*13*

995 97 74
                                    

"Evet, yılbaşında geleceğim."

"Yılbaşına zaten az kaldı Dinacım."

"Evet Meriç Bey."

"O zaman artık kapatalım bir toplantım var. Görüşürüz."

"Görüşürüz Meriç bey."

Telefonu kapattıktan sonra yüzümde bir gülümseme belirdi. En yakın zamanda yılbaşı olsun istiyordum.

Yılbaşı olsun ve intikam alınsın.

Yılbaşı olsun ve yeni hayatıma başlayayım

1 ay...

1 ay sonra yeni hayatım başlayacak...

Bencil değilim. Annem burada daha iyi olacak...

Bazen sadece kendini düşünmeliymişsin...
...
Camın önünde sütümü yudumlarken kitap okuyordum. Kahve çok uykumu getiriyordu bu yüzden genel olarak süt içerdim.

Kitap arkadaşları tarafından ihanete uğramış bir kızım aylar sonra okula tekrar dönmesini anlatıyordu.

Genç kurgu kitaplar en sevdiğim türde kitaplardı.

Kapımın çaldığını duyduğum zaman Doğan'ın geldiğini düşündüm. Kapıyı açtım ve Doğan'ın en sinirli hâlini gördüm.

Onun bu hâlini anlamamıştım ve sordum.

"Ne ol-"

"Dina'm özür dilerim."

"Yemin ederim özür dilerim."

"Ya sen ölümsüzlüğü bulmuşsun zihnimde kızım."

"Çok iğrenç biriyim değil mi?"

"Ya ben sevildiğimden emin olduğum kişinin sevgisini öyle bir kırdım ki."

"Bunu her gün tekrar edeceğim."

"Bir daha senin kalbini kırmamak için."

"Çok düşündüm."

"Öyle çok düşündüm ki..."

"Kafayı yedim."

"Ya seni siklemiyormuşum gibi davrandığıma bakma."

"Eskiden olsa siklemezdim ama..."

"Saçının teline zarar gelse..."

"Cildindeki bir yerine zarar gelse."

"Dünyayı yakarım."

"Sana dokunan kişiyi boğarım. Derisini bile yüzebilirim."

"Özür dilerim seni düşünemediğim için..."

"Ya ben çıldırıyorum ya seni uyumadan önce düşünürken."

"Hatta bırak uyumadan önceyi, gün içinde her an seni düşünüyorum ve bu yüzden deliriyorum."

"Senin yanında olmak, seninle vakit geçirmek gibi şeyler yapmak istiyorum."

"Öyle naifsin ki. Öyle hoşsun ki."

"Sevilecek gibisin."

"Birbirimize muhtaç gibiyiz."

"Bana muhtaç değilsen bile, o kadar sana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum ki..."

"Cesaretim yok sadece. Sana bunları söyleyecek."

"Ama gördün mü? Şuan senin karşındayım."

Planım işe yaradı mı?..

Konuşmaktan yorulmuş gibi nefes alıp verirken ben şaşkınlığımı koruyamadığımı ve bunu yüzüme yansıttığımı fark ettim.

Yavaş yavaş yere çömelirken bende onunla birlikte çömeldim ve başını tutup göğsüme koydum. İltifatları gerçekten hoşuma gitmişti aslında...

"Dina... Beni göğsünde uyut... İnan ki çok yorudum."

"Bana tekrar güvenebilir misin bilm-"

Vicdan azabı çekmiyordum. Yalan söyleyecektim... Sana ömrüm hayatım boyunca bir daha asla güvenemem Doğan. Üzgünüm...

"Tabiki güvenirim. Bu nasıl soru?" Dedim gülümseyerek. Sana yalandan da olsa güvendiğimi söylediğim için kendimden nefret ediyordum...

"Dina... Ben seni bu sefer gerçekten çok seviyorum... Benimle birlikte olur musun?"

"E-evet."

Başını kaldırıp dudaklarını dudaklarıma yaklaştırırken hızlı davranıp dudaklarımı yanaklarına bastırdım.

Ondan iğreniyordum...

Nefret ediyordum...

Ardından Doğan evine giderken bende onu öptüğüm dudaklarımı yıkıyordum...

İncir Ağacım-𝐲𝐚𝐫𝛊 𝐭𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin