbet ettikten sonra Seonghwa elini Hoongjoong'un yanağına koydu. "Hm?"

Seonghwa ne yaptığının farkında değildi ama uzanıp Hoongjoong'un dudaklarını öpmeye başladı.

Hoongjoong şok içindeydi ama şikayetçide değildi.

Birkaç dakika sonra çekilip birbirlerine baktılar. Ikiside gülümsedi.

Daha sonra ayağa kalkıp birbirlerine sarıldılar. Seonghwa başını Hoongjoong'un omzuna yerleştirdi. Hoongjoong onun belini sıvazlıyordu.

Çekilip birbirlerine baktılar. "Şimdi ne olacak?" Hoongjoong Seonghwa'nın ellerini tuttu. "Bir şeyin olması mı gerekiyor?" Bu cümle Hoongjoongu derinden etkilemişti.

"Demek istedigim biz."
"Biz?"
"Tanrım biz neyiz!?"
"Arkadaş?" Hoongjoong kaşlarını çattı. "A-arkadaş?"
"Hmm."
"H-hwa Seonghwa arkadaşlar bu tür şeyler mi yapar!?"
"Özür dilerim." Hoongjoong'un boğazına büyük bir yumru oturdu.

"N-neden?! Nerde hata y-yaptım! Neden n-neden sadece bir arkadaş o-olarak görüyorsun beni!?" Seonghwa cevap vermedi.

Hoongjoong Seonghwayı tutup salladı. "S-sende hissediyorsun! O-o zaman neden Hwa! Sende h-hissediyorsun biliyorum!"

"Lanet o-olası bana cevap ver!" Göz yaşlarını serbest bıraktı. "Sende h-hissediyorsun!"
"Üzgünüm Hoongjoong. Emin değilim. Bir gün bu hislerim duracak." Hoongjoong dahada ağlamaya başladı.

Geri çekildi. "S-sen benim için b-bir arkadaş bile değilsin artık Seonghwa!" Göz yaşlarını silip ordan uzaklaştı.

Seonghwa'da ağlamaya başladı. Çünkü oda ne hissettiğini bilmiyordu. En önemliside en yakın arkadaşı onu terk etmişti.