"i'm sorry"

1.5K 183 147
                                    

"Siktir!" diye inledi çocuk göğsündeki kızarıklığa kremi sürerken. Dün akşam pek iyi geçmemişti ve sırtının yine kreme ihtiyacı vardı ama dövüldüğünü söylemek çok gücüne gidiyordu.

Geç kalacağını bilmesine rağmen aynanın karşısında oturmaya devam etti. Yaralarını inceliyordu bazen böyle oturup. Psikolojisine
hiçbir şekilde iyi gelmiyor olsa da ne durumda olduğunu bilmek zorumdaydı.

Karnındaki bazı izler eskisine göre daha az görünüyordu ama bazılarının hiçbir zaman geçmeyeceği belliydi. Göğsünde ve sırtında yeni kızarıklıklar vardı. Bacaklarında da geçmeye yüz tutmuş kızarıklıklar vardı. Sesli bir nefes alıp ayağa kalktı. Biraz daha bakmaya devam ederse kendini tutamayıp ağlayacağını biliyordu.

Aynanın karşısında ağlamamasına rağmen üstünü giyinirken tutamamıştı kendini. Osamu gelmeye başladığından beri düşünecek vakti azalmıştı yani hâliyle üzülecek vakti de azalmıştı ama yalnız kaldığı zamanlarda yaşamaktan nefret etmeye devam ediyordu. Geceleri hâyli zorlu geçiyordu. Bazen de sabahları böyle oluyordu işte. Her ne kadar hayatında güzel bir şeyler oluyor olsa da yine de ölme isteğinden kurtulamıyordu.

.

"Suna, iyi misin sen bugün?" Kendine yöneltilen soruyla dalgın bakışlarını sevgilisine çevirdi. Sabahtan beri böyleydi ama sormak için okuldan çıkmalarını beklemişti Osamu. Bir şey olmuşsa okulda rahatça anlatamayacağını biliyordu çünkü.

"İyiyim."

"Yine yaptı değil mi?" Suna başını salladı. Şaşılacak bir şey değildi, sormasına gerek bile yoktu hatta.

"Gerçekten o adamı gebertmek istiyorum."

"Ben de."

"Neden şikayet etmiyoruz?" Suna bayık bayık baktı ona. Bunu düşünmediğini mi sanıyordu?

"Sonra ne olacak? Kimsem yok Osamu. Beni ne yapacaklar sanıyorsun?"

"Haklısın, üzgünüm." diye suçluluk duyarak konuştu çocuk.

"Üzül diye demediğimi biliyorsun. Sadece benim de düşünmüş olduğunu belirtmek için söyledim."

"Keşke ciddi anlamda bir şey yapabilsem.."

"Zaten yapıyorsun. Şunu demeyi bırakır mısın? Bana iyi geliyorsun, daha ne isteyeyim ki?" Sevgilisinin yeterli olmayan bu şeyle bile yetinmesi onu üzüyordu doğrusu. Gerçekten şu ana kadar hiçbir iyilik kırıntısı bile görmediğini fark ettiriyordu..

Eve geldiklerinde sabahtan beri sırtı acıdığı için kremi hemen sürmesini rica etmişti Osamu'dan. Osamu zaten geldiği gibi sürmeyi planlıyordu, canının acıdığını anlamıştı çünkü.

"Bir daha böyle çok acırsa kremi okula getir istersen. Tuvalette sürerim." Bunu şu ana kadar düşünememiş olması kendini bir aptal gibi hissettirmişti ama düşünmüş olsaydı da bu duruma gelemeyebilirlerdi belki.

"Tamam."

Osamu yine elinden geldiğince yavaş olmaya çalışarak çocuğun sırtındaki yeni yaralara sürüyordu kremi. O arkasını dönmeden önce göğsündekileri de görmüş, tekrar tekrar lanet etmişti o adama.

Dudaklarını yumuşakça omzuna bastırdı bir anda. Hissettiği şeyle içi titremişti Suna'nın. "Osamu.." diye mırıldandığında çocuk tekrardan bastırmıştı dudaklarını.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu Suna. Tabii ki rahatsız olduğundan değildi ama kendisi bile izlere dokunurken huylanmasına rağmen o nasıl öpebiliyordu ki?

"Acısı geçer belki biraz da olsa.." diye mırıldanarak diğer omzundan öptüğünde ağlayacak gibi bir ifadeyle gülümsedi çocuk. Ağlamasına ramak kalmıştı zaten.

"Seni çok seviyorum." Titrek sesiyle söylediği şeylerden sonra bir yaş aktı gözlerinden. Osamu boynuna bastırdı bu sefer dudaklarını ve orada durdu. Kollarını da beline sarınca Suna da ellerini tutmuştu çocuğun. Osamu bedenini sırtına yaslayınca canı biraz yansa da iki saniye sonra geçtiği için dert etmemişti. Acımaya devam etse bile ses çıkarmazdı. Ondan gelecek her şeye ihtiyacı vardı çünkü..

Osamu "üzgünüm" diye fısıldadığında şaşırmıştı Suna. Şu an tam olarak neye üzgün olabilirdi ki?

"Daha önce fark edemediğim için üzgünüm. Bunları yaşamak zorunda kaldığın için üzgünüm." Omzunda hissettiği ıslaklıkla vücudunun donduğunu hissetti. Osamu ilk kez yanında ağlıyordu ve onun içindi ağlaması..

"Osamu, üzgün olması gereken sen değilsin." Çocuğun elini daha sıkı tuttu ve dudağına götürerek minik bir öpücük bıraktı. "Sana minnettarım, bunu asla unutma." Osamu daha da sıkı sarıldı çocuğa. Onu iyileştirebilmek en büyük dileğiydi.

Abi umarım istediğim gibi duydu geçirebiliyorumdur yapamıyosam ağzıma

Bu arada, kitaplarımda beğenmediğiniz şeyler var mı? Yazım tarzım, konuyu anlatış şeklim vs.

bruises || SunaOsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin