*10*

1.2K 107 112
                                    

Uzun bölüm geldi :)

~~

Sabah kalktığım zaman ilk işim Doğan'a yazmak oldu. Sonuçta beni unutmaması lazım değil mi?

Dina: Günaydın. (09.38)

Dina: Dünden daha iyiyim bu arada...

Doğan: Günaydın :)

Doğan: İyi olmana sevindim, dün biraz tuhafdın.

Daha sonra ona cevap vermeden günlük sabah olan işlerimi hallettim, kahvaltımı yaptım ve içeri geçip yazmaya başladım.

Dina: Dün ki yaptıklarım için üzgünüm.

Doğan: Üzgün olma. Benim için sorun olmadı.

Bir de olsaydı?

Doğan: Neden saçların her zaman kısa?

Dina: Uzun olunca bakım veya başka şeyler zor oluyor.

Doğan: Ya da sinirlenince kesmemek için mi?

Dina: Onu zayıf kızlar yapar.

Doğan: Sen zayıf değil misin?

Dina: O kadar zayıf olmadım daha...

Doğan: Olma zaten.

Doğan: Sana bir şey almak istiyorum.

Doğan: Doğum günün ne zaman?

Gerçekten unuttun mu?

Balo günündeydi?

Balo günü gittin.

Oysaki seninle kutlamıştık.

Dina: :)

Dina: 12 Kasım...

Doğan: Geçen hafta mıydı?

Dina: Evet.

Dina: Sana yazdığım gündü.

Doğan: O zaman sana bir şey alabilirim.

Doğan: Gelip verebilir miyim?

Dina: Saat 10.30 Doğan.

Doğan: Bizim için zaman önemli mi?

Dina: Biz diye bir şey var mı?

Doğan: Olmalı.

Olmayacak

Üzülüyorum sana...

Doğan: Tamam öğlene doğru geleceğim.

Dina: Gel..

Doğan: Bana yemek yapar mısın?

Doğan: Dün acıktığım zaman kapıyı dahil açmadın..

Doğan: Aç kaldım..:)

Doğan'a ne yazacağımı düşünürken telefonumun çaldığını, Doktor Fırat'ın aradığını gördüm. Annemin doktoruydu. Telaşlanmıştım ve hemen telefonu açtım. 

"Efendim?"

"Dinacım buraya gelmen lazım annen-"

"Hemen geliyorum." 

Doğan: Dina orada mısın? 

Doğan: Dina? 

Dina: Önemli bir işim çıktı. Görüşürüz.

İncir Ağacım-𝐲𝐚𝐫𝛊 𝐭𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin