"how can i say this?"

1.9K 213 86
                                    

"Sürekli onun fotoğrafına bakman midemi bulandırıyor."

"Sana ne lan?!"

"Gidip açılsana böyle mal mal duracağına."

"Aptal mısın? Ne sanıyosun bu işleri? Cidden karşılık bulabileceğimi falan mı sanıyorsun?"

"Neden olmasın?"

"Neden olsun çünkü."

"Samu, yakışıklı çocuksun. Eh ikizimsin tabii." Çocuğun cümlesinin ardından alay edercesine gözlerini kıstı Osamu.

"Olay görünüşünle bitmiyor. Cidden hayatında hiç kimseden hoşlanmadın mı sen? Bu olunca sadece görünüş yüzünden olduğunu mu sanıyorsun?"

"Birinden hoşlanacak kadar enayi olmadığım için pek bilmiyorum canım."

"Dalga geçme sıçacağım ağzına bak!" Atsumu gülüp omuz silkti. "Sen bilirsin. En azından şansını denerdin yani."

"Kalsın, gerek yok."

Söylemeyi kendisi de düşünmüştü tabii ama Suna'nın ona ilgisi olabileceğine dair hiçbir şey görmediği için vazgeçmişti. Boşu boşuna aralarını garipleştirmek istemiyordu.

Ama söyleme isteği tam olarak geçmiş de değildi. Hayal kurmaktan alıkoyamıyordu kendini ve hayal kurduktan sonra söyleme isteği daha da artıyordu. Şansını denemek istiyordu, belki olurdu ha?

"Tsumu."

"Hı?"

"Böyle bir şey nasıl söylenir?" Atsumu gözlerini elindeki mangadan ayırıp kardeşine çevirdi ve hafifçe gülümsedi. Kendisi de bilmiyordu, ama elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışacaktı.

"Yani, pek bilmiyorum ama izlediğimiz filmlere göre falan düşün. Kendine uygun bir şey bulman lazım."

"Gidip direkt söylesem olmaz mı?"

"Olur da, yapabilir misin?"

"Niye yapamayayım lan?!"

"Utanırsın diye dedim, bağırma hemen mal."

"Her türlü utanacağım."

"O da doğru. O zaman...mesaj at?"

"Öyle olur mu ki?"

"Neden olmasın?"

"Mesajla söylenecek kadar gereksiz bir şey değil çünkü benim açımdan. Tabii, onun için öyle olacak büyük ihtimalle ama."

"O zaman direkt yüzüne söyle."

"Tamam."

"Ne zaman söyleyeceksin?"

"Bilmiyorum."

bruises || SunaOsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin