*11*

1K 105 31
                                    

Eve geldiğim gibi boynumda ki kolyeyi hızla çıkarıp odamdaki masaya bıraktım.

Birde marifetmiş gibi incirli kolye almış?

Hediyelere bayılırım ama bu tarzda şeylere değil...

Çok yorgun olduğum için üstüme pijamalarımı giyip içeri geçtim ve bir koltuğa uzanıp uyumaya başladım ve kendimi rüyada buldum.
.
Uçağa doğru ilerliyordum ve arkamı döndüğümde bana kimsenin el sallamadığını fark ettim.

Önüme döneceğim sırada Doğan'ın koştuğunu gördüm. Beni görmemesi için bavulumu bırakıp hızla uçağa koşmaya başladım.

Koştukça uçak uzaklaşıyordu... Doğan yaklaşıyordu.

"YAKLAŞMA BANA!" diye bağırdığım da Doğan beni duymuyordu ve koşmaya devam ediyordu.

"Bebeğim nereye gidiyorsun? Gitme yanıma gelsene?"

"Beni bıraktın Doğan."

"Hayallerim ile birlikte bıraktın, 4 yıl önce."

"Umutlarım ile bıraktın sen beni!"

"Senin için bıraktım."

"YALANCI!"

"Yalan değil bebeğim. Eğer bırakmasaydım sen beni bırakırdın."

Bırakır mıydım gerçekten?

Hayır...

"Yalan."

"Değil. Eğer bırakmasaydım sen benden sıkılırdın. İstemezdin beni."

"Nefret etmeye bile başlard-"
.
Nefes nefese uyanıp hemen banyoya gidip elimi ve yüzümü buz gibi su ile yıkadım.

Böyle bir rüya neden gördüğüm hakkında düşünmeye fırsat bulamadan telefonumun çaldığını duydum. Derin nefesler alarak salona gidip arayan kişiye baktığım zaman Doğan'ın aradığını gördüm.

"Efen-"

"YÜREĞİMDEN YARALI BİZİM HİKAYEMİZ!"

"Anlamadım."

Ne oluyordu?

"NEYİNİ ANLAMADIN KIZIM? SALAK MISIN?"

"Bağırmasana Doğan."

Arkadan başka bir erkeğin sesi geliyordu. Bu sesin Yağız'a ait olduğunu düşündüm.

"KIZIM VARYAA SEN BENİ SÜRÜKLEYECEKSİN ARKANDAN."

"EN AZINDAN ARKANDAYIM." dedi ve kahkaha patlattı. Ben ise bu iğrenç cümleye kaşlarımı çatıyordum.

"Doğan alkollü müsün?"

"NE ALKOLLÜSÜ KIZIM! SARHOŞUM LAN BEN!"

"SEVSENE BENİİİ!"

"SENİN SEVMELERİNE KALMADIM"

"TUTMA BELİMDEN."

"Lütfen sus Doğan"

Telefonu yüzüne kapatıp derin bir nefes aldım. Şarkıyı bile yanlış söylemesi komik göstermişti kendini.

Sarhoş olmasını gerektirecek bir şey yoktu? Ya da sarhoş olmasını gerektirecek şey benimle alakalı değildi.

Aptal diyerek içimden geçirdim ve tekrar su içip uykuya daldım.
...
Sabah olduğunda uyandığım zaman saatin 11 olduğunu gördüm ve biraz geç uyandığım için sevindim. Dolabı açıp kahvaltılık bir şeyler baktığım zaman dolapta peynir zeytin ve bir kaç şey dışında hiçbir şeyin olmadığını fark ettim.

Hemen üstüme günlük kıyafetlerimi giyip bankaya doğru yürümeye başladım. Bana gelen paranın birini çekip hızla markete doğru yürümeye başladım. Geç uyanmama rağmen uykum geliyordu hâlâ.

Ağzıma dolanan şarkıyı söylerken dün akşam aklıma geldi. Doğan... Gerçekten çok salaktı.

Markete geldiğimde ihtiyacım olan şeyleri alıp kasaya ilerlediğim de kasiyerin adımı seslendiğini duyup başımı ona kaldırdım.

"Dina?"

"Benim?"

"Yağız ben, Doğan'ın arka-"

"Acelem var."

Şaşkın bir surat ifadesi ile bana baktı ve ürünleri geçirmeye devam etti.

"Aslında bende müzisyenlik yapıyorum ama müzisyenlikte pek para yok, o yüzden burada çalışıyorum. Doğan güzel para kazansada ben-"

"Yağızcım lütfen, gerçekten acelem var."

"Oh Üzgünüm."

Ürünleri geçirdiktebn sonra 107 Tl'yi ödeyip marketten çıktım.

Evime gelip mutfağa geçtim ve kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Patates kızartması ve yanına sosis yapıcaktım.

Sosisleri doğramaya başladığım zaman kapının çaldığını duydum ve elimi yıkayıp kapıyı açtım ve karşımda Doğan'ı gördüm.

Şaşırmış bir surat ifadesi ile konuşmaya başladım.

"Ne oldu?"

"Bana bir yemek sözü vardı sanki Dina isimli birinin? Bende geldim."

"Keşke seni çağırmamı bekleseydin."

"Ooo patates çok severim."

İçeri geçecekken gözü boynuma takıldı.

"Kolyeyi çıkardın mı?"

"Evet... Uyurken rahatsız oldum. Boynum kızardı."

"Anladım."

"Sen içeri geçebilirsin. Seni çağırırım." dedim gülümseyen bir ifade ile.

Sosisleri keserken içine zehir atıp Doğan'dan kurtulmayı düşünmüyor değildim.

İncir Ağacım-𝐲𝐚𝐫𝛊 𝐭𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin