Suna bugün antrenmana gelmemişti, onun için çok endişeliydi Osamu. Kendisi yüzünden gelmediğini düşünse de başka bir şey olup olmadığını da merak ediyordu. Üstünü giyindikten hemen sonra telefonunu alıp Suna'ya mesaj attı yine.
Antrenmana gelmedin
Okula gelip gelmediğini de bilmiyorum, hiç görmedim seni
Okuldaydım
Antrenmana kalmak istemedim
Benim yüzümden mi?
Bir yanıt gelmeyince sıkıntılı bir nefes verdi. Evet, onun yüzünden gelmemişti. Büyük ihtimalle birinin vücudunu görmüş olması onu fazla kötü hissettiriyordu şu an.
Yarın yüz yüze konuşabilir miyiz?
Hayır
Lütfen
İstemiyorum Osamu
Ayrıca bana acımana da ihtiyacım yok haberin olsun.
Sana acıdığımı da nereden çıkardın?
Bir dakika
Öyle mi davranıyorum?
Eğer öyle davrandıysam özür dilerim
Sana acıdığım falan yok
İyi
Ama bu konuşmak ve öğrenmek istediğim gerçeğini değiştirmiyor
Hiçbir şey anlatmayacağım
Anlatmaya değer bir şey yok
Dalga mı geçiyorsun
Her yerin mosmor Suna!
Bunun nesi anlatmaya değer değil?
Yüzüme vurmana gerek yoktu.
Öyle bir şey yapmaya çalışmadığımı biliyorsun
Ama bunları göz ardı edemezsin
Ediyorum çünkü zorundayım
Sen de öyle yapacaksın
Hayır
Yarın konuşacağız
Suna cevap vermediğinde sinirle soludu. Gerçekten bunları nasıl göz ardı edebileceğini düşünüyordu ki?
"Samu, giyin artık." diye kardeşini dürttü Atsumu. "Ve telefonunu ver de mesajlara bakayım." Çocuk telefonu ona uzatıp giyinmeye başladı. Yarını sabırla beklemeliydi, çünkü kesinlikle konuşacaktı Suna'yla.