Megumi, aylar sonra geri döndüğü yurdunun kapısını açarken, sakinliğini korumaya çalışıyordu. Sonuç olarak, Itadori annesinin yanına geri dönmeyi seçmiş, Megumi eskiden kaldığı yurda tekrar gelmek zorunda kalmıştı.
Onu sinirlendiren şey buraya geri dönmesi değildi, uzaktan yakından alakası bile yoktu, Itadori'nin annesi de değildi. Onu sinirlendiren Itadori'ydi.
Megumi, Itadori için küçük büyük ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı, bunu ona da söylemişti, ama Itadori neden onun dediklerini duymazdan gelip annesine kulak asmıştı? O kadın annesi olabilirdi ama Itadori, neler yaptığını kendi ağzıyla anlatmıştı, ama yine de annesiyle gitmişti. Megumi'nin sinirlendiği nokta buydu.
Odasının kapısını tekrar açarken sıkıntılı bir nefes verdi. Ne beklemişti ki? Oraya yaşlıların hayatının son bir ayında, 2 aylığına tutulmuş hastabakıcılar gibi geri döneceğini bilerek gitmişti, ama şimdi onu sinirlendiren, bunu kendinden bile saklayamaya çalışsa da onu düşünceleriyle yalnız kaldığı uçsuz zamanlarında aniden üzülmesine veya yalnız hissetmesine sebep olan duyguyu anlamlandıramıyordu, Itadori'yi önemsemiş miydi, ona değer mi vermişti?
Bu sorunun cevabını görmezden geldi, artık yapabileceği bir şey yoktu. Itadori annesiniyle gitmeyi seçmişti, olması gereken de buydu, bir kaç aylığına yanına gelen Megumi'yi annesine tercih edecek değildi ya?
Yine de Itadori hakkında endişeleniyordu, aklında hala Itadori'nin annesini bu kadar kızdıracak ne yaptığını bilmemesinin merakı vardı ve biliyordu ki, annesinin yaptığı hiç bir şey Itadori'yi iyiye çekemezdi, o kadın her şeyi eline yüzüne bulaştıracaktı.
Odanın kapısı çalını içeri Toge Inumaki girdiği sırada Megumi oturmuş, Itadori'yi arayıp aramamak arasında gidip geliyor ve Itadori'nin numarasına bakıyordu.
Inumaki, bir süre kendinden alt sınıf arkadaşının düşünceli ve yorgun bakışlarıyla telefona odaklandığı yüzüne baktı, bir şey olduğunu biliyordu ama ne olduğunu kestiremiyordu. "Hoş geldin, kafeteryada seni bekliyoruz."
Megumi, daldığı telefondan bakışlarını kaçırdı ve kilitleyip cebine koydu. Tamam anlamında bir şeyler mırıldanıp yerinden kalktı.
---------------------------------------
Itadori'nin artık var olduğunu iddia edebileceği bir şeyi kalmamıştı. Ruhu rüzgarın çelimsiz bir ağacı hiddetle sağa sola sürüklemesi gibi savrulurken ve düşünceleri hırsla köpürmüş ve gittikçe büyüyen dalgaların yonttuğu kıyı taşları gibi aşınırken, artık içinde birliğini hissettiği bir şeyin olmadığını fark etti. Sukuna onu sıktıkça sıkıyor, düğüm halinde birbirine girmiş düşünceleri gece onu sarmalayıp uyutmuyordu.
Yattığı yerden kalkıp boy aynasının önüne gitti, buraya geldiğinden beri yeme bozuklukları artmış ve kilo vermişti, göz altları gece uyumadığını belirtircesine koyulaşmış, gözlerindeki umut parıltısı gittikçe sönmüştü. Derin ve titrek bir nefes aldı, "Tanrım, en azından aklımı kaybetmeme izin verme."
O sırada odanın kapısı açıldı ve Itadori'nin annesi içeri girdi. Odadaki dağınıklık karşısında burnunu kırıştırdı ama buna ses etmedi.
"Oğlum, nasılsın? İyisin değil mi?"
Itadori alayla karışık cevap verdi, "Harikayım."
Itadori'nin annesi gizli bir bıkkınlıkla nefes verdi. "Bunların hepsini senin iyiliğin için yapıyorum, biliyorsun değil mi?"
Itadori bir cevap vermeden gözlerini kaçırdı.
"Geçmişte ufak tefek bazı hatalar yapmış olabilirim, ama bunları telafi edeceğim ve bir daha böyle şeylere mahal vermeyeceğim, tamam mı?"
Itadori annesinin omzuna koyduğu elini çekti ve yatağına gidip annesine sırtını dönerek terkrar yattı.
İstediği tek şey biraz da olsa yalnız kalmaktı, kafasındaki seslerin, annesinin, Sukuna'nın onu birazda olsa yalnız bırakmasıydı, ama artık böyle bir şeyin olamayacağını kabullenmişti.
-
evet itadori'nin annesinin bir ismi yok
çünkü orspuluğun ismi olmaz
şaka
özür dilerim itadori'nin annesi eminim çok iyi ve harika bi insandınız allah rahmet eylesin tanrı sizi kutsasın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the last night, itafushi
FanfictionAma gözleriyle görmekte ısrar eden kişi nasıl görebilir ki varlığın yansıttığından fazlasını? DKB: Çoklu kişilik bozukluğu olarak da bilinir. Bir kişide birden fazla kişiliğin olmasıdır. Normalde tekil ve bütüncül olan zihin, bölünerek çoğul ve par...