"u like a boy?"

1.4K 166 492
                                    

Aslında akşam atacaktım ama dayanamadım yine puhahsjajsjqjd

Anahtar sesiyle gözlerini açtığında önce ona sarılan Osamu'ya, sonra kapıdan giren adama bakmıştı. Daha yeni uyanmasına rağmen her şeyin bilincindeydi ve yaptığı salaklık yüzünden kendine sövmeye başlamıştı bile.

Adam çantasını yere bıraktığında korkulu gözlerini ondan ayırıp sevgilisini dürttü. Onu evden acilen göndermesi gerekiyordu yoksa hiç iyi şeyler olmayacaktı.

"Suna, uyuyorum bebeğim." diye mırıldanan çocuğa içinden 'şimdi değil Osamu, uyan lütfen' demişti ama bunu dışından söyleyecek kadar nefes alamıyordu doğrusu.

"NE OLUYOR LAN BURADA?!" Adamın bir anda haykırmasıyla Osamu da uyanmış, gözlerini sesin kaynağına çevirmişti.Adamı gördüğü an bedenine yayılan siniri hissetti. Uykusu anında geçmiş, yerini öfke kaplamıştı.

"Sonunda karşılaştık." diye mırıldanırken yüzüne alaycı bir gülümseme kondurmuştu çocuk. Ne yapmaya çalıştığı belliydi ve bu Suna'yı aşırı derecede germişti. Kesinlikle çıkarması gerekti onu.

"Osamu hayır, olmaz şu an lütfen evine git." Suna'nın yalvarmasını duymamıştı bile. Kulakları uğulduyordu sanki. Bunun sinirden olduğunu varsaydı.

"Ne diyorsun lan?!" diye soran adama yumruğunu geçirmek için hazırlanmıştı ki Suna'nın arkasından gelip onu engellemesiyle durmak zorunda kaldı.

"Osamu lütfen, gitmen gerek."

"Hayır, sakın durdurmaya çalışma beni!" Öfkeden gözü dönmüştü sanki. Kolunu çocuğun elinden kurtarıp adama tekrardan baktı ve "seni geberteceğim!" diye tısladı dişlerinin arasından.

"Senin gibi bir velet mi?" Ona alayla yaklaşması daha da öfkelenmesini sağladığı için fazlasıyla sert bir yumruk indirmişti adamın yüzüne. Suna'nın dediği gibi, fazla yapılı bir adamdı ve darbeyi yüzüne almış olmasına rağmen pek etkilenmişe benzemiyordu ama yine de Osamu onu acıdan kıvrandırabileceği konusunda çok emindi kendinden.

Adam Osamu'nun kazağının yakasından tutup havaya kaldırmıştı onu. Yapılı olmasının yanı sıra çevikti de. Çocuk için dezavantaj olmuştu bu.

"Bırak lan beni orospu çocuğu!" Adamın bacağına tekme atmasına rağmen hâlâ havadaydı ama canını yakmış olduğunu görebilmişti.

"Sen buradan siktirip gidiyorsun şimdi. Başıma bela alamam." diyerek kapıya ilerledi. Bir saniye sakin, bir saniye sinirli davranıyordu. 'Hasta!' diye geçirdi içinden Osamu.

"Hiçbir yere gitmiyorum!" Adamın elinden kurtulup ayaklarını sertçe yere bastı. Yumruğunu iyice sıkıp sağlam bir şekilde karnına vurduğunda adam hafifçe eğilip karnını tutmuştu. O sırada Osamu adamın omuzlarına ellerini koymuş, dizini burnuna geçirecekken bacağının tutulmasıyla yapamamıştı bunu.

Bu kadar güçlü olduğunu tahmin etmemişti doğrusu. Hem ondan uzun, hem iri, hem de güçlüydü ve bu durumda onu dövebilmesi imkansızdı. Ama yine de bırakacak değildi tabii.

Adamın koluna vurdu dirseğiyle. Bacağını kurtarması gerektiği için yapmıştı bunu ve işe yaradığı için sevinmişti ama adam buna fazlasıyla sinirlenmiş, Osamu'yu boğazından tutup tekrardan havaya kaldırmıştı. Parmakları sıkılaştıkça çocuğun nefes alması zorlaşıyordu.

"Yapma! Bırak artık!" Oğlunun dediklerini umursamamış, daha da sıkılaştırmıştı parmaklarını. "ONU ÖLDÜRECEKSİN! BIRAKSANA!"

Suna uzun süredir asla cesaret edemediği şekilde adama kendi isteğiyle dokunmuş, kolunu sarmıştı parmaklarıyla. "Bırak onu!" Osamu'nun şaşkın bakışları sevgilisine dönmüştü. Bir saniyeliğine göz göze geldiler. İkisinin de korktuğu belliydi ve birbirlerinin de aynı şeyi hissettiğini görmek daha da umutsuz hâle gelmelerini sağlamıştı.

bruises || SunaOsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin