Vanity and Beauty ° HyunLix [✓]

Tanıtım; Gösteriş

Bu fic tamamen Ariana Grande - 7 Rings şarkısından esinlenerek yazılmıştır. Şarkının sözlerini ficin her bölümünde görebilirsiniz.

İlk HyunLix ficim. Elimden geldiğince duyguları vermeye çalışacağım.

İyi okumalar.
⭐

Kumarhanede oturan bedenimi dikleştirerek etrafa kısa bir bakış attım. Önümüzdeki  yeni doldurulduğu belli olan içkilerden çıkan baloncuklar onları içmemizi bekliyordu ve bardaktakiler bitince hemen yanındaki yarısı dolu şişeler onu tamamen bitirmemiz için sabırsızlanıyordu.

İçkiden uyuşmuş bedenim ve baygın gözlerle biraz daha ileri baktım. Hemen gösterişli tahtadan yapıldığı ama sağlam olduğu belli olan kapının önünde başını belaya sokmak için fazla istekli görünen alkolden kafayı sıyırmış dövmeli kızlar vardı. Alkollü olduklarını duruşları dan bile anlıyordum. Çünkü fazla sarsak adımlarla korumanın üstüne yürüyorlardı.

Yanımdaki zengin olduğu belli olan kadına baktım.
Takma kirpikleri, ellerindeki ve boynundaki parıltılı elmas mücevherleri vardı. Hemen kumarhanenin içinde bulunan ATM makinelerinden daha fazla kumar oynamak için para çeken insanlar vardı. Ben ise kendime en sevdiğim şeyleri cebimdeki nakit para ile alıyordum.

Ellerimi sarı uzun saçlarımdan geçirerek bıkkınca derin bir nefes ve turuncu renkteki içkimden büyük bir yudum aldım.

Aslında kötü şeyler yaşamıştım, üzgün olmalıydım ama  alkolle dolan beynim ve uyuşan bedenimle sadece etrafa boş boş sırıtmaktan başka bir şey yapamıyordum. Bir zalime dönüşeceğimi kim düşünürdü ki?

Yanımdaki kahverengi, uzun saçlı kadın içkisiden bir yudum daha alarak kartlarını önüne koyarak sırıttığında koyduğu kartlara bakıp alayla güldüm. Ondan daha yüksek kartlarım olduğunu anladığında yüzündeki gülümseme yavaşça solarken elimdeki kartları masaya koydum ve poker fişlerini önüme çekerken sırıtarak konuştum.

"Bir dahakine masaya daha büyük paralar yatırmalısınız." diyerek çok sarhoş olduğumu düşünüp yorgun gözlerimi sakince bir iki kez kapatıp açtıktan sonra masanın diğer tarafındaki çalışan sordu.

"Oynamaya devam mı?" dediğinde masadaki diğer üç kişi onaylarken ben söylendim.

"Benden bu kadar. Paralarınızı alıp eve gideceğim. Başka zaman tekrar gelirim." diyerek poker fişlerini paraya çevirmek için ayağa kalktım. Tek bir gece de yine babama bir sürü para kazandırmıştım.

Yarın kesinlikle bir sonraki akşama kadar uyanmayacaktım ve tabii ki de bu kumarhanede bir daha gelmeyecektim. Çünkü diğer gelişimde ben kaybedene kadar beni oynamaya zorlarlardı, buna emindim.

Poker fişlerini fazla lüks olan kumarhanenin içinde gerçek paraya dönüştürüp paraların bir kısmını pahalı, süslü cüzdanıma diğer büyük bir kısmını da  ceplerime paylaştırarak sığdırmıştım.

Kumarhaneden çıkıp beyaz renkteki son model arabama doğru ilerlerken gecenin soğuğu yüzüme gelince vücudum saniyede titremiş ve lacivert takım elbisemin ceketini iliklerken kafamda bir ağırlık hissetmiştim. Bu bir darbe değildi ama tetik çekilme sesi duyduğumda yutkunmuştum. Bunun bir silah olduğunu anlamak için yüksek IQ gerekmiyordu.

Uğuldayan kulaklarımda kalın bir erkek sesi duydum.

"Ellerini havaya kaldır ve bileklerini birleştir." dediğinde yavaşça ellerimi havaya kaldırıp dediğini yaptım.